- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 15,706
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 42,671
- Puanları
- 113
Biricik şehzadesi, soyunun kurtarıcısı ve devamı, han hazretleri olan oğluşuna sünnet düğünü yapmış.
Tabi onu da, paylaşıp göstermezsen Allah'ın emrini çiğnemiş sayıldığın İnstagram'a koymuş.
Balık tarzı abiyesi ile oradan oraya neşe içinde giderken, arada piste fırlayıp göbek atıyor kocişi ile.
Kocası da durumdan çok memnun, karısı gerdan kırdıkça alkışlar eşliğinde tempo tutuyor onun kalça hareketlerine.
Neden?
Çünkü biricik şehzadeleri, veli nimetleri 'Sünnet(!)' oldu.
Bir dini nişan ancak bu kadar saçma sapan bir duruma getirilirdi.
Elimizde oyuncak olan şu din bizden hesap soracak. Sen bir sünneti yerine getirmek için bin haramı katıyor adına da 'Sünnet' diyorsun.
Diyemezsin!..
"Vallaağ canım gösteriş yapmak istedi, bu sünneti de bahane ettim!" diyebilirsin.
"Vallaağ düşman çatlatmak için başka bahane bir daha nasıl bulalım, bu fırsat ele geçer mi?" diyebilirsin.
"Elalem diye bir şey var onlarla yarışmak için yaptık, eksik mi kalsaydık?" diyebilirsin.
"İnstagram'a koyacak güzel fotoğraflar lazımdı bunu da bahane ettik," diyebilirsin.
"Canım bi daha gelinlik falan giymek istedi," diyebilirsin.
Ama bir iki yere Osmanlı figürü koyup 'Maşallah' yazdın, çocuğa da kaftan giydirdin diye bu eğlenceye 'Sünnet' diyemezsin.
Sen Efendimiz'in bu kadar israf ettiğini, bir kadın dans ederken tempo tuttuğunu, gösteriş için böyle şeyler yaptığını nerede hangi sünnetinde gördün?
"Gerçek İslam bu değil" geyiğine girmek istemiyorum.
Ama vallahi billahi değil!
Bunun adı İslam değil!
"Canım öyle istedi," dini bu!
"İşime öyle geldi," dini bu!
Ama vallahi İslam değil!..
Kavramların laçkalaştığı bir toplum o kadar kolay dağılır ki. Düşmana hiç gerek yok böyle yapmaya devam edersek.
Yoksa insanların nasıl yaşadığı, ne hissettiği, paralarını nereye harcamak istedikleri zerre miktar umurumda olmadı. İnanın hiç olmadı...
Sadece kılıf olarak bizi biz yapan, bir arada tutan değerlerimizi kullanmasınlar istiyorum.
Arkasında dimdik duracağımız içini boşaltmadığımız, bizi yapıştıran ve birleştiren neyimiz kaldı başka?
Her değerin böyle cıvık bir şeye dönüştürürsek ne bizi bir arada tutabilecek?
Ezgi Akgül
12 Eylül Perşembe 2024
Tabi onu da, paylaşıp göstermezsen Allah'ın emrini çiğnemiş sayıldığın İnstagram'a koymuş.
Balık tarzı abiyesi ile oradan oraya neşe içinde giderken, arada piste fırlayıp göbek atıyor kocişi ile.
Kocası da durumdan çok memnun, karısı gerdan kırdıkça alkışlar eşliğinde tempo tutuyor onun kalça hareketlerine.
Neden?
Çünkü biricik şehzadeleri, veli nimetleri 'Sünnet(!)' oldu.
Bir dini nişan ancak bu kadar saçma sapan bir duruma getirilirdi.
Elimizde oyuncak olan şu din bizden hesap soracak. Sen bir sünneti yerine getirmek için bin haramı katıyor adına da 'Sünnet' diyorsun.
Diyemezsin!..
"Vallaağ canım gösteriş yapmak istedi, bu sünneti de bahane ettim!" diyebilirsin.
"Vallaağ düşman çatlatmak için başka bahane bir daha nasıl bulalım, bu fırsat ele geçer mi?" diyebilirsin.
"Elalem diye bir şey var onlarla yarışmak için yaptık, eksik mi kalsaydık?" diyebilirsin.
"İnstagram'a koyacak güzel fotoğraflar lazımdı bunu da bahane ettik," diyebilirsin.
"Canım bi daha gelinlik falan giymek istedi," diyebilirsin.
Ama bir iki yere Osmanlı figürü koyup 'Maşallah' yazdın, çocuğa da kaftan giydirdin diye bu eğlenceye 'Sünnet' diyemezsin.
Sen Efendimiz'in bu kadar israf ettiğini, bir kadın dans ederken tempo tuttuğunu, gösteriş için böyle şeyler yaptığını nerede hangi sünnetinde gördün?
"Gerçek İslam bu değil" geyiğine girmek istemiyorum.
Ama vallahi billahi değil!
Bunun adı İslam değil!
"Canım öyle istedi," dini bu!
"İşime öyle geldi," dini bu!
Ama vallahi İslam değil!..
Kavramların laçkalaştığı bir toplum o kadar kolay dağılır ki. Düşmana hiç gerek yok böyle yapmaya devam edersek.
Yoksa insanların nasıl yaşadığı, ne hissettiği, paralarını nereye harcamak istedikleri zerre miktar umurumda olmadı. İnanın hiç olmadı...
Sadece kılıf olarak bizi biz yapan, bir arada tutan değerlerimizi kullanmasınlar istiyorum.
Arkasında dimdik duracağımız içini boşaltmadığımız, bizi yapıştıran ve birleştiren neyimiz kaldı başka?
Her değerin böyle cıvık bir şeye dönüştürürsek ne bizi bir arada tutabilecek?
Ezgi Akgül
12 Eylül Perşembe 2024