Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Dini gerçekliği adlandırmak üzerine bir tartışma

Qasem

FK Üye
🌿🌼
Katılım
3 May 2020
Mesajlar
15,118
Çözümler
12
Tepkime puanı
40,070
Puanları
113
Konum
Avrupa
Web sitesi
forumkalemi.com
Burç
Akrep
İsim
Murat
Cinsiyet
Takım
lIr3ry
Devlet ile ilişkilerinde bir ayrıksılık bulunmayan muhafazakarlık söylemi beraberinde birçok sorunu da sahiplenen ya da sahiplenmeyene yüklemiş olmuyor mu?

Necdet Subaşı’nın Star gazetesinin Açık Görüş ekinde “Dini gerçekliği adlandırmak” başlıklı yazısında değindiği kavramsal karmaşa ve Müslümanların temsili kavramları üzerine yazısını yorumlayarak siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.

Müslümanların ihtiyaç duydukları tanımlamalar Kur’an’da açıkça belirtilmesine rağmen yaşanan değişimler ve batı düşüncesindeki insanın, dünyanın felsefi bakışını değiştirmesi ile beraber Müslümanların zihin dünyalarına da hızla sirayet eden fiili yaşamın her yerinde yer edinen kavramsal tanımlama sorunları gündemimize almamız gereken asli konulardan birisi olarak karşımızda belirirken bizim, yani Müslümanların alacağı duruş, tanımlama ve belirleyici olma ilkesi ne durumda?“Fiili durumda “mütedeyyin”, “mutaassıp”, “mukaddesatçı” ve son kullanılan formuyla revaçtaki “dindar-muhafazakâr” gibi tedavüle girmiş kavramların yeniden ele alınması, bu nitelemelerin gündelik hayatın belirleyici kıstasları ihmal edilmeksizin çözümlenmesi gerekir. Bütün bunlar meramımızı gerçekten ifade edebilecek kudrette mi?” Müslümanların yaşadığımız dünyada kendilerini nitelerken kullandıkları ifade ve terkiplerle yeni pozisyonlar, karşı duruşlar ve temsiliyetler kazandığı bir gerçek olarak karşımızda belirmekte. Peki, bu duruş yeni bir kimlik sorununu mu ifade etmekte yoksa asli bir kimliğin yeni bir veçhesi mi olmakta?Türkiye’de “dindar muhafazakâr kesim ibaresi” etrafında bir araya gelmiş insanlardan oluşan bir toplum var.

Muhafazakar kavramı gerek kendisine yakıştırılan gerekse zevkle sahiplenildiği kitleler tarafından yoruma açık bir şekilde ifade edilmektedir.“Dindarlıkla muhafazakarlığı mezcetme fikri yeni tarz kabul biçimlerinden besleniyor. Aslında kavram, son 15 yılın değişen ve farklılaşan dünyasında dinî duyarlılıklarını geleneksel birikim, yerleşik kültür ve kadim zihniyet örüntüleriyle ilişkilendirme noktasında belirgin bir heveskârlıkla malul olanlar için kullanılıyor.” Bu kabulleniş Müslümanlar için ne anlama geliyor?

Devlet ile ilişkilerinde bir ayrıksılık bulunmayan muhafazakarlık söylemi beraberinde birçok sorunu da sahiplenen ya da sahiplenmeyene yüklemiş olmuyor mu?“Gerçekten de dindar-muhafazakâr adlandırmasının ister kendilerini suçlamak maksadıyla “dışarıdan” üretilmiş bir damgalama ya da etiket olsun isterse varoluşsal hikâyelerini yansıttığından emin olunabilecek “içeriden” bir adlandırma olarak sahiplenilsin, sonuçta bu oldukça şaşırtıcı düzeyde ilgi gören kavramın neleri dışarıda bıraktığı da ayrı bir tartışma konusudur. Mesela dindar-muhafazakâr isimlendirmesinin laiklik, sekülerlik, modernite ya da dinin temel ölçü(t)leri hakkındaki sahici duruşu öyle pek de açık değil gibidir. Bu nedenle de söz konusu terkibin dindar muhafazakâr tanımlaması içinde ele alınan geniş bir kitlenin sekülerleşme ve modernleşme konusundaki tavırlarını da içerme noktasında pek çok zaafı taşıdığı da söylenebilir.” Karşıt bir tutum olarak kullanılan birçok terkibin yanı sıra sahiplenişi ifade biçiminde kullanılan muhafazakarlık da kendi içerisinde reddetmeyi ifade ediyor mu? Kavramın anlam dünyası ile yaşatılan dünyası arasındaki uçurumun sebebi ne?“Öte yandan dindar-muhafazakâr kavramına daha ortaya çıktığı zamandan beri eleştirel bir duyarlılıkla yaklaşanlar da az değil. İtirazın odak noktasında kavramın dindarlığı da muhazakârlığı da müphem ve muğlak bir söz dağarcığından beslenerek sahiplenmesi yatıyor.”“Bugün Türkiye’de toplumsal düzeydeki belli başlı yapı ve grupları apaçık bir saflaşma, kamplaşma ve ayrışma temelinde ele alma yönünde yaygın bir temayülün giderek güçlendiği de söylenebilir. Bu durum sonuçta din konusunda belli bir duyarlılığı kendi kontrol ve tekelinde gördüğünü düşünen bir kitleyi bütünün içinden koparıp alma noktasında sınır tanımayan bir enerjiyi harekete geçiriyor.” Ümmet kavramının kapsayıcılığı ve içeriği öte tarafta dururken neden muhafazakar söylemler ile dindarlık eş değer tutulmakta ve dindar insanlar ile seküler dünya ile hemhal olanlar aynı kefe üzerinden yargılanmakta. Kavramsal olarak Müslümanlık veya ümmet neden yetersiz görülürken muhafazakarlık kabule şayan kılınıyor?“İstikametini Batılılaşma üzerinden modernleşme kararlılığıyla tayin eden kurucu Cumhuriyet seçkinlerinin nezdinde din de dindar da epeyce bir süre hiçbir stratejiye, siyaset ve aklileştirmeye ihtiyaç duyurtmayan bir kararlılıkla açık ara bir mesafede tutulmuştu.” “Nitekim dini de dindarı da arkaik bir rejimin korunması için harekete geçmeye hazır gizil bir potansiyel olarak görme istidadı, artık ne zaman ne yapacağı pek kestirilemeyen bir kitle için her seferinde farklı düzeylerde etkili olmasının murat edildiği pek çok damga ve etiketin kullanılmasına da fırsat vermiştir.

