- Katılım
- 7 Kas 2020
- Mesajlar
- 10,553
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 13,916
- Puanları
- 113
- Yaş
- 41
- Konum
- Istanbul
- Burç
- Yengeç
- Cinsiyet
- Medeni Hal
Lütfen, bu kullanıcıyla bir anlaşma yapmak istiyorsanız, engellendiğini unutmayın.
Nette birisinin; "Kadınlara neden eksik etek denmiş biliyor musunuz?..Kaburgaları eksikmiş de ondan"! diye yazdığını okuyuncaya kadar, bu konuda yazmak aklımın ucundan bile geçmemişti doğrusu
)
Hani hep böyle demezler mi kadına, halk içinde, şurda burda: "Seni gidi eksik etek, otur oturduğun yerde!"
Hatta TDK'nın aldığı bir kararla, bu söylemi sözlüklerden kaldıracağını bile okumuştum bir zaman, artık ne yaptılar bilemiyorum..
Sözlükten çıkarılsa dahî kafa ve yüreklerden çıkar mı hiç? O da ayrı mes'ele
Hem sadece bu değil, dahası da var: "Köroğlu, eksik etek, yâhu, çorbacı, kul döken, horanta, yastık yoldaşı, kaşık düşmanı, karı, eksikli, eksik etekli, kan ayaklı, yanaşık, çocukların anası, ev uşağı“ da diyorlarmış!!
Kadınlara “eksik etek“ yakıştırması tamamen cehaletten efendim..
“Allah egemen“ değil “erkek egemen“ toplumlarda hep böyle olagelmiştir maalesef..
Erkekler Rabbin emirlerine değil de, nefslerinin-egolarının emirlerine uyunca böyle oldu hep..
Erkekler, vurgu ile tekrarlayalım:“müslüman erkekler” “dindar erkekler” Hatta daha da ileri gidelim; Efendimiz aleyhisselam’ın adı anılınca gözyaşı döken, “O’nu seviyorum” diyen erkekler, sevdiklerini iddia ettiklerine benzemedikleri için böyle oldu..
Ve yıllarca kadın, böylece hep aşağılandı...Daha da kötüsü bu OLamayıştan gelen, nefse kul oluşlardan kaynaklanan aşağılama, dinin emriymiş gibi toplum hafızasında kemikleşti..
Birgün eşimle gidiyoruz, yolda birisine rastladık-bu tiplerden biri- diyor ki eşime benim için; “Kaynananın kızı mı?"
Ben de anlamadım tabii ve saf saf; “Annemi nerden tanıyor ki bu adam ?“ diyorum..
Meğerse bana diyormuş
“Eşin mi?“ demeye çekindiğinden subhanAllah!
Gelin bir de O en Sevgili’ye bakalım sallallahu aleyhi vesellem;
İlk şu hadis ne kadar vurucudur:
“Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi: kadın, güzel koku, namaz”
Hem de ne zaman söylüyor bunu bakın O Efendim, Hristiyan ve yahudilerin kadını yerden yere vurdukları, hiçbir hak tanımadıkları, şehvetlerinin kölesi yaptıkları zamanda!
Malum, söz ve davranışların, söylendikleri zaman ve mekana göre de değerleri kat kat artar..Bu da öyle.
Hemen bunun ardından aklıma ilk gelense, Yahudilerin her sabah ettikleri şu dua:
“Rabbim beni kadın yaratmadığın için sana şükürler olsun!”
Bakar mısınız yürek farkına!!
“Tarih boyunca kadın”ı şu linkten okuyabilirsiniz efendim, açıkça yazılmış;
#
Özellikle de Talmut’daki kadın tasvirlerini okumanızı tavsiye ederim..
“İslam’da kadın hakları yok” vs.vs. diyenler özellikle okusun.
Gelin biz yine Gül Efendim’e dönelim;
Ashabıyla oturdukları bir demde, soruyorlar o kalabalıkta;
-Ya Resulallah en çok kimi seviyorsun?
Hiç çekinmeden; -Âişe’yi diyor.. –devamı da var, bu hadisin-
Yine Efendimiz’in vefatı, ibretli bir sahne gibi hala gözler önündedir;
Başı Hz. Aişe’nin dizinde verir son nefesini..
Bakar mısınız O’na ve bugün bizim müslümanlığımıza!
O’nu örnek alamayışımıza..
Olamayışımıza!
O’nun hayatı ve asrı hep böyle zarif örneklerle doludur işte..
