Hayatım boyunca siyasetten hep uzak durdum ve durmaya devam edeceğim. Bu güne dek ısrar ve teliflere rağmen herhangi bir partiye üye olmadım, hayatım boyunca da olmayı düşünmüyorum. Kapitalist bir sistem de siyaset her zaman güçsüzleri sömürmek için ideal bir araç olmuştur ve olmaya devam edecektir. Bir zamanlar haksızlığa uğrayan mazlumların sesi olan bazı basın kuruluşlarının, şimdilerde yapılan bütün haksızlığa sırtlarını çevirip sadece taraf olmaları siyasetin ne kadar iki yüzlü olduğu hususunda bizlere ışık tutmaya yetmektedir. Kalemini bir kaç yerden maaş alarak satılığa çıkaran bazı tırnak içinde ''sanatçı'' yazarları anlatmak istemiyorum.
Çünkü sanat özgündür. Sanat, toplumun bütün bireylerini aynı hizaya getirir. Sanat, zengine ya da fakire ait değildir. O bizatihi insanın kendine aittir. Bu yüzden sanatta statü yoktur. Hiç bir sanat alanında sınıf farklılığını gözeten kurallar yoktur. Sınıf farklılığına sebep olan sanat, sanat değil ''magazindir''. Sanatta, bu gün ak dediğine yarın kara demekte yoktur. Fakat siyaset böyle değildir. Bu gün ak dediğinize gerektiğinde (genelde bir yerlerden talimat gelirse) yarın; ''hayır canım o dün aktı ama şimdi artık kara'' deme olasılığınız muhtemel ve kaçınılmazdır.
Din, taraf toplamak için çok güçlü bir araçtır. Bu yüzden bütün devletlerin kuruluş tarihlerinde inançlar, büyük bir rol oynamaktadır... Din, inanan insanlar için kutsaldır. Bu kutsallığı ayakta tutan en güzel örnek, aynı dine inanan insanların ''kardeş'' olma inanışıdır. Bu inanış, birbirini hiç görmeyen, tanımayan insanları bir an da bir araya getirebilir ve aynı hedefe hizmet ettirebilir. Siyaset biliminde, üzerinde en çok düşülen konulardan biri de budur. Para ve bunun sağladığı güç bile ''din'' kadar etkili değildir.
Fakat, siyaset din kadar temiz bir sahne değildir. Bu sahne, bu gün alkışlananların, yarın mahkum edilmiş olanlarla dolu olduğu bir sahnedir. Bu gün kalemleriyle destanlar yazanların, yarın ''kandırıldık'' demeleriyle doludur. Bu sahne hazindir ki değerli dostlarım, bu gün cebinde beş kuruş olmayanların, yarın karun gibi zengin olacaklarla (olanlarla) doludur.
Şimdi bu konuyu Mehmet Ocak gibi lüzumsuz, gereksiz bir adamın söylemi için değil, sizler için cevaplamaya çalıştım.
Saygı ve sevgilerimle.