Bir yüreğimize sığınamadılar..

Sığınmacılar...

Zalime sığındılar, kötü evlere sığındılar,
Depolara, köprü altlarına, çöplüklere sığındılar da
bir yüreğimize sığınamadılar...

Sokak hayvanlarını çok sevdik de
İnsan olan sığınmacıları sevemedik...

Doğum anı gelmiş Emani'ye tecavüz ettik, çocuğuyla beraber kafasını ezerek öldürdük de,
Utanmadık bile...

Kin yüklediler bu kadirşinas milletin çocuklarına.
Durmadı medyalar "Mülteciler, sığınmacılar gitsinler, sahillerdeler, parkdalar, ordalar, burdalar, gitsinler..."
Gitsinler de. NEREYE...

İki metre mezara sığarken,
Allah'ın mülkünde koca arza sığdıramadık onları.
Dövdük, sövdük, kovduk,
Yaşlısına, engellisine tekme attık.
Rahat mıyız şimdi?

Kimsenin hikayesine gülmeyin.
Sizinkisi daha bitmedi.
Ne yaşayacağınızı bilemezsiniz...
Safiye Çetinkaya

Suriye İç Savaşı konusunda tamamen Türkiye suçludur.

Savaş olsun ya da olmasın,
Müslüman müslüman kardeşini yüreğine sarabilmelidir.
Müslüman olunmazsa, yüreğe sarmak imkansız olur müslüman kardeşini.
Ve müslüman da değil niceleri.
Dahası "savaşı " da bahane ederler.

Müslüman diline dinine bakmadan mazluma sahip çıkabilmelidir.
Savaşın tarafı olmayıp ülkelerini terkeden, zulümden kaçanlara zulmeden zaten insan değildir.
Herkes umutları yarınları için koşar. Kiminiz il il gezer okul okur, kiminiz iş iş gezer ekmek kazanır, kiminizde ülke ülke gezer hayatını idame etmeye çalışır.
Bu yüzden merhamet edin ki merhamet bulasınız.