Tam sırası belki, aklıma önceden okuduğum birşey geldi, size de anlatayım;
Birisi kürsüde Resululullah’ın bir hadisini cemaate naklederken der ki:
“Peygamberimiz şöyle der: “Ben gece namazı kılarken, bazen Aişe önümde uyur olurdu da, secde ederken başım O’nun bacaklarına değerdi”
Bunu duyan cemaattan biri dehşet (!) içinde: “insan biraz da takvalı olur canım!!” der!! Güler misiniz ağlar mısınız, şu acize, şu haddini bilmeze kendi peygamberini eleştirten cür’ete bakın?!..
Allah rahmet eylesin Necip Fazıl boşuna dememiş bu tiplere; “Kaba softa,ham yobaz” diye..Az mı demiş diyen “Allah’sız müslümanlar“ diye? Aynen öyle !
Kadın, gerek Kur’an’da ve gerekse O’nun hayatında “bir numara”dır hep..
Kadın ve erkek tek bir ruhtan yaratılmıştır.. Bakın Rabbimiz ne buyuruyor;
Nisa–1;“Rabbiniz sizi tek bir nefisten yaratmıştır…”
Nisa-124. Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mümin olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Kadın ve erkeğin Rab katında değerleri, takvaları ölçüsündedir ancak..
Aralarındaki farklar ise-fizyolojik, duygusallık vb.- dengeyi sağlayan unsurlardır, aşağılatıcı değil..
Bugün mordenizm ayaklarına kurban edilen kadına bakın, mutlu mu sizce?
Asırlarca toplum tarafından, erkekler tarafından, çeşitli akımlar tarafından hep sömürülmüş kadın.. Üstelik bunu “kadının özgürlüğü”(!) adına yapmışlar ve hala da yapıyorlar.
Konuyu fazla uzatmak istemiyorum, reklamları açın bakın işte, size en azından bir fikir verecektir.
Son söz; Ne zaman ki erkek-kadın, Rabb’in emirlerine uyar, ol Resûl’e benzerler, işte o zaman denge oluşacak ve gerçek özgürlüklerine kavuşacaklar.
Muhabbetle efendim..
Ayşe Reşad
*Dünya Kadınlar Günü:
Kadınları 24 saat, yıl boyu aşağılayan, ezen..
Üstelik de bunu, "baş tacısın" diye yapan..
Üstelik kadını da buna inandıran,
Kadının da içselleştirdiği bir Allahsız dünyanın promosyon nev'inden baş okşamaları..
Yazık.
Ah ki ah..
Oysa tanısalardı O en Sevgili'yi, kadın ve değer nedir, O'ndan öğrenselerdi ahh..
Hani hep böyle demezler mi kadına, halk içinde, şurda burda: "Seni gidi eksik etek, otur oturduğun yerde!"
Hatta TDK'nın aldığı bir kararla, bu söylemi sözlüklerden kaldıracağını bile okumuştum bir zaman, artık ne yaptılar bilemiyorum..
Sözlükten çıkarılsa dahî kafa ve yüreklerden çıkar mı hiç? O da ayrı mes'ele
Hem sadece bu değil, dahası da var: "Köroğlu, eksik etek, yâhu, çorbacı, kul döken, horanta, yastık yoldaşı, kaşık düşmanı, karı, eksikli, eksik etekli, kan ayaklı, yanaşık, çocukların anası, ev uşağı“ da diyorlarmış!!
Kadınlara “eksik etek“ yakıştırması tamamen cehaletten efendim..
“Allah egemen“ değil “erkek egemen“ toplumlarda hep böyle olagelmiştir maalesef..
Erkekler Rabbin emirlerine değil de, nefslerinin-egolarının emirlerine uyunca böyle oldu hep..
Erkekler, vurgu ile tekrarlayalım:“müslüman erkekler” “dindar erkekler” Hatta daha da ileri gidelim; Efendimiz aleyhisselam’ın adı anılınca gözyaşı döken, “O’nu seviyorum” diyen erkekler, sevdiklerini iddia ettiklerine benzemedikleri için böyle oldu..
Ve yıllarca kadın, böylece hep aşağılandı...Daha da kötüsü bu OLamayıştan gelen, nefse kul oluşlardan kaynaklanan aşağılama, dinin emriymiş gibi toplum hafızasında kemikleşti..
Birgün eşimle gidiyoruz, yolda birisine rastladık-bu tiplerden biri- diyor ki eşime benim için; “Kaynananın kızı mı?"
Ben de anlamadım tabii ve saf saf; “Annemi nerden tanıyor ki bu adam ?“ diyorum..
