-
- Katılım
- 1 May 2020
-
- Mesajlar
- 17,483
-
- Çözümler
- 1
-
- Tepkime puanı
- 47,936
-
- Puan
- 113
Büyükanne ve büyükbaba torunlarını şımartsın. Siz yokken fazladan bir kurabiye çalmalarına izin verin. Küçük ceplerine bir banknot atsınlar veya işe yarar bir şey yerine bir oyuncak alsınlar. Salı akşamları dondurma almak için şehrin öbür ucuna gitsinler.
Çünkü söylemekten nefret ettiğimiz gerçek şu ki: Çocuklar sadece kısa bir süre için küçüktür ve büyükanne ve büyükbabalar da sonsuza dek yaşamazlar.
Bir gün, çocuklarınız büyükannelerinin kucağına sokulamayacak kadar büyüyecek. Büyükbabalarının daha önce yüzlerce kez yaptığı sihirbazlık numarasına gülmeyecekler. Mutlu Yemekler'in yerini araba anahtarları, ev hapsi ve yarı zamanlı işler alacak. Ve bir gün, masanın ucundaki sandalye boş kalacak, telefon "Çocuklar gelebilir mi?" diye çalmayı bırakacak.
Çocuklar hala küçükken ve büyükanne ve büyükbabalar hala yapabiliyorken, birlikte vakit geçirmenin tadını çıkarın. Gözlerinizi devirmenize neden olabilecek ama gizlice sizi gülümseten tüm o küçük, çılgın, sevgi dolu şeyleri yapmalarına izin verin.
Çünkü mesele şeker, oyuncak veya küçük hediyeler değil. Mesele anılar. Yüzlerindeki sevinç. Bir nesli atlayıp doğrudan kalbe yerleşen, sıcacık bir kucaklama gibi bir sevgi.
Birbirlerini şımartmalarına izin verin. Bir gün, bu küçük anlar bizim için büyük hazineler olacak...
Çünkü söylemekten nefret ettiğimiz gerçek şu ki: Çocuklar sadece kısa bir süre için küçüktür ve büyükanne ve büyükbabalar da sonsuza dek yaşamazlar.
Bir gün, çocuklarınız büyükannelerinin kucağına sokulamayacak kadar büyüyecek. Büyükbabalarının daha önce yüzlerce kez yaptığı sihirbazlık numarasına gülmeyecekler. Mutlu Yemekler'in yerini araba anahtarları, ev hapsi ve yarı zamanlı işler alacak. Ve bir gün, masanın ucundaki sandalye boş kalacak, telefon "Çocuklar gelebilir mi?" diye çalmayı bırakacak.
Çocuklar hala küçükken ve büyükanne ve büyükbabalar hala yapabiliyorken, birlikte vakit geçirmenin tadını çıkarın. Gözlerinizi devirmenize neden olabilecek ama gizlice sizi gülümseten tüm o küçük, çılgın, sevgi dolu şeyleri yapmalarına izin verin.
Çünkü mesele şeker, oyuncak veya küçük hediyeler değil. Mesele anılar. Yüzlerindeki sevinç. Bir nesli atlayıp doğrudan kalbe yerleşen, sıcacık bir kucaklama gibi bir sevgi.
Birbirlerini şımartmalarına izin verin. Bir gün, bu küçük anlar bizim için büyük hazineler olacak...
