-
- Katılım
- 1 May 2020
-
- Mesajlar
- 17,331
-
- Çözümler
- 1
-
- Tepkime puanı
- 47,686
-
- Puan
- 113
eğer ben bir siyonist olsaydım...
müslümanları mezhep mezhep, grup grup bölerdim. küçük farklılıkları büyütür birliği zayıflık, ihtilafı güç gösterir; parçalanmışlığı normalleştirirdim. kardeşliği zayıflatmak için anlaşmazlığı büyütür, her farklılığı büyük düşmanlık gibi gösterirdim. geçmişin acılarını taze tutar, yaraları da sık sık kaşırdım.
eğer siyonist olsaydım...
gençleri ümitsiz olsun diye her başarısızlığı büyütür, her başarıyı küçümserdim. tarihi utanç örnekleri olarak sunup atalarını kendi çocuklarına yabancılaştırırdım. gelecek hayallerini saçma, mücadeleyi de anlamsız gösterirdim. onları pasif tüketime ve hazlarına tapınmaya ikna ederdim. değerleri gerici, gençlerin ideallerini saf ve boş gösterir; diyalogu imkânsız hale getirirdim. saygıyı modası geçmiş bir kavram gibi gösterir, evladı ana babasından uzaklaştırırdım.
siyonist olsaydım...
ilmi zayıflatmak için her âlimi önce kusurlarıyla tanıtır, popüler kişileri bilge diye kakalardım. kaynak metinleri sıkıcı gösterir, yüzeysel içerikleri daha cazip kılar; düşünmeyi değil, bilgiyi tüketmeyi öne çıkarırdım. ilim ehlini kibirli gösterir, cahili cesur diye överek irfanı değersizleştirirdim bu da fena fikir olmazdı. bak şimdi aklıma geldi mesela dini duyguları siyasallaştırıp araçsallaştırır; imanı parti rozeti, ibadeti çıkar aracı haline getirmek de fena fikir olmazdı. din dilini kin diline çevirir, merhameti zaaf gösterirdim. "biz ve onlar" ayrımını keskinleştirerek kardeşliği yok ederdim.
mesela siyonist olsaydım ben...
ahlaki değerleri görelileştirmek için her prensibi "kişiye göre değişir" diye sulandırırdım. doğru-yanlış ayrımını bulanıklaştırır, vicdanı mutlaka sustururdım. "herkes kendi gerçeğini yaşar" diyerek sorumluluktan kaçışı normalleştirirdim. değerleri zaman zaman değişen trendler gibi gösterirdim. toplumdaki dayanışmayı kırmak için her yardımı menfaat, her iyiliği hesap gibi yorumlardım. güveni zedeleyen söylentiler yayar, karşılıksız vermeyi aptallık diye aşağılardım. toplumsal bağları çıkar ilişkisine indirger, fedakârlığı inandırıcı bulmazdım. insanları birbirine karşı koruyucu yapardım.
neyse ki değiliz. ve bu tuzaklara da hiç düşmüyoruz, allah'tan...
ezgi akgül 11 Ekim 2025

müslümanları mezhep mezhep, grup grup bölerdim. küçük farklılıkları büyütür birliği zayıflık, ihtilafı güç gösterir; parçalanmışlığı normalleştirirdim. kardeşliği zayıflatmak için anlaşmazlığı büyütür, her farklılığı büyük düşmanlık gibi gösterirdim. geçmişin acılarını taze tutar, yaraları da sık sık kaşırdım.
eğer siyonist olsaydım...
gençleri ümitsiz olsun diye her başarısızlığı büyütür, her başarıyı küçümserdim. tarihi utanç örnekleri olarak sunup atalarını kendi çocuklarına yabancılaştırırdım. gelecek hayallerini saçma, mücadeleyi de anlamsız gösterirdim. onları pasif tüketime ve hazlarına tapınmaya ikna ederdim. değerleri gerici, gençlerin ideallerini saf ve boş gösterir; diyalogu imkânsız hale getirirdim. saygıyı modası geçmiş bir kavram gibi gösterir, evladı ana babasından uzaklaştırırdım.
siyonist olsaydım...
ilmi zayıflatmak için her âlimi önce kusurlarıyla tanıtır, popüler kişileri bilge diye kakalardım. kaynak metinleri sıkıcı gösterir, yüzeysel içerikleri daha cazip kılar; düşünmeyi değil, bilgiyi tüketmeyi öne çıkarırdım. ilim ehlini kibirli gösterir, cahili cesur diye överek irfanı değersizleştirirdim bu da fena fikir olmazdı. bak şimdi aklıma geldi mesela dini duyguları siyasallaştırıp araçsallaştırır; imanı parti rozeti, ibadeti çıkar aracı haline getirmek de fena fikir olmazdı. din dilini kin diline çevirir, merhameti zaaf gösterirdim. "biz ve onlar" ayrımını keskinleştirerek kardeşliği yok ederdim.
mesela siyonist olsaydım ben...
ahlaki değerleri görelileştirmek için her prensibi "kişiye göre değişir" diye sulandırırdım. doğru-yanlış ayrımını bulanıklaştırır, vicdanı mutlaka sustururdım. "herkes kendi gerçeğini yaşar" diyerek sorumluluktan kaçışı normalleştirirdim. değerleri zaman zaman değişen trendler gibi gösterirdim. toplumdaki dayanışmayı kırmak için her yardımı menfaat, her iyiliği hesap gibi yorumlardım. güveni zedeleyen söylentiler yayar, karşılıksız vermeyi aptallık diye aşağılardım. toplumsal bağları çıkar ilişkisine indirger, fedakârlığı inandırıcı bulmazdım. insanları birbirine karşı koruyucu yapardım.
neyse ki değiliz. ve bu tuzaklara da hiç düşmüyoruz, allah'tan...
ezgi akgül 11 Ekim 2025
