Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Dünya Neş'eleri

SiyahSancaktaR

FK Üyesi
Ceddi Osmanlı
Katılım
7 Kas 2020
Mesajlar
10,553
Çözümler
1
Tepkime puanı
13,913
Puanları
113
Yaş
40
Konum
Istanbul
Burç
Yengeç
Cinsiyet
Medeni Hal
JkcUDD
İslâm insana iki neş'e verir. Dünya neş'esi, âhiret neş'esi...Neş'e deyince bazıları içki içmek, sarhoş olup dağıtmak, nefis ve leziz yemekler yemek, eğlenmek, keyiflenmek, gezmek tozmak, gayr-i meşru cinsel hazlar ve zevkler gibi şeyleri düşünüyor. İslâm'ın verdiği neş'eler bunlar değildir.



Faydalı ilimleri öğrenmek insana neş'e verir.



İbadet etmekte de neş'eler vardır.



Hayır hasenat yapmak neş'edir.



Sâlih ameller işlemek yine neş'edir.



Allah'ın kendisine ihsan ettiği nimetleri paylaşmak neş'edir.



Sohbet büyük bir neş'e kaynağıdır.



Topluca yapılan zikrullahtaki neş'e çok büyük, çok ulvî bir neş'edir. Hak yolunda ve Hak rızası için çekilen çilelerde bile esrarlı neş'eler bulunur.



Dinsizler bu anlattığım neş'eleri anlamaz, böyle neş'e mi olurmuş derler.



Onların neş'eleri sanki neş'e midir?



Neş'e ahlâkla, faziletle, bilgelikle birlikte olmalıdır. Bunlara zıt olan neş'e değildir.



Âdi, bayağı, süflî neş'eler vardır; yüksek, ulvî, haysiyetli neş'eler vardır.



Faydalı kitaplar okumak neş'edir.



Mimarî bakımdan güzel, sanatlı, estetik bir binaya bakmak bile insana neş'e verir.



Vasıflı bir insan yemek olarak sadece bir tas çorba içse yine neş'e bulur. Cahil, kaba, hoyrat kişi mükellef yemekler yese, onun kadar neş'e ve zevk almaz, belki hiç neş'e almaz.



Çay içmek, kahve içmek, saray limonatası içmek hep neş'e kaynağıdır. Kızarmış kepekli ekmek, biraz keçi peyniri, yarım domates... Vasıflı bir insan için ne büyük ve neş'eli bir ziyafettir bu.



Çiçek açmış bir badem ağacı altına küçük bir halı sermişsin, semaver kaynıyor. Mütevazı soğuk yemekler, sofrada iki dost ve âşina kişi. Gıybet ve zararlı lâf edilmiyor; edebiyat, tarih, sanat, tasavvuf, hikmet konuşuluyor. Badem ağacında bir kuş ötüyor. Biraz ileride küçük bir dere. Kır çiçekleri, beyaz bir kelebek. Ya Rabbi ne büyük neş'eler.



Eski Romalılar mükellef sofraların etrafına uzanıp saatlerce nefis yemekler yermiş. Mideleri doyunca biraz öteye gider, kusarmış, sonra yine yemeğe devam edermiş. Onlarınki de zevk midir, neş'e midir?



Çocukluğumun İstanbul'unda ahşap evler, mor salkımlı, hanımelili, tırmanan güllü küçük neş'eli bahçeler vardı.



Boğaz'a, Salacak'a, Kadıköyü'ne, Adalar'a sefer eden neş'eli vapurlar vardı, bacalarından buram buram dumanlar savurarak seyrederlerdi.



Küçük eski zaman tramvayları ne kadar neş'eliydi.



Piyazcı dükkânları, çorbacılar, muhallebiciler...Sokaklarda bağırarak gazete satan müvezziler...Eski İstanbul simitleri...Nur yüzlü haminneler... Tramvayda yaşlı birine yer veren genç... Ahşap bir evin penceresindeki küpe çiçekleri... Tiz çığlıklar atarak uçan kırlangıçlar... Boğazda ağla balık tutan kayıkçılar... Haliç seferi yapan, Unkapanı köprüsünden geçerken bacası aşağıya çekilen küçük vapurlar...



Neş'elenmek için içmeye ne lüzum var. Boğaz'da yunus balıklarının vapurlarla yarış yapmasını seyretmek bile bizi neş'elendirirdi eskiden.



Üstad Necip Fazıl'ı ziyaret edip sohbetini dinlemek neş'eydi. Mahir İz hocayı dinlemek ayrı bir neş'e.



Şeyh Mehmet Zahid Efendi hazretlerini görmek bir neş'eydi. Üstadlar, hocaefendiler, şeyhler, salihler hep neş'e kaynağıydı.



"Aman yavrum dikkat et, bahçedeki erik ağacına bir kuşcağız yuva yapmış, sakın ürkütme emi..?" Peki anneanne... Kuşun bizim eriğe yuva yapması ne güzel bir neş'eydi.



Muharremde aşure yapılır, komşulara dağıtılırdı. Neş'e.



Evimizin pencerelerine kırlangıçlar çamurdan yuvalar yapmışlardı. Akşam olunca anne ve baba kırlangıç yavrularının yanında yatardı. Küçük yuvada bir sürü kuş, kıpır kıpır, cıvıl cıvıl, yer yatağında onların seslerini dinleyerek neş'e içinde uyurdum.



Hayattan neş'e almak için zengin olmak, günah işlemek, lüks yaşamak gerekmez. Fani dünyanın kederleri ve neş'eleri içiçedir. Huz mâ safa da' mâ keder...



M.Şevked Eygi
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar