Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Yorumlayalım! “Evrim Kuramı”na Gerçekçi bir Bakış -1

Qasem

FK Üye
🌿🌼
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
14,963
Çözümler
12
Tepkime puanı
39,686
Puanları
113
Konum
Avrupa
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
Pek çok konu, tarihsel bağlamından koparılarak polemik konusu yapılmış durumda. Bunlardan en popüler olanı da kuşkusuz Bilim-Din, İman-Ateizm çatışmasının argümanına dönüştürülen Evrim kuramı ve çevresinde oluşan tartışmalar ve polemiklerdir.
Oysa Kur’an’ın inşa ettiği Müslümanın bu gibi konulardaki tavrı kendi dışında gelişen polemiklerde bir taraf olmak değil öncelikle delillere ve bulgulara bakarak kendi özgün ve adil tavrını ortaya koymaktır.

Kur’an akıl ve vahiy arasındaki dengeyi kurup kainat’ın okunması, araştırılması ve üzerinde derin düşüncelere dalınması gereken bir kitap olduğunu vaaz etmektedir. Kur’an’ın inşa ettiği epistemoloji de bu sebeple inanç-bilim, iman ve akıl tam bir bütünlük oluşturur. Akletmenin özünün ilahi oluşu, iman etmeninin de özünün akletmeye dayalı olduğu bu denge Tanrı, doğa ve insan ilişkisini ait olduğu yere oturtur. Bu ahenk, gezegenin korunmasına, insanın yaşatılmasına/anlamlandırılmasına ve Tanrı’nın doğru anlaşılmasına sebep olur.
İşte bu bütünsel zihinle düşünen Müslümanlar “İlim” dediklerinde Fıkıhtan, Zoolojiye, Hadisten botaniğe, tefsirden arkeolojiye kadar tüm araştırmaları anlıyorlardı. İslami düşüncedeki bu bütünlük İslam alimlerini aynı zamanda iyi bir doktor, fizikçi, coğrafyacı vb. uzman da yapıyordu.

Cabir b. Hayyan Uranyumun çekirdeğinin parçalanabileceği fikrinin sahibidir. Hayyan bin yıl önce şu tespitlerde bulunmuştu: “Maddenin en küçük parçası olan "el-cüz'ü la yetecezza" da yoğun bir enerji vardır. Yunan bilginlerinin söylediği gibi bunun parçalanamayacağı söylenemez. Atom parçalanabilir. Parçalanınca da öyle büyük bir güç oluşur ki bir anda Bağdat'ın altını üstüne getirebilir. Bu , Allahü tealanın kudret nişanıdır."
Özellikle Abbasiler döneminde kurulan “Dar’ul Hikme” kurumu Müslüman alimlerin özgür tartışma ve araştırma zemini olmuştu. Modern kimyanın kurucusu, tıp ve mantık üstadı Cabir bin Hayyan canlıların ve insanın üreme sistemine gerek kalmadan kendiliğinden meydana geldiği fikrini öne sürdü. Benzeri teroiler İbn-i Sina, Fahreddin Razi, , el-Harisi, İbn Ebi’l-Hadid, er-Ruhavi, İbn’un Nefis gibi ilim adamları ile İhvanu’s Safa gibi ekolleri ve ‘Evrimci bir Yaratılış’ öngören meşhur ‘Hayy Bin Yakzan’ kitabının yazarı İbn Tufeyl gibi düşünürleri de etkiler.

Nazzam ve Cahız’ın “Evrim” Kuramı

Bir kelamcı olan Nazzam (9.yy) ise kozmolojik bir evrimci yaratılış teorisi ileri sürer. Ona göre evren ve türlerin ilk tohumu mahiyetinde yaratılan ilk varlık kendisinden sonra ortaya çıkacak tüm varlıklara kaynaklık etmiştir, bütün canlı türleri bir tek çekirdek varlıktan gelişerek meydana gelmiştir. Nazzam canlı türlerinin sürekli olarak bir halden başka hale geçtiği fikrini ortaya attı.

Biyolojik Evrim Teorisi’nin esas kurucusu ise 8 ve 9. yüzyıllarda Basra’da yaşamış olan Nazzam’ın talebesi Cahız’dır. ‘Kitab’ul Hayevan’ adlı eseriyle bildiğimiz anlamda biyolojik evrim teorisi’nin temelini ortaya atar. Buna göre, ilk çekirdek varlığın evrimiyle bir yandan kainat meydana gelmiş, buna paralel olarak ilk basit canlı türleri meydana gelmiş, onların evriminden de silsilevi bir şekilde basitten komplekse doğru mertebe mertebe canlı türleri oluşmuştur. Bu evrimin son halkasında da insan ortaya çıkmıştır.