Başta “irtica” ve “mürteci” kavramları zamanla değişen dilin hızına bağlı olarak gerici kavramıyla yer değiştirecek, verili müfredatın gündelikleştirdiği bilgi etrafında da “yobaz”, “şeriatçı”, “ümmetçi”, “nurcu” ve “dinci” gibi kavramlar hassasiyet sahibi dindarlar için cömertçe kullanılmaya başlanılacaktır.” Ötekileştirme politikaları ve saf dışı bırakma çabaları ile mücadele eden dindar, Müslüman, İslamcı kesimler yeniden var olabilmek, etkin ve etkili kalabilmek için söylemsel ve eylemsel olarak yeni kavramlarla yollarına devam etme ihtiyacı hissettiler, buna gerçekten ihtiyaç var mıydı, varsa bile terkipler ve kavramsal araçlar neden batının felsefesi ve seküler dünya üzerinden nizam edilmeye çalışıldı?Toplamda çoklukla hazırlıksız yakalanılan bir dünyanın gereklilikleri ve dayatmaları karşısında İslam’ın ve “Müslümanlar”ın nasıl bir vaziyet alması gerektiği soruları etrafında çeşitlenerek varlığını sürdüren İslamcılığın zamanla gündelik dil ve hayatta farklı kavramsallaştırmalara, terkip ve vizyonlara dönüştüğü de bir gerçektir. Bu bağlamda “sağcı”, “mütedeyyin”, “mukaddesatçı”, “mutaassıp”, “antikomünist”, “antiemperyalist”, “dindar” ve “muhafazakâr” gibi kavramlar eşliğinde giderek parçalanan ve her seferinde farklı bir zihniyet dünyasıyla temasa girmeye davet edilen ana akım İslamcılığın kendi asli bünyesinde hangi temel misyonları koruduğu bugün açıkça tartışılmayı hak eden konular arasındadır.

“Değişen zaman ve şartlarda Müslüman kalmanın gerektirdiği bilgi, inanç ve ahlaki yeterliliğin nasıl sağlanacağı, gelişen süreçlerin ortaya koyacağı baskıların nasıl göğüsleneceği başından beri İslamcı muhayyilenin içine yer alan problematikler olarak dikkat çeker. Geçmişten bugüne suçlayıcı bir kavram seti içinde kronolojinin gerektirdiği stratejileri takip ederek kullanılan “mürteci/gerici”, “yobaz”, “softa”, “dinci”, “şeriatçı” gibi etiket ve yaftaların “dışarıdan” lanse edilen anlamlarıyla reddedilmeleri hiç de zor olmamıştır. Ancak Türk modernleşmesinin gelişme ve derinleşme etaplarında kendilerini altı mutlaka çizilmesi gereken çok özel bir Müslüman olarak görenlerin kendi fiili durumlarını hangi kavramlarla izah ettikleri başka bir noktadır ve ehemmiyetle ele alınması gerekir.”“Biz Müslümanlar” ifadesinin türlü çekiciliğine ve muhataralı zamanlarda kendini yüksek düzeyde ifadelendirme gücüne sahip olmasına rağmen…”Fiili durumda “mütedeyyin”, “mutaassıp”, “mukaddesatçı” ve son kullanılan formuyla revaçtaki “dindar-muhafazakâr” gibi tedavüle girmiş kavramların -bunlardan her birine atfedilen anlamlar dışarıda bırakılmaksızın, yanı sıra bütün bunların bize şimdi ve ileride ne gibi imkânlar sunabileceği atlanmaksızın- yeniden ele alınması, bu nitelemelerin gündelik hayatın belirleyici kıstasları ihmal edilmeksizin çözümlenmesi gerekir.
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar