- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 15,926
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 42,619
- Puanları
- 113
- Konum
- FK
- Web sitesi
- forumkalemi.com
- Burç
- Akrep
- İsim
- Murat
- Cinsiyet
- Takım
Ebu'l Hakem'in Ebu Cehil'e Dönüşümü (Haklı Olabilir mi?)
- Ebu'l Hakem -kendi kabilesinde- atalarının dinine bağlı, mal varlığı yerinde, saygın bir Mekkeli'dir. Mekke'de başka kahinler, sözü dinlenen önderler de vardı, toplumun yegane lideri o değildi.
- İnancı şirk, mal varlığını da köle ticareti, faizcilik, kumar, yağmacılık ve gasp üzerine kurulu Mekke ekonomisine bağlı olduğu için, tabi ki İslam ve Muhammed denilince tüyleri diken diken olacaktı.
- Aslında iyi bir Müslüman olup saygınlığını koruyup daha da değerli hale gelebilirdi ama o "Cehaletin Babası" olmayı tercih etti.
- Peki cehalet nedir, cehalete baba olmak nasıl olur? Cahil bir şey bilmeyen değil bilgi ve gücünü insanlara eziyet amaçlı kullanan, sonunu düşünmeden saldırgan, asabi ve şuursuzca hareket edendir. Tam da Ebu'l Hakem'in tanımı, artık ondan Ebu Cehil diye bahsedeceğiz.
- Kendisi gibi inanmıyor diye Müslümanlara dünyayı dar eden, olmadık işkence, açlık ve savaşlara sebep olan bu kişiye en uygun sıfat "Ebu Cehil"dir. Muhammed (as) nefreti, ona tacizleri ve suikast girişimleri de ayrıca ele alınmalı.
- Muhammed (as) onların putları ile uğraşmadan sadece kendi nübüvvetini tebliğ ettiği ilk 3-4 yılda niye insanlar Müslüman oluyor diye cinnet getiren bu adam Müslümanlara cehennemi yaşatmasının karşılığında hak ettiği yere gönderildi.
- Günümüzde ona güzelleme yapan bazıları şunu unutuyorlar; Ebu Cehil Müslümanlara çok aşırı saldırgan tavrından ötürü Mekke müşriklerinin bile nefret ettiği biri olup saygınlığını yitirdi. Sağduyulu olan ve gerçeği gören oğlu İkrime Müslüman olarak babasının izinden gitmedi, yaptıklarını hiç bir zaman savunmadı.
- "Muhammed Mekke'de düzeni bozmasaydı, putlara saldırmasaydı o da bu kadar agrasif olmazdı" bahanesi geçersizdir. Daha putlar açıktan hedef alınmadan, davet gizli yapılıyorken Ebu Cehil terörü hakimdi, Ammar'ın annesini, hassas bölgesine mızrak sokarak, vahşi hayvandan bile beklenmeyecek bir canavarlıkla şehit etti.
- Ebu Cehil'e bu sıfatın verilmesi boşuna ve sebepsiz değildir. Kibirli, insanlara tepeden bakan tavırları ve tüm bedenini kaplayan Ebu Cehil saygı ve sevgiyi hak etmeyen birisi olup "Müslüman nefreti" layık olduğu adı ve sonunu getirdi.
- Şimdi soru şu; insanlara inançlarından ötürü zulümler yapan, kendi menfaatini korumak için akla hayale gelmedik kötülüklere imza atan "Cehaletin Babası" nasıl haklı ve masum olabilir? Cevap verelim; içinde yaşattığı nefret; ancak fanatik, saldırgan ve psikopat duygularla açıklanabilir, haklılık payı olmaz.
- Ebu'l Hakem -kendi kabilesinde- atalarının dinine bağlı, mal varlığı yerinde, saygın bir Mekkeli'dir. Mekke'de başka kahinler, sözü dinlenen önderler de vardı, toplumun yegane lideri o değildi.
- İnancı şirk, mal varlığını da köle ticareti, faizcilik, kumar, yağmacılık ve gasp üzerine kurulu Mekke ekonomisine bağlı olduğu için, tabi ki İslam ve Muhammed denilince tüyleri diken diken olacaktı.
- Aslında iyi bir Müslüman olup saygınlığını koruyup daha da değerli hale gelebilirdi ama o "Cehaletin Babası" olmayı tercih etti.
- Peki cehalet nedir, cehalete baba olmak nasıl olur? Cahil bir şey bilmeyen değil bilgi ve gücünü insanlara eziyet amaçlı kullanan, sonunu düşünmeden saldırgan, asabi ve şuursuzca hareket edendir. Tam da Ebu'l Hakem'in tanımı, artık ondan Ebu Cehil diye bahsedeceğiz.
- Kendisi gibi inanmıyor diye Müslümanlara dünyayı dar eden, olmadık işkence, açlık ve savaşlara sebep olan bu kişiye en uygun sıfat "Ebu Cehil"dir. Muhammed (as) nefreti, ona tacizleri ve suikast girişimleri de ayrıca ele alınmalı.
- Muhammed (as) onların putları ile uğraşmadan sadece kendi nübüvvetini tebliğ ettiği ilk 3-4 yılda niye insanlar Müslüman oluyor diye cinnet getiren bu adam Müslümanlara cehennemi yaşatmasının karşılığında hak ettiği yere gönderildi.
- Günümüzde ona güzelleme yapan bazıları şunu unutuyorlar; Ebu Cehil Müslümanlara çok aşırı saldırgan tavrından ötürü Mekke müşriklerinin bile nefret ettiği biri olup saygınlığını yitirdi. Sağduyulu olan ve gerçeği gören oğlu İkrime Müslüman olarak babasının izinden gitmedi, yaptıklarını hiç bir zaman savunmadı.
- "Muhammed Mekke'de düzeni bozmasaydı, putlara saldırmasaydı o da bu kadar agrasif olmazdı" bahanesi geçersizdir. Daha putlar açıktan hedef alınmadan, davet gizli yapılıyorken Ebu Cehil terörü hakimdi, Ammar'ın annesini, hassas bölgesine mızrak sokarak, vahşi hayvandan bile beklenmeyecek bir canavarlıkla şehit etti.
- Ebu Cehil'e bu sıfatın verilmesi boşuna ve sebepsiz değildir. Kibirli, insanlara tepeden bakan tavırları ve tüm bedenini kaplayan Ebu Cehil saygı ve sevgiyi hak etmeyen birisi olup "Müslüman nefreti" layık olduğu adı ve sonunu getirdi.
- Şimdi soru şu; insanlara inançlarından ötürü zulümler yapan, kendi menfaatini korumak için akla hayale gelmedik kötülüklere imza atan "Cehaletin Babası" nasıl haklı ve masum olabilir? Cevap verelim; içinde yaşattığı nefret; ancak fanatik, saldırgan ve psikopat duygularla açıklanabilir, haklılık payı olmaz.