Cahız’a Göre “Mutasyon” ve “Doğal Seçilim”

Cahız günümüz evrimcilerinin kilit nokta olarak gördükleri mutasyon ve transformasyonu’da kabul eder. Ona göre türler sabit değil, değişkendirler, dönüşürler. Cahız evrimin kilit taşlarından dönüşümü ya da günümüz tabiriyle mutasyonu uzun uzun açıklar, ve çeşitli örneklerden yola çıkarak gerekçelendirir. Cahız’a göre kainatı yaratan Allah, onu ve canlıları sürekli evrimleşici mahiyette yaratmıştır.
XI. yüzyılda Gazne’de yaşayan ünlü Müslüman alim Biruni’de hem kozmolojik hem biyolojik evrimi savunur. O’da canlıların ortay çıkışı ve evrim süreciyle çeşitlenip gelişmelerini Allah’ın iradesi ve yaratışının bir neticesi olarak görür. Biruni bu teoiye katkı olarak sun’i seçim ve tabiat ekonomisi fikirlerini ileri sürer. Ona göre doğada her şeyin üreyip çoğalması ve evrimi ölçülü bir denge üzere olmakta bu da doğada tesadüfilik, başıboşluk ve israf olmayıp bir iktisatın olduğunu göstermektedir.
İslam’da evrimci yaratılış teorilerinin ayrıntılar için Prof. Dr. Mehmet Bayrakdar’ın kaleme aldığı “İslam’da Evrimci Yaratılış Teorisi” isimli eseri tetkik edilebilir. (Kitabiyat Yay. Ankara 2001)

Bu süreçte Avrupa’ya hakim düşünce ise skolastik dogmatik düşünceydi. Katolik Kilisesi iman’ı aklın tam karşısına koymuş ve iman adına akılla savaşan bir yobazlığın bayraktarı olmuştu. Özgür düşünce ve akletme çabasını baskı ve sindirme yöntemleriyle ortadan kaldırmaya çalışan Kilise, Kitab-ı Mukaddes’i literal olarak algılamakta ve bu zahiri okuyuşunu “sorgulatmamak” üzere dogmalar üretmekteydi. Komşuları olan Müslüman ilim adamlarının yazdıkları eserlerin batı dillerine çevrilmesiyle birlikte Dogmaya, Kiliseye ve bu üçünün ifadesi olan “Din”e karşı gelişen ve Kilisenin Tanrısına karşı “İnsan”ı merkeze alan Aydınlanmacılar İslam medeniyetinin birikiminden faydalandılar. İslam’ın bütüncül dengesine sahip olamadıklarından başka bir aşırılığa kaymaktan kendilerini kurtaramadılar.

