Arkeologlar, Çin Seddi’nin bilinen tarihini sarsan bir keşfe imza attı. 3.000 yıl öncesine ait en eski bölüm ortaya çıkarıldı.
Çin Seddi’nin tarihi son arkeolojik keşiflerle yeniden şekilleniyor. Araştırmacılar, yaklaşık 3.000 yıl öncesine ait, bugüne kadar bilinen en eski bölümü ortaya çıkardı. Keşif, dev yapının inşa sürecine ve stratejik önemine dair yeni soruları gündeme getirdi.
Shandong Eyalet Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Enstitüsü uzmanları tarafından 2024 yılının mayıs-aralık ayları arasında gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Changqing bölgesindeki Guangli Köyü’nün kuzeyinde yaklaşık 1.100 metrekarelik bir alanı kapsadı. Çalışma, Qi Büyük Duvarı olarak da bilinen yapının ilk kapsamlı arkeolojik kazısı olma özelliğini taşıyor.
Araştırma ekibi, geleneksel yöntemlerin yanı sıra optik uyarımlı lüminesans (OSL) ve karbon-14 tarihlendirme gibi modern teknikleri kullanarak, duvarın Batı Zhou Hanedanlığı (M.Ö. 1046-771) döneminin sonlarına ve İlkbahar-Sonbahar Dönemi’nin (M.Ö. 770-476) başlarına ait olduğunu belirledi.
Çin Antik Kalıntılar Derneği üyesi Liu Zheng, şu açıklamada bulundu:
“Bu keşif, Çin Seddi’nin inşa tarihini Batı Zhou dönemine kadar götürüyor ve Çin’deki en eski sur yapısı olarak kayıtlara geçiyor. Haliyle Çin Seddi arkeolojisinde önemli bir atılım ve yapının kökenlerini aydınlatmada bir dönüm noktası niteliğinde.”
Çin Seddi’nin Üç Farklı İnşa Dönemi Bulunuyor
Yapılan araştırmalar, Çin Seddi’nin üç farklı inşa döneminden geçtiğini ortaya koydu. En eski “Qi” bölümleri yaklaşık 10 metre kalınlığında olup, sıkıştırılmış toprak tekniğiyle inşa edilmiş. Savaşan Devletler Çağı’nda (M.Ö. 475-221) inşa edilen ikinci aşama bölümlerinde ise kalınlık 30 metreye kadar ulaşıyor. En iyi korunmuş olan son aşama ise Kral Xuan döneminde (M.Ö. 350-301) metal tokmaklar kullanılarak sıkıştırılmış sarı topraktan inşa edilmiş.
Arkeologlar ayrıca duvarın en eski bölümünün temellerinde, kare şeklinde temelleri ve yuvarlak köşeleri olan yeraltı yaşam alanları keşfetti. Bu alanların duvarın inşası sırasında işçiler ve tamamlanmasından sonra askerler tarafından kullanıldığı düşünülüyor.
Pingyin Şehri olarak adlandırılan antik yerleşim yeri de duvarın yaklaşık 1,5 kilometre kuzeyinde bulundu. Tarihi kayıtlarda önemli bir askeri üs olarak geçen Pingyin’in batı sur duvarı yaklaşık 500 metre uzunluğunda ve antik metinlerde bahsedilen hendekler ve tahkim edilmiş kapıların izlerini taşıyor.
Kaynak:
Çin Seddi’nin tarihi son arkeolojik keşiflerle yeniden şekilleniyor. Araştırmacılar, yaklaşık 3.000 yıl öncesine ait, bugüne kadar bilinen en eski bölümü ortaya çıkardı. Keşif, dev yapının inşa sürecine ve stratejik önemine dair yeni soruları gündeme getirdi.
Shandong Eyalet Kültürel Kalıntılar ve Arkeoloji Enstitüsü uzmanları tarafından 2024 yılının mayıs-aralık ayları arasında gerçekleştirilen kazı çalışmaları, Changqing bölgesindeki Guangli Köyü’nün kuzeyinde yaklaşık 1.100 metrekarelik bir alanı kapsadı. Çalışma, Qi Büyük Duvarı olarak da bilinen yapının ilk kapsamlı arkeolojik kazısı olma özelliğini taşıyor.
Araştırma ekibi, geleneksel yöntemlerin yanı sıra optik uyarımlı lüminesans (OSL) ve karbon-14 tarihlendirme gibi modern teknikleri kullanarak, duvarın Batı Zhou Hanedanlığı (M.Ö. 1046-771) döneminin sonlarına ve İlkbahar-Sonbahar Dönemi’nin (M.Ö. 770-476) başlarına ait olduğunu belirledi.
Çin Antik Kalıntılar Derneği üyesi Liu Zheng, şu açıklamada bulundu:
“Bu keşif, Çin Seddi’nin inşa tarihini Batı Zhou dönemine kadar götürüyor ve Çin’deki en eski sur yapısı olarak kayıtlara geçiyor. Haliyle Çin Seddi arkeolojisinde önemli bir atılım ve yapının kökenlerini aydınlatmada bir dönüm noktası niteliğinde.”
Çin Seddi’nin Üç Farklı İnşa Dönemi Bulunuyor
Yapılan araştırmalar, Çin Seddi’nin üç farklı inşa döneminden geçtiğini ortaya koydu. En eski “Qi” bölümleri yaklaşık 10 metre kalınlığında olup, sıkıştırılmış toprak tekniğiyle inşa edilmiş. Savaşan Devletler Çağı’nda (M.Ö. 475-221) inşa edilen ikinci aşama bölümlerinde ise kalınlık 30 metreye kadar ulaşıyor. En iyi korunmuş olan son aşama ise Kral Xuan döneminde (M.Ö. 350-301) metal tokmaklar kullanılarak sıkıştırılmış sarı topraktan inşa edilmiş.
Arkeologlar ayrıca duvarın en eski bölümünün temellerinde, kare şeklinde temelleri ve yuvarlak köşeleri olan yeraltı yaşam alanları keşfetti. Bu alanların duvarın inşası sırasında işçiler ve tamamlanmasından sonra askerler tarafından kullanıldığı düşünülüyor.
Pingyin Şehri olarak adlandırılan antik yerleşim yeri de duvarın yaklaşık 1,5 kilometre kuzeyinde bulundu. Tarihi kayıtlarda önemli bir askeri üs olarak geçen Pingyin’in batı sur duvarı yaklaşık 500 metre uzunluğunda ve antik metinlerde bahsedilen hendekler ve tahkim edilmiş kapıların izlerini taşıyor.
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.