Hadi baştan yazalım bütün şarkıların sözlerini,
Zamanın uzak kıyılarında kalan bütün hatıraları, anıları
Hislerimin genzini sızlatan gülüşünü ve uyanılmayan rüyaları
Baştan yazalım karanlığın kapı aralarından bakan zamanı...
-Tüh ıskaladı,
-Sıra ben de,
-Tamam, doğru düzgün at,
-Uhh ,sen de vuramadın
-Geçen el ben kazanmıştım
-Ben olmasaydım kazanamazdın,
Yavaşça yanarına sokulmuş ve bir müddet izlemiştim, öyle ki beni fark etmemişlerdi bile. Kendi aralarında tartışmaya devam ederlerken;
- Çocuklar Fotoğrafınızı çekebilir miyim, demiştim.
Önce şaşkınlıkla bir müddet bana ve sonra elimdeki Fotoğraf makinasına bakmışlardı. Çocuklardan biri başını aşağı yukarı salladığında utandıklarını ve sıkıldıklarını fark etmiştim.
-Pekala , demiştim. Poz vermek zorunda değilsiniz. Zaten yaşamınız boyunca da hiç bir şeye karşı pozunuzu, duruşunu kesinlikle değiştirmeyin , siz oynamaya devam ederken ben de bir kaç kare Fotoğrafınızı çekeceğim ve birlikte bakacağız, demiştim.
Sıkılganlıkları git gide artıyordu. Eğer Fotoğraf makinası ile karşılarında dursaydım, daha çok sıkılacaklarını ve doğallıklarını kaybedeceklerini biliyordum.
Öyle ki, Fotoğrafın içine giren her yüz ve her sima, doğal olmalıydı. Fotoğraf, Fotoğrafa bakan insanı kendine çekmeli ve uzun uzun kendini izlettirmeliydi. Çocukların mimiklerinde ki en ufak bir imge, belki de Fotoğrafa bakan insanı yıllar öncesine götürmeli, yüzün de belli belirsiz bir tebessüme vesile olmalıydı.
Fotoğraf makinasına tele objektifi takarak önlerine ,fakat epey uzağa yere bırakmıştım. Hava güneşli olduğundan lensin ucuna UV Filtre (ışık kırıcı) takmıştım. Bunun amacı ters ışığın etkisini kırarak Fotoğrafın gölge alanlarında kontrast, yani derinlik oluşturmaktı. İki ayrı ilgi alan merkezi kullanmalıydım, misketler ve çocuklar. Lensin diyafram aralığının F2.8 de olması keskinliği artıracaktı.
Kadrajı son kez kontrol ettiğimde enstanteneyi ve iso (ışık ayarlarıı) ayarlayarak Fotoğraf makinasının uzaktan kumandasını almış ve karşı kaldırıma oturup onları izlemeye başlamıştım. Bir müddet sonra tekrar oyunun akışına kendilerini kaptıran çocukların yanına üç küçük kız birbirlerini kovalayarak gelmekteydi ki, yerde bulunan Fotoğraf makinasını görünce duraksayıp bir müddet baktılar.
Misket oynayan çocuklardan biri ;
-Arkamıza geçin arkamıza, (işaret parmağıyla beni göstererek) aha orada oturan adam Fotoğrafımızı çekecek, dedi.
Kızlar şaşkınlık ve büyük bir utangaçlıkla misket oynayan çocukların arkasına geçerken bana bakıyorlar ve birbirlerinin kulağına bir şeyler fısıldayarak gülüşüyorlardı. Ve bir süre sonra hiç bir şey yapmadan öylece ayakta beklemek mütemadiyen onları fazlasıyla sıkmış olmalı ki, yüz ifadelerinde ki mimiklerin sürekli değişmesi ortaya komik, fakat bir o kadar da harika görüntülerin çıkmasına sebep oluyordu.
Tüm bu zaman zarfında elimde ki Fotoğraf makinasının uzaktan kumandasıyla her beş dakika da bir Fotoğraf çekmeye devam ediyordum. 25. Dakikada çekilen Fotoğraftı bu gördüğünüz. Artık çocuklar önlerinde ki Fotoğraf makinasını unutmuşlar ,sadece oyunlarına konsantre olmuşlardı.
Peki ya arkada bulunan üç küçük kız çocuğu? Sanırım, Fotoğraf çekilmenin pek ehemmiyetli ve lüzumlu bir şey olduğu kanaatine vardıklarından mıdır bilinmez, bulundukları yerden hiç ayrılmadılar ve gitmediler. Sabırla beklediler...
Sizce de kusursuz sosyalleşmenin, azmin, başarının, başarısızlığın, kazanmanın, kaybetmenin ve en önemlisi de paylaşmanın Fotoğrafı olabilir mi bu?
Yitirdiğimiz ve yitirmekte olduğumuz sokak kültürümüzün bize bıraktığı miras, dört duvar arasında, metavors evrenin de sıkışıp kalan ve bir çok duygunun temellerini besleyen hislerden uzak çocukların büyüdüğünü görmek olacaktır. Ne hazindir ki, sokakları çocuksuz kalan mahalleler yetim kalacaktır. Belki de yıllar sonra bu makaleyi okuyanların, Fotoğrafa bakarken ''bu ne tuhaf bir oyun, bu çocuklar ne oynuyorlar böyle'' diyeceklerini bilmek şimdiden üzüyor olmalı bizleri.
Bu bir misket oyunu, fakat aslında oyundan çok daha fazlası...
-Tüh ıskaladı,
-Sıra ben de,
-Tamam, doğru düzgün at şunu,
-Atıyorum ya, görmüyor musun,
-Şuraya doğru atsana neden ıskalıyorsun?
-Uhh ,sen de vuramadın işte
-Geçen el ben kazanmıştım
-Ben olmasaydım kazanamazdın...
Ayhan Yalçın
20/01/2022
Forumkalemi
Exıf Bilgisi :
Fotoğraf Makinası : Canon 1D X
Lens : Canon 85 mm f/1.4
Diyafram :F /2.8
İso : 200