Maalesef İslam düşüncesinin altın dönemini oluşturan Beyt’ul Hikme dönemi, Vahiy ve aklın birbirine rakipmiş gibi görülüp birbirinden ayrıştırılmasıyla birlikte kapandı ve İslami düşünce de içe kapanma ve çökme devresine girdi…
Batı’nın İslami bilgi mirasını kullanıp Kainatı okuması onun güçlenmesine ve egemen hale gelmesine yol açtı. Buna karşılık İslam dünyası zindeliğini yitirdi, Ali Şeriati’nin kavramsallaştırmasıyla “Kitap, Mizan ve Demir”de yani Kitab’ı Kur’ani rehberliği Mizanı dengeyi ve adaleti ve demiri yani yeryüzü egemenliğini-gücü de gittikçe yitirmeye başladı. Müslümanlar hristiyanlaşma eğilimine girdiklerinde hayatla dini, akıl ile vahyi birbirinden ayrıştırdılar. Akıl ve naklin ayrıştırılması Tevhidi bütünlüğün parçalanarak Bilim ve İlim’in birbirine yabancılaşmasını doğurdu. Bu sebeple dindarlar kainat üzerine yapılan araştırmalara çekinceyle yaklaşmaya, bu araştırmaları yapanlar da dinselliğe soğuk davranmaya başladılar. İşte bu süreç yukarıda örneklerini verdiğimiz araştırma ufkunu ve rahatlığını öldürdü. Bu “hristiyanlaşma” Yaratılış olgusunu da diğer müteşabihlerde /alegorik anlatımlarda olduğu gibi hristiyanlar gibi “lafzi/zahiri” olarak algılamaya başladılar, durağan bir evren algısının kabullenildiği bu tasavvur doğal olarak Allah’ı sebepsizce iş yapan hikmetinden sual olunmayan bir tanrıya dönüştürmüştü. Sebep-sonuç ilişkisinin önemsizleştiği bu algıda kainatı araştırma, neden ve nasıl diye sormak ta gereksizdi. Yapılması gereken şey nassları zahiren anlamak ve itaat etmekti. Araştırma, sorma, yasaların işleyişini sorgulama gibi şeylere artık gerek yoktu. Bu sebeple Müslümanların yeni bir Dar’ul Hikme’si olamadı.
Avrupa’nın kendi özelinde tekrar dönelim. Batı’da Kilise’ye ve durağan-dogmatizme yani “Din”’e karşı verilen savaşım başarıya ulaştıktan sonra “Bilimcilik” ideolojisi Din karşıtlığı/sekülarizm üzerine inşa edildi. Bu sebepledir ki muhatap alınan Din Kilise olduğundan Müslüman birikiminden alınan evrim kuramı kainatı anlama ve anlamlandırmada Kilise’nin tasavvurunu yıkan bir düzeneği ortaya çıkarıyordu. İşte bu noktada Evrim Tanrının yokluğunun ve yaratılış diye bir şey olmadığının ilanı olarak kabullenildi. Evrim karşıtlığı da Kilisenin savunduğu durağan kainat ve zahiri kitab-ı mukaddes yorumunun doğruluğunun ifadesi olmuştu. Bu çatışma paradigma olarak şu düzleme oturdu:
“Evrim Var o halde Tanrı yok / Tanrı var o halde Evrim yok”
Bugün Batı dünyasında “Yaratılışçılık” ve “Akıllı Tasarımcılık” akımları Kiliseler tarafından finanse edilmekte ve bu genel ön-yargılar üzerinden işlemektedir. Özellikle ABD’de yükselen “Evangelism” ve “Yeni Muhafazakarlık” Protestan, Presbiteryen, Mormon Kilisesi, Katolik ve Yehova Şahitleri gibi farklı Hristiyan grupların yayınlarıyla ve politik lobi faaliyetleriyle evrim tartışmasını bir “Tanrı savunusu” olarak devam ettirmektedir. Türkiye’de konuyu gündemleştiren iki büyük grup ta genellikle Batı’daki hristiyan yayınlarını yeşil bir versiyonla tercüme etmektedir.
Durum karşı tarafta da çok farklı değildir. Batı’da ve Batının Türkiye’deki bayraktarlarında Evrim kuramı materyalizmin ideolojik argümanı olarak kullanılmaktadır. Sosyalist ve Kapitalist kanatlarıyla materyalistler Evrimi “ateizme kanıt” olarak yorumlamaktadırlar. Oysa Evrim’in varoluşu ya da yokluğu tartışması ile Tanrının varlığı tartışması iki ayrı kategori de iki ayrı paradigmada yapılması gereken tartışmalardır. Bilimsel araştırma kainat’ın “nasıl” işlediğine cevap ararken Kainatın “kim” tarafından var edildiği ve o varlığın kim olduğu? Sorularına bilim cevaplar aramaz. Bu soruları sorma ve cevaplama işi Dindarların ve Filozoflarındır. Dindar bir bilim adamı nasıl sorusuna vereceği bilimsel cevabı Dinsel kimliğine göre “yorumlar” işte bu durum dindarın bağ kurma çabasıdır. Materyalistler de bir “din/dünya görüşü” sahibi olduklarından kendi “materyalist imanları”yla yorumlamaktadırlar. Örneğin Müslüman, Yağmuru Allah’ın yağdırdığına iman eder. Bu imanı ise onu nasıl sorusunu sormaktan alıkoymaz. Yağmur bulutların Yağmurun ilk habercisi bulutlardır. Atmosferdeki su buharı yoğunlaşarak bulutları oluşturur. Yoğunlaşma ve buharlaşma. Güneş ışığının etkisi ile her gün yüz binlerce metreküp su buharlaşarak atmosfere doğru yükseliyor. Ve yükseldikçe soğumaya başlıyor. Öyle biran geliyor ki su buharı ısının çok düşük olduğu bir bölgeye geliyor. Ve su sıvılaşarak yere düşüyor. Allah’ın yağdırdığı yağmurun nasıl/hangi sünnete/yasaya bağlı olarak yağdığını bilmek yağmurun Allah tarafından yağdırılmadığını ya da yağmurun sebepsiz biçin Allahın emriyle yağdığı anlamına gelmemektedir. Müslümanlar Doğadaki tüm süreçler, döngüler ve evrimsel dönüşümler için de bu açıdan bakarlar… Allah neden pat diye insan yaratmıyor da sperm-yumurta buluşması ve ardından 9 aylık bir iç-evrimleşmeyi yasa olarak koymuş? Allah neden bu denli canlı çeşitliliği ve uzay genişliğini yaratmış? Bu sorular çoğaltılabilir. Müslüman’ın görevi Allah yarattı işte! Deyip cevap vermemek değil ilk asırlardaki bütünselliği kurup Allah’ın nasıl yarattığını da incelemek olmalıdır…
Peki Charles Darwin’in son olarak ifade ettiği ve etrafında kıyametler kopartılan “Evrim Kuramı” nedir? Müslümanlar lehte ya da aleyhte konuyla ilgili fikir beyan ederken bu kuramı, işleyişi ne kadar bilmektedirler? Ne kadar Hristiyan tepkileri dillendirmektedirler? Bunları ikinci yazımızda konu edinelim…

