Tamamen tahminimi yazıyorum, söylemlerim kurumumu ya da yanlış anlaşılmaya mahal verilmesin lütfen
Bu afetlerin dünyamız için daha bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.
Sıcaklık demiyoruz artık bazı bölgeler için, kuraklık diyoruz.
Rüzgar çıktı demiyoruz hortum, yağmur yağdı değil de dolu yağıyor koca koca diyoruz.
Bir de olaya şöyle bakmak lazım.
Yağmur yağıyor ama gidecek yolu yok.
Eskiden dere yatağı olan yerleri betonlaştırdık, yağmurun gideceği alan yok.
Şunu diyen bi hoca hatırlıyorum ben, sınıfın delisi bir arkadaşımız çok güzel cevap vermişti;
Hoca demişti ki; sıcaktan adam mı ölür siz mühendis arkadaşlar bizlere soğuktan korunma vs. vs. anlatırken çıktı bebe dedi ki;
2005'de 3000'e yakın insan öldü sıcaklardan hocam ne diyorsunuz siz deyince koca konferans salonu alkış kıyamet olmuştu.
Araştırmadan gelip bizlere her işi aşılayacağını sanan prof.tiplemesi işte.
Bir de olayların deprem boyutu var.
40-45 yılda olan depremler 3-5 yıla demeden yenisi ekleniyor.
Diğer konu ise kuraklık ülkemiz için korkutucu mu?
Kuraklık söz konusu diyen koca koca profesörler var.
Hiç mi iklim çalıştaylarına, söyleşilerine ne bileyim konferanslarına davet edilmiyor da böyle insanları tedirgin ediyorlar anlamıyorum.
Uzun yıllar yağış ortalamalarının son 9-10 yılda hep üzerindeyiz %13 ila %14.
Hatta 2018 yılının yağış ortalaması son 30 yılın en yağışlı mevsimi oldu.
Ama hala kuraklık diyor bizim iş bilen uzmanlarımız.
Sonuç olarak şahsi düşüncem, iklimler yer değiştiriyor, iklim değişikliğinin sinyallerini değil bildiğimiz uzun farları açmış üzerimize doğru geldiği görüyoruz.
İklim olayı ile bir çok çalışma yaptık, yaptım da ama şuanlık dilimin döndüğünce bir şeyler aktarmış olayım.