Makam otobüsünün üstünden yoksula çay paketi atıyorlar ve vicdanlı vatandaşın
Allah rızası için 1000 yıl önce bulduğu fırın kapısında “askıda ekmek” çözümünü yeni bir fikirmiş gibi söylüyorlar.
Dilin kemiği yok.
Dilleri var.
Söylüyorlar.
Ve elleri var.
Çay paketi atıyorlar.
Fırına gidiyorsun.
Ekmek alabiliyorsun.
Kendinle öğün!
Yoksulu da düşün.
Yatağa aç giriyor.
Sen bir ekmek de “ekmeğe muhtaç duruma düşmüş” olan yoksul kardeşin için al.
Askıdaki torbaya koy. Muhtaç, ekmeği aç bekleyen çocuklarına götürsün.
Ne yaman buluş!
Ne müthiş çözüm!
★★★
Ve neler oldu, bilin:
Son 18 yılda:
Türkiye'de makam aracı (çoğu Mercedes) sayısı yüzde 506 arttı ve dünya rekortmeni oldu.
Çoğunluğu Mercedes 125 bin makam aracı var. Türkiye'den 4-5 kat daha zengin Almanya 9 bin,
Japonya'da 10 bin, Fransa'da 8 bin makam aracı ile devletlerini yönetebiliyorlar!
Son 18 yılda:
Türkiye'de toplam çiftçi sayısı ise yüzde 48 düştü. Başta buğday ve pamuk ekim alanları azaldı.
Köylü gençler tarımdan geçinemez oldu, şehirlere göç etti. Köylerde yaşı 65'in üzerinde köylüler kaldı.
Tarım alanları yüzde 12.3 ve sebze bahçeleri alanı yüzde 15 küçüldü.
Son 18 yılda:
Türkiye'de yüksek koltuk sahibi politikacıların bindiği VIP makam uçağı sayısı 2'den 16'ya yükseldi.
VIP makam uçağı sayısında da Almanya (12 uçak), Fransa (14 uçak) Japonya (2 uçak)
Türkiye'nin (16 VIP uçak) çok gerisinde kaldı. Türkiye'den çok zenginler ama VIP uçak sayısını artırmadılar, vatandaşlarından utandılar.
Son 18 yılda:
Türkiye toplam 77.6 milyar dolar tarım ürünü ihraç edebildi fakat 104.6 milyar dolar tarım ürünü ithal etmek zorunda kaldı.
Nüfusu Türkiye'nin öğrenci sayısı kadar olan Yunanistan'ın bile son 5 yılda Türkiye'ye sattığı tarım ürünü yüzde 632 artırdı.
★★★
Ve kaçınılmaz son:
Türkiye'de nüfusun yüzde 82'si geçim zorluğuna düştü, günde 39 TL ile geçinmek zorunda kalan 2 milyon insana,
eskiden köyünden fasulye, bulgur, nohut, un, peynir geliyordu, tarım çökünce o da gelmez oldu. Buğday 12 bin yıl önce ilk Anadolu'da yetiştirildi.
Avrupalılar ve Ruslar buğdayı Anadolu'da atalarımızdan öğrendiler. Bugün Türkiye buğday açığını Rusya'dan kapatan ülke durumuna düştü.
Un fiyatı yüzde 22 arttı.
1 kilo un 4.5 TL oldu.
Ekmeğe büyük zam geldi.
200 gram ekmek:
1.5 liraya satılıyor.
Türkiye iç savaşla yıkılıp harap olan Suriye'nin durumuna düştü.
Suriye'de ekonomik çöküntü sonucu hükümet ailelerin alabileceği ekmek miktarına sınırlama getirdi.
Dilleri var, söylüyorlar.
Yoksula “Askıda ekmek”
Elleri var, atıyorlar.
Yoksula “fırlatma çay”
Mercedeslerden inmiyorlar.
Jandarma Uzman Çavuş Cengiz Erduran, Ağrı'nın Doğubayazıt İlçesi'ne bağlı Karabulak Jandarma Karakolu'na 5 yıl önce PKK'lı teröristler tarafından açılan ateş sonucu ağır yaralandı. 2 yıl hastanede tedavi gördü ve “gazilik” unvanı ile 22 yıllık askeri görevinin karşılığı 160 bin TL tazminat alarak emekli oldu. Avukatı “az tazminat verildiği” gerekçesiyle dava açtı. Erzurum 2'inci İdare Mahkemesi, bilirkişi raporuna uyarak Gazi Cengiz Erduran'a 1 milyon 679 bin 866 lira 71 kuruş tazminat verilmesini karara bağladı. Ne var ki Gazi Cengiz Erduran, “devletin bu kadar yüksek parayı sahsıma ödemesinin vicdanımı rahatsız ettiği için gönlüm razı olmadığından, bu paradan vaz geçiyorum” diyen dilekçe yazdı ve parayı almadı. Gazi'nin “Makam Mercedeslerinden” inmeyenlere dersi bu oldu. Gazi'nin 10 yaşındaki oğlu “Babamla gurur duyuyorum” dedi.
Unutma!
Necati DOĞRU, Sözcü