GENÇLİK ALARM VERİYOR!
"Yüzlerce öğrencinin dersine giriyorum. Çoğunun dünya ile ilişkisi yok gibi. Çoğu medeniyetinden, tarihinden, edebiyatından,şiirinden bihâber.
Hayatları çoktan seçmeli sınavlarda kutucuk karalamakla geçiyorlar.
Tek bir roman okumamış, tek bir şiirden tek bir beyit veya mısra ezberlememişler.
Bir çiçeğin adını bilmiyorlar, bir gül koklamamışlar, çimen kokusundan haberleri yok!
Yolda beş kişi görse birinin üstünü çizecek kadar seçenekler arasında doğruyu bulmaya kodlanmış birer zombi çoğu.
Üzülerek söylüyorum ki; kendi dilini, dinini, medeniyetini, sanatını, kültürünü bilmeyen bir kuşak yetiştiriyoruz.
Sanatımızda, kültürümüzde, edebiyatımızda paha biçilmez hazineler var; fakat bizler paha biçilmez hazineler üzerinde yayılan inekler gibiyiz !
Sınav üzerine kurulan bir eğitim sisteminde yetişen öğrencilerden hiçbir şey beklemeyin...
Ne zaman kitap okuyacaksınız diye sorsam;
"Hocam üniversiteyi kazanınca" diyorlar!
Bu yaşa kadar hiç okumamış birinin üniversitede okuyacağına inanmıyorum ben !
Okusunlar diye hayatlarını çaldığımız öğrencilerin okumayla ilgileri yok, biz sadece diploma almalarını sağlıyoruz.
İrfândan, ilimden, âhlaktan, aşktan uzak, kuru bilgilerle zombiler yetiştiriyoruz !
Gerçeklerle yüzleşmekten kaçarak gerçeklerin zamanla yol açacağı yıkımdan kaçamayız.
Gözardı edilen her gerçek er ya da geç suyüzüne çıkacaktır ve sadece gerçeklerden doğrudan etkilenenleri değil gerçekleri görmek istemeyen bizleri de sarsacaktır !
Gençlerimize kültürel aidiyet ve medeniyet bilinci kazandıramazsak, klasiklerimizi özümsetemezsek, bilim, düşünce ve sanat dünyalarını, yeni bir dille, taze bir ruhla yeniden üretemezsek ve gençlere buradan ışık sunamazsak karanlığa gömülmekten kurtulamayacağız..."
Hikmet Kızıl
"Yüzlerce öğrencinin dersine giriyorum. Çoğunun dünya ile ilişkisi yok gibi. Çoğu medeniyetinden, tarihinden, edebiyatından,şiirinden bihâber.
Hayatları çoktan seçmeli sınavlarda kutucuk karalamakla geçiyorlar.
Tek bir roman okumamış, tek bir şiirden tek bir beyit veya mısra ezberlememişler.
Bir çiçeğin adını bilmiyorlar, bir gül koklamamışlar, çimen kokusundan haberleri yok!
Yolda beş kişi görse birinin üstünü çizecek kadar seçenekler arasında doğruyu bulmaya kodlanmış birer zombi çoğu.
Üzülerek söylüyorum ki; kendi dilini, dinini, medeniyetini, sanatını, kültürünü bilmeyen bir kuşak yetiştiriyoruz.
Sanatımızda, kültürümüzde, edebiyatımızda paha biçilmez hazineler var; fakat bizler paha biçilmez hazineler üzerinde yayılan inekler gibiyiz !
Sınav üzerine kurulan bir eğitim sisteminde yetişen öğrencilerden hiçbir şey beklemeyin...
Ne zaman kitap okuyacaksınız diye sorsam;
"Hocam üniversiteyi kazanınca" diyorlar!
Bu yaşa kadar hiç okumamış birinin üniversitede okuyacağına inanmıyorum ben !
Okusunlar diye hayatlarını çaldığımız öğrencilerin okumayla ilgileri yok, biz sadece diploma almalarını sağlıyoruz.
İrfândan, ilimden, âhlaktan, aşktan uzak, kuru bilgilerle zombiler yetiştiriyoruz !
Gerçeklerle yüzleşmekten kaçarak gerçeklerin zamanla yol açacağı yıkımdan kaçamayız.
Gözardı edilen her gerçek er ya da geç suyüzüne çıkacaktır ve sadece gerçeklerden doğrudan etkilenenleri değil gerçekleri görmek istemeyen bizleri de sarsacaktır !
Gençlerimize kültürel aidiyet ve medeniyet bilinci kazandıramazsak, klasiklerimizi özümsetemezsek, bilim, düşünce ve sanat dünyalarını, yeni bir dille, taze bir ruhla yeniden üretemezsek ve gençlere buradan ışık sunamazsak karanlığa gömülmekten kurtulamayacağız..."
Hikmet Kızıl