Kaynak: Bülent Şahin Erdeğer
 

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,291
Çözümler
1
Tepkime puanı
37,984
Puanları
113
Bu konu benim konum :) İğneleyeyim sınavlar bitince geleyim. İnş o zamana kadar çok yorum yapılır :)
 

Qasem

FK Üye
🌿🌼
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
14,963
Çözümler
12
Tepkime puanı
39,686
Puanları
113
Konum
Avrupa
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
Biz müslümanlar hayata ilim ve tarihsel argüman ile araştırmalar yapmak yerine bir düşüncenin körü körüne tarafı olmayaıadil ve özgür olmaya tercih etmiş bir milletiz.
Hakkında hiç bir bilgimiz olmadığı halde yakın olduğumuz için bir fikri savunanların tarafında yer almayı zihinleri izi kiraya vermeyi tercih ettiğimiz için büyüyemiyor ve gelişemiyoruz.

Özellikle evrim söz konusu olunca diğer tarafta olmak bizim ilmi olarak takındığımız tavır değil tarafgirlik olarak sığındığımız bir imandır...
Devam edeceğim..
 
Son düzenleme:

Qasem

FK Üye
🌿🌼
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
14,963
Çözümler
12
Tepkime puanı
39,686
Puanları
113
Konum
Avrupa
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
Müslüman düşünmek anlamak ve evreni yeniden ilim ile imar etmek zorundadır. İlim sadece Kurani bilgi değildir. Evrenin özüne ve işleyişine dair herşey. Dolayısı ile önce bilgi Bilgiyar dayalı hareket Müslümanın hayatının merkezinde olmalıdır.

Akletmeyen, düşünemeyen bir Müslümanın iman etmesi bana göre söz konusu değildir. Çünki akletmek için bilgiye ihtiyaç vardır. Yani düşünerek araştırarak yada denetimlerde bilgiye ulaşır onu akıl süzgecinden geçirir sonra o bilgiye iman eder ve iman ettiğiniz bilgiyide amele dönüştürürsünüz. Çünkü aklın inanmadığın dan kalp mütmain olmaz... Bu yüzden bilgi değerlidir. Bilgi evrenin daha yaşanır bir yer olması için olmazssa olmazdır.

Bunun içindir ki Müslüman dünyayı daha yaşanabilir kılmak için canlıların evreni daha iyi anlaması ve güven içinde yaşaması için anlamlandırması lazım. Bunun içinde evreni ve yaradılışı en iyi şekilde anlaması gerekir...

Devam edeceğim.
 

Qasem

FK Üye
🌿🌼
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
14,963
Çözümler
12
Tepkime puanı
39,686
Puanları
113
Konum
Avrupa
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
Müslümanların özgür düşünce ortamlarına ihtiyacı var. Zira bugün biri bir konuda bir düşünce ortaya koyarsa diğer taraf ya kişiyi tekfir ediyor yada onu başkalarına yardakçı olmakla yaftalıyor.
Oysa evrim konusu daha ilk dönemde Darul hikmede masaya yatırılmış özellikle Cahız bugünkü evrim teorisinin temellerini o dönemde atmıştır.
Malesef bugün bunların hiç biri islam coğrafyasında konuşulamıyorsa bunun tek suçlusu hayata ilme ve tarihe et gözlüğü ile bakan biz müslümanların suçu. Bence yeniden Bu konu ve her konuda farklı düşünerek bakın üzerine konuşalım. Yazı dizine devam edeceğim.
 

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,291
Çözümler
1
Tepkime puanı
37,984
Puanları
113
@Eylül buradan okumaya başlayalım. Buluştuğumuzda konu üzerine konuşuruz :)
Sormak istediğin birşey olursa buraya yazabilirsin:)
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar