“Bilim”i ideolojik ve siyasi aparat olarak okumak
Medyadan tanıdık bu katıksız "bilim" yanlısı CHP'lilerin ortak özellikleri de Naziler gibi yabancı düşmanı olmaları. Elitist ve millet karşıtı özellikleri. Bürokratik ve tepeden inmeci yaklaşımları.
Kurtuluş Tayiz, Akşam gazetesinde yayınlanan “Oysa ‘bilim'in uğramadığı tek adres…” başlıklı yazısında deprem ile birlikte öne bolca sürülen kavramlardan biri olan “Bilim”in nasıl bir kesim tarafından ideolojik ve siyasi aparat haline getirildiğini yorumluyor:
Depremin ağır sonuçları karşısında öne çıkan kavramlardan biri de "bilim" oldu. Deprem profesörlerimiz, sık sık yapılaşmada bilimin önemine dikkat çeken uyarılarda bulunuyorlar.
Şüphesiz genel kabul görmüş doğruları anlatıyorlar. Fazlasını değil. Çoğu da bu kavramla ideolojik-siyasi göndermeler yapıyor ve bu da fazlasıyla sırıtıyor.
Bir de bilimi siyasetin peşine takarak buradan güç devşirmeye çalışanlar var ki, bunlar en anti-patik olanları. "İktidar partisine neden karşıyız sanıyorsunuz", "biz neden CHP'liyiz", "Atatürk'ün izinden niçin gidiyoruz" gibi söylemlerle ideolojik-siyasi aidiyetlerini "bilim"le temize çekmeye kalkıyorlar.
Siyasi partileri "bilim"le yarıştırarak bir yer varmak açık ki mümkün değil. Üstelik son derece saçma.
Depremle açığa çıkan sorunlar "bilim" eksikliğinden kaynaklanmıyor. Tarihsel, toplumsal birçok sorun sıralanabilir. Parça parça ele alınamaz, bütünsel bakmak zorundasınız. Asırlar öncesine uzanıp, bir milletin oluşumuna, yerleşimine, coğrafyaya, devletleşmeye, kurumlaşmaya, eğitime, kültüre, alışkanlıklara vs. her şeyi bakmak, her faktörü hesaba katmak zorundasınız.
Ülkeyi son yirmi yılda devralıp geçen seksen yıldan daha çok ileri taşıyan, geliştiren, kalkındıran, güçlendiren; hayal dahi edilemeyen işleri başaran, Türkiye'yi gelişmiş ülkeler arasına sokan bir yönetime atılamayacak tek çamur, getirilemeyecek tek suçlama herhalde "bilim dışılık" olabilir. Bilimle bağları açısından değerlendirildiğinde sınıfta kalacak olan da iktidar partisi değil, "heykel" yapmaktan öteye gidemeyen, sahip olduğu yerel yönetimlerde temel alt yapı sorunlarını bile çözme kabiliyetinden yoksun CHP ve onun sorgulama yetisini kaybetmiş önde gelen militan taraftarlarıdır.
Medyadan tanıdık bu katıksız "bilim" yanlısı CHP'lilerin ortak özellikleri de Naziler gibi yabancı düşmanı olmaları. Elitist ve millet karşıtı özellikleri. Bürokratik ve tepeden inmeci yaklaşımları. Dogmatik ve değişime direnen zihin yapıları.
Daha bir sürü özellik de sıralayabiliriz; bu alanlarda öne çıkan isimlerin çoğu da organik değil. Bu toprakların öz dinamiği zaten bu kadar dogmatik bir kafa çıkarmıyor. Hayatın olağan akışı içinde birinin, "bilimsel" olduğu savıyla milleti CHP'nin peşine takmaya çalışması mümkün değil. Akıldan zoru olan böyle tipler elbette vardır ama aklı başında böyle birileri yoktur, olamaz. Toplumsal muhalefet gerçeğini şüphesiz inkâr etmiyorum. Her dönemde, her siyasi harekete karşı muhalefet olur, bu kaçınılmazdır ve meşrudur.
Fakat "Biz AKP'ye karşıyız, bilimin peşinden (CHP'nin) peşinden gidiyoruz" diyenlerin çoğu toplumsal muhalefeti manipüle etmeye çalışan 5. kol faaliyetiyle görevli kişilerdir. Peşlerine takmaya çalıştıkları CHP de bir asırdır Batı'nın siyasi acenteliğini yapan bir kuruluştur. Bilimsel düşüncenin de gösterdiği gerçek maalesef budur!
Kaynak:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için
Giriş yap veya üye ol.