kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 945
- Tepkime puanı
- 2,388
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Gönül Aynası
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ey îmân edenler! Allâh’tan ittikâ edin ve sâdıklarla berâber olun!” (Tevbe, 119)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Mümin müminin aynasıdır.” (Ebû Dâvûd, “Edeb”, 49; Tirmizî, “Birr”, 18)
imamı Gazali Hazretleri, insanın nefsini kendi başına tanıyabilmesinin imkânsızlığını şöyle îzah eder:
"Halk ve hulk kelimesi aynı kökten gelir. Temel itibarı ile biri zahirdir, diğeri enfüsîdir. İç âleme aittir.
Halk, dış duygularla idrak edilen suret, heyet ve şekil manalarına gelir.
Hulk ise, insanın dış yüzü itibarı ile bilinmez bir meçhuldür. Gerçek kimliğini ancak huyu, seciyyesi, tabiatı ortaya koyar. İnsan dış görünüşü olarak istediği
kadar kendini gözlesin, bir gün iç yüzü kendini ele verir."
Nasıl dış görünüşümüzü kavramak için bir aynaya muhtaç isek, iç âlemimizi, karakterimizi, huy ve temayüllerimizi teşhis ve gerektiği şekilde tedavî için de bir
velînin feyiz ve telkînlerine, yani bizi terbiye edecek, kendimizle tanıştıracak bir “Gönül Aynası”na muhtacız. (Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, Ekim-1994)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Vehhâb: Bağışı çok olan, karşılıksız veren, nimetlerinin ardı arkası kesilmeyen, mü’min ya da kâfir ayrımı yapmadan, bütün mahlûkuna nimetlerini yağdıran, ihsân eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Şeyh Galib aşağıdaki beytinde insanın, esmai ilahiyyenin fiilî tecellîsi olan kainatın küçüğü ve özü olduğunu, alemin esrarlı derinliklerini bir mıknatıs gibi
kalbinde toplayabilecek bir Gönül Aynası kabiliyyetinde bulunduğunu ne güzel ifade eder:
"Hoşça bak zatın kim-zübdei alemsin sen,
Merdüm-i dîde-i ekvan olan ademsin sen..."
(Gönül güzü ile bak kendine. Yaratılanların özüsün sen. Kainatın göz bebeği olan ademsin sen.)
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ey îmân edenler! Allâh’tan ittikâ edin ve sâdıklarla berâber olun!” (Tevbe, 119)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Mümin müminin aynasıdır.” (Ebû Dâvûd, “Edeb”, 49; Tirmizî, “Birr”, 18)
imamı Gazali Hazretleri, insanın nefsini kendi başına tanıyabilmesinin imkânsızlığını şöyle îzah eder:
"Halk ve hulk kelimesi aynı kökten gelir. Temel itibarı ile biri zahirdir, diğeri enfüsîdir. İç âleme aittir.
Halk, dış duygularla idrak edilen suret, heyet ve şekil manalarına gelir.
Hulk ise, insanın dış yüzü itibarı ile bilinmez bir meçhuldür. Gerçek kimliğini ancak huyu, seciyyesi, tabiatı ortaya koyar. İnsan dış görünüşü olarak istediği
kadar kendini gözlesin, bir gün iç yüzü kendini ele verir."
Nasıl dış görünüşümüzü kavramak için bir aynaya muhtaç isek, iç âlemimizi, karakterimizi, huy ve temayüllerimizi teşhis ve gerektiği şekilde tedavî için de bir
velînin feyiz ve telkînlerine, yani bizi terbiye edecek, kendimizle tanıştıracak bir “Gönül Aynası”na muhtacız. (Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, Ekim-1994)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Vehhâb: Bağışı çok olan, karşılıksız veren, nimetlerinin ardı arkası kesilmeyen, mü’min ya da kâfir ayrımı yapmadan, bütün mahlûkuna nimetlerini yağdıran, ihsân eden demektir.
Kısa Günün Kârı
Şeyh Galib aşağıdaki beytinde insanın, esmai ilahiyyenin fiilî tecellîsi olan kainatın küçüğü ve özü olduğunu, alemin esrarlı derinliklerini bir mıknatıs gibi
kalbinde toplayabilecek bir Gönül Aynası kabiliyyetinde bulunduğunu ne güzel ifade eder:
"Hoşça bak zatın kim-zübdei alemsin sen,
Merdüm-i dîde-i ekvan olan ademsin sen..."
(Gönül güzü ile bak kendine. Yaratılanların özüsün sen. Kainatın göz bebeği olan ademsin sen.)