Meğerse bana diyormuş
Gelin bir de O en Sevgili’ye bakalım sallallahu aleyhi vesellem;
İlk şu hadis ne kadar vurucudur:
“Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi: kadın, güzel koku, namaz”
Hem de ne zaman söylüyor bunu bakın O Efendim, Hristiyan ve yahudilerin kadını yerden yere vurdukları, hiçbir hak tanımadıkları, şehvetlerinin kölesi yaptıkları zamanda!
Malum, söz ve davranışların, söylendikleri zaman ve mekana göre de değerleri kat kat artar..Bu da öyle.
Hemen bunun ardından aklıma ilk gelense, Yahudilerin her sabah ettikleri şu dua:
“Rabbim beni kadın yaratmadığın için sana şükürler olsun!”
Bakar mısınız yürek farkına!!
“Tarih boyunca kadın”ı şu linkten okuyabilirsiniz efendim, açıkça yazılmış;
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.
Özellikle de Talmut’daki kadın tasvirlerini okumanızı tavsiye ederim..
“İslam’da kadın hakları yok” vs.vs. diyenler özellikle okusun.
Gelin biz yine Gül Efendim’e dönelim;
Ashabıyla oturdukları bir demde, soruyorlar o kalabalıkta;
-Ya Resulallah en çok kimi seviyorsun?
Hiç çekinmeden; -Âişe’yi diyor.. –devamı da var, bu hadisin-
Yine Efendimiz’in vefatı, ibretli bir sahne gibi hala gözler önündedir;
Başı Hz. Aişe’nin dizinde verir son nefesini..
Bakar mısınız O’na ve bugün bizim müslümanlığımıza!
O’nu örnek alamayışımıza..
Olamayışımıza!
O’nun hayatı ve asrı hep böyle zarif örneklerle doludur işte..
Tam sırası belki, aklıma önceden okuduğum birşey geldi, size de anlatayım;
Birisi kürsüde Resululullah’ın bir hadisini cemaate naklederken der ki:
“Peygamberimiz şöyle der: “Ben gece namazı kılarken, bazen Aişe önümde uyur olurdu da, secde ederken başım O’nun bacaklarına değerdi”
Bunu duyan cemaattan biri dehşet (!) içinde: “insan biraz da takvalı olur canım!!” der!! Güler misiniz ağlar mısınız, şu acize, şu haddini bilmeze kendi peygamberini eleştirten cür’ete bakın?!..
Allah rahmet eylesin Necip Fazıl boşuna dememiş bu tiplere; “Kaba softa,ham yobaz” diye..Az mı demiş diyen “Allah’sız müslümanlar“ diye? Aynen öyle !
Kadın, gerek Kur’an’da ve gerekse O’nun hayatında “bir numara”dır hep..
Kadın ve erkek tek bir ruhtan yaratılmıştır.. Bakın Rabbimiz ne buyuruyor;
Nisa–1;“Rabbiniz sizi tek bir nefisten yaratmıştır…”
Nisa-124. Erkek olsun, kadın olsun, her kim de mümin olarak iyi işler yaparsa, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.
Kadın ve erkeğin Rab katında değerleri, takvaları ölçüsündedir ancak..
Aralarındaki farklar ise-fizyolojik, duygusallık vb.- dengeyi sağlayan unsurlardır, aşağılatıcı değil..
Bugün mordenizm ayaklarına kurban edilen kadına bakın, mutlu mu sizce?
Asırlarca toplum tarafından, erkekler tarafından, çeşitli akımlar tarafından hep sömürülmüş kadın.. Üstelik bunu “kadının özgürlüğü”(!) adına yapmışlar ve hala da yapıyorlar.
Konuyu fazla uzatmak istemiyorum, reklamları açın bakın işte, size en azından bir fikir verecektir.
Son söz; Ne zaman ki erkek-kadın, Rabb’in emirlerine uyar, ol Resûl’e benzerler, işte o zaman denge oluşacak ve gerçek özgürlüklerine kavuşacaklar.
Muhabbetle efendim..
Ayşe Reşad
*Dünya Kadınlar Günü:
Kadınları 24 saat, yıl boyu aşağılayan, ezen..
Üstelik de bunu, "baş tacısın" diye yapan..
Üstelik kadını da buna inandıran,
Kadının da içselleştirdiği bir Allahsız dünyanın promosyon nev'inden baş okşamaları..
Yazık.
Ah ki ah..
Oysa tanısalardı O en Sevgili'yi, kadın ve değer nedir, O'ndan öğrenselerdi ahh..