- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,737
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,758
- Puanları
- 113
"Müslüman bilimadamları, dünyayı tanımlarken "gam küresi" derlermiş eskiden.
Dünyanın işleri biraz böyle..
Cihanda âdem olan bî gam olmaz."
Gam küresi..Ne güzel bir ifade..
Bu gam küresinde, imtihansız kul mu var?
Ben söyleyeyim, imtihansız kul yok, ha varsa imanında sıkıntı var.
Sahabeler, başlarına, 40 günde bir büyük bir musibet gelmeyince, acaba imanımız mı eksildi diye üzülür, kendilerinden şüphe ederlermiş..
Allah, sesini duymak istemediği kula bela vermezmiş ki, dua etmesin..Misal Firavun'un ömründe başı dahi tek bir kez ağrımamış..Bir eşikten geçerken, sendelenip rahatsız olmasın diye, atının ön ayakları uzarmış..
Niye? Tek bir günahını, bu dünyada dökmesin diye..Çünkü müminlerin cezası dünyada verilir. Çünkü ayağın takılsa,kalbine küçücük bir gam gelse,günaha kefarettir..
Büyüklerden birkaç hikmeti arzetmek istiyorum..
Belki,gözlerden kalbe iner de,isyan ve sitem dolu sözcüklerimize bir af kapısı aralarız.
Resuli Ekrem(sav) ; Mümine isabet eden ve onu üzen hastalık, sıkıntı, hüzün ve elem gibi şeylere karşılık Allah Teâlâ kulunun günahlarını siler. Bu nevi musibetler günahlara kefaret olur.
İsa aleyhisselam; Hasta olup, musibete, felakete uğrayıp da, günahları affolacağı için sevinmeyen kimse, alim değildir.
Sadi Şirazi; Dünyada dertsiz adam yoktur,varsa da adam değildir..
Abdulhâlik Gücduvanî ; Evlâdım; gözün yaşlı, amelin ve duan ihlâslı, boynun bükük, elbisen eski yoldaşın dervişler ve dostun sadece Allah olsun.
Ebû Ali Dekkak ; Hüzün sahibi bir kimse, hüzünlü olmayanların senelerce kat edemedikleri Allah’a giden yakınlık yolunu bir ayda kat ederler.
Şakik-i Belhi hazretleri ; Sıkıntıya sabrın mükafatını bilen,sıkıntılardan kurtulmaya heves bile etmez.
Yine Taberani'den nakille ;Derdini açıklayan sabretmiş olmaz ve
uğradığı belayı gizleyenin günahları affolur."buyuruluyor..
Kelamların en güzeli Kuran-ı Kerim..
"Muhakkak ki biz sizi korkuyla, açlıkla ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. O sabredenleri müjdele! Onlar ki, başlarına bir musibet geldiği zaman: “Biz Allah’a aidiz ve sonunda O’na döneceğiz.” derler.(Bakara 155-156)"
Öyleyse, şaire kulak verelim mi?
Eften puften şeyleri kafaya takıp, dert sahibiyim sanan nefislerimizi törpülesin,hakiki dert sahipleri inşirah bulsun diye..
"Düştüğünüz her çukuru kuyu zannetmeyiniz mîrim, kuyuya ancak yusuflar düşer..."
Öyleyse..
Geriye elimizde iki söz kalıyor..
La rahate fid dünya ve elhamdüllilahi ala külli hal..
Dünyada rahat yoktur ve her halim için sana hamdederim..
Ne diyor, bir kelamı kibar..
"Dünya, her şeyiyle bir saatlik gama bile değmez!
Elçin Sabah - yolnotları
Dünyanın işleri biraz böyle..
Cihanda âdem olan bî gam olmaz."
Gam küresi..Ne güzel bir ifade..
Bu gam küresinde, imtihansız kul mu var?
Ben söyleyeyim, imtihansız kul yok, ha varsa imanında sıkıntı var.
Sahabeler, başlarına, 40 günde bir büyük bir musibet gelmeyince, acaba imanımız mı eksildi diye üzülür, kendilerinden şüphe ederlermiş..
Allah, sesini duymak istemediği kula bela vermezmiş ki, dua etmesin..Misal Firavun'un ömründe başı dahi tek bir kez ağrımamış..Bir eşikten geçerken, sendelenip rahatsız olmasın diye, atının ön ayakları uzarmış..
Niye? Tek bir günahını, bu dünyada dökmesin diye..Çünkü müminlerin cezası dünyada verilir. Çünkü ayağın takılsa,kalbine küçücük bir gam gelse,günaha kefarettir..
Büyüklerden birkaç hikmeti arzetmek istiyorum..
Belki,gözlerden kalbe iner de,isyan ve sitem dolu sözcüklerimize bir af kapısı aralarız.
Resuli Ekrem(sav) ; Mümine isabet eden ve onu üzen hastalık, sıkıntı, hüzün ve elem gibi şeylere karşılık Allah Teâlâ kulunun günahlarını siler. Bu nevi musibetler günahlara kefaret olur.
İsa aleyhisselam; Hasta olup, musibete, felakete uğrayıp da, günahları affolacağı için sevinmeyen kimse, alim değildir.
Sadi Şirazi; Dünyada dertsiz adam yoktur,varsa da adam değildir..
Abdulhâlik Gücduvanî ; Evlâdım; gözün yaşlı, amelin ve duan ihlâslı, boynun bükük, elbisen eski yoldaşın dervişler ve dostun sadece Allah olsun.
Ebû Ali Dekkak ; Hüzün sahibi bir kimse, hüzünlü olmayanların senelerce kat edemedikleri Allah’a giden yakınlık yolunu bir ayda kat ederler.
Şakik-i Belhi hazretleri ; Sıkıntıya sabrın mükafatını bilen,sıkıntılardan kurtulmaya heves bile etmez.
Yine Taberani'den nakille ;Derdini açıklayan sabretmiş olmaz ve
uğradığı belayı gizleyenin günahları affolur."buyuruluyor..
Kelamların en güzeli Kuran-ı Kerim..
"Muhakkak ki biz sizi korkuyla, açlıkla ve mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. O sabredenleri müjdele! Onlar ki, başlarına bir musibet geldiği zaman: “Biz Allah’a aidiz ve sonunda O’na döneceğiz.” derler.(Bakara 155-156)"
Öyleyse, şaire kulak verelim mi?
Eften puften şeyleri kafaya takıp, dert sahibiyim sanan nefislerimizi törpülesin,hakiki dert sahipleri inşirah bulsun diye..
"Düştüğünüz her çukuru kuyu zannetmeyiniz mîrim, kuyuya ancak yusuflar düşer..."
Öyleyse..
Geriye elimizde iki söz kalıyor..
La rahate fid dünya ve elhamdüllilahi ala külli hal..
Dünyada rahat yoktur ve her halim için sana hamdederim..
Ne diyor, bir kelamı kibar..
"Dünya, her şeyiyle bir saatlik gama bile değmez!
Elçin Sabah - yolnotları