Puan
113
Çözümler
1
- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 16,715
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 46,114
- Puan
- 113
Ey yolcu, izlerin silindi buralardan!
Sana dair izler kalmadı. Kokun kalmadı. Masalarda parmak izin, koridorda ayak izin, bardaklarda dudak izin kalmadı.
Tozlandı her şey. Anılar tozlandı, hayalin tozlandı, sesin, yüzün ve tebessümün tozlandı.
Şimdi hayal meyalsin; simasız yüzünle kalbimizde. Bazen adını hatırlamaya çalışıyoruz. O diyoruz, hani şu odada oturan, şunu yapan diyoruz. Adını da unuttuk; çehreni unuttuğumuz yüreğimizde.
Ey yolun yolcusu! Unuttuk seni, unuttuğun gibi. İnsan durmadığı yere ev mi yapar, çadır mı kurar? Sen ne çadır kurdun ne de ev yaptın! Gölgesiz bir ağaca yaslanıp merhaba, güle güle dedin.
Yolun açık olsun! Ama durmasını bilmelisin. Yolun sonu olsaydı çıkmaz sokak olurdu. Dur durak bilmeden koşma! Zira her koşan erken yorulur.
İzini arıyorum, tozunu arıyorum, kirini pasını arıyorum ama heyhat! Hiçbiri kalmamış. Zira gelirken gideceksin diye bıraktığın izin de olmadı, tozun da olmadı, namın da olmadı...
Seni özlemiyoruz. Zira kalbimizin özlem yurduna girecek kadar kalmadın kalbimizde.
Ey yolcu! Duranlara bir bak. Hepsi mutlu ve neşeli, elbiseleri temiz ve ütülü. Bir de kendine bak! Çöl tozları üstünde, sıcaklar yaktı tenini, yorgunsun ve aç! Yürüyecek mecalin yok ama yol uzun...
Git, gidebildiğin kadar,
Yollar derdine dert katar,
Durma sakın duranlara yakın!
Yol bitince ister ağla ister yakın!
Murat Padak

Sana dair izler kalmadı. Kokun kalmadı. Masalarda parmak izin, koridorda ayak izin, bardaklarda dudak izin kalmadı.
Tozlandı her şey. Anılar tozlandı, hayalin tozlandı, sesin, yüzün ve tebessümün tozlandı.
Şimdi hayal meyalsin; simasız yüzünle kalbimizde. Bazen adını hatırlamaya çalışıyoruz. O diyoruz, hani şu odada oturan, şunu yapan diyoruz. Adını da unuttuk; çehreni unuttuğumuz yüreğimizde.
Ey yolun yolcusu! Unuttuk seni, unuttuğun gibi. İnsan durmadığı yere ev mi yapar, çadır mı kurar? Sen ne çadır kurdun ne de ev yaptın! Gölgesiz bir ağaca yaslanıp merhaba, güle güle dedin.
Yolun açık olsun! Ama durmasını bilmelisin. Yolun sonu olsaydı çıkmaz sokak olurdu. Dur durak bilmeden koşma! Zira her koşan erken yorulur.
İzini arıyorum, tozunu arıyorum, kirini pasını arıyorum ama heyhat! Hiçbiri kalmamış. Zira gelirken gideceksin diye bıraktığın izin de olmadı, tozun da olmadı, namın da olmadı...
Seni özlemiyoruz. Zira kalbimizin özlem yurduna girecek kadar kalmadın kalbimizde.
Ey yolcu! Duranlara bir bak. Hepsi mutlu ve neşeli, elbiseleri temiz ve ütülü. Bir de kendine bak! Çöl tozları üstünde, sıcaklar yaktı tenini, yorgunsun ve aç! Yürüyecek mecalin yok ama yol uzun...
Git, gidebildiğin kadar,
Yollar derdine dert katar,
Durma sakın duranlara yakın!
Yol bitince ister ağla ister yakın!
Murat Padak
