Foruma hoş geldin, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Düşünce Platformumuza Hoşgeldiniz!

Düşünce Platformumuz bilgi ve düşüncenin en özgür adresidir!
Güne, gündeme ve yarınlara dair söyleyeceğim var diyenlerin, günlük koşuşturmaca içerisinde zihin jimnastiği yapmak isteyenlerin özgürlük meşalesi ~ FORUM KALEMİ ~

Allah’ı en güzel bir şekilde nasıl anlatabilir?

AsyA

Forum Kalemi
Öylesine...
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
14,289
Çözümler
1
Tepkime puanı
37,975
Puanları
113
Bir insan Allah’ı en güzel bir şekilde nasıl anlatabilir?

Kur’an’da Rabbimizi tanıtan pek çok âyet bulunmaktadır. Ancak Kur’an kıssaları içinde Rabbimizin niteliklerinin bir insan tarafından en veciz ve etkili şekilde anlatıldığı ifadeler Hz. İbrahim aleyhisselam’a aittir.

Hz. İbrahim, Peygamberler içinde ulu’l-azm (azim sahibi) olarak nitelenen beş büyük peygamberden biri. Putperest bir toplum içinde dünyaya geldi. Babası da dahil olmak üzere insanlar putlara ve gök cisimlerine tapıyorlardı. O, kavmine gerçek ilahı anlatmak için her yola başvurdu. O, kavmine Rabbimizi şöyle tanıtmıştı:

“İyi bilin ki onlar [taptığınız putlar] benim düşmanımdır; ancak âlemlerin Rabbi (benim dostumdur). Beni yaratan ve bana doğru yolu gösteren O'dur. Beni yediren, içiren O'dur. Hastalandığım zaman bana şifa veren O'dur. Benim canımı alacak, sonra beni diriltecek O'dur. Ve hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum O'dur.” (eş-Şuarâ 26/77-82)

Ne diyor Hz. İbrahim?

Sizin Allah dışında ilah diye taptıklarınızın tamamı benim düşmanımdır. Ben, Allah’tan başka bir varlığı asla ilah olarak tanımam. Benim ilahım âlemlerin Rabbi’dir. Bütün âlemler O'nun tarafından var edilmiştir. Bütün varlıkların sevk ve idaresi O'na aittir.

Beni de sizi de yoktan O yarattı. Ben kendi kendime var olmadım. Beni tabiat, ay-güneş, dağ-deniz de yaratmadı. Beni âlemlerin Rabbi olan Allah yarattı. Bir damla sudan, aşama aşama büyüterek, ana karnında hiç kimsenin elinin ermediği bir ortamda günden güne büyüterek dilediği gibi şekillendirdi. Ben sahipsiz değilim. Yaratmakla bırakmadı, bana doğru yolu da gösterdi. Beni kendi aklıma bırakmadı. Bana gönderdiği vahiyle beni niçin yarattığını, benden ne istediğini, sonuçta ne olacağını bana öğretti. Hayatıma ölçüler koydu, kurallar koydu. Beni bana bıraksaydı ben asla yolumu bulamazdım.

Beni yediren ve içiren O’dur. Açlık ve susuzluk gibi ihtiyaçlarımı yarattığı gibi bu ihtiyaçlarımı giderecek yiyecekleri ve içecekleri yaratan O’dur. Rızkımı ben yaratmadım, benim gibi âciz olan diğer varlıklar da yaratmadı. Gökten yağmuru indiren, topraktan bitkileri bitiren, hayvanları hizmetime veren O… O yağmur yağdırmasa ben yağdıramam. O, ürün vermese ben ürün çıkaramam. Karnım doyuyorsa O’nun sayesinde. O’nun yarattığı gıdayı, O’nun verdiği ağızla yiyorum. Dişlerimle bölüyor, tükrüğümle ıslatıyor, O’nun verdiği yemek borusundan, O’nun yarattığı midede sindiriyor, vücuduma faydalı olan kısmı alıyor, O’nun yarattığı bağırsak aracılığıyla dışarı atıyorum. Bunların hiçbirisini ben yaratmadım. Bunların hiçbirisinin kanunlarını ben koymadım.

Hastalığı yaratan O, devayı ve ilacı yaratan O. Virüsü yaratan O, antivirüsü yaratan O. Her belâya bir şifâ veren O. Hastalandığımda doktor ve ilaç gibi sebeplere başvursam da bilirim ki şifayı yaratan doktor ve ilaç değildir. Aynı doktorda tedavi olan, aynı ilacı kullanan nice kimseler iyi olmuyor. O doktor kendisini iyileştiremiyor. O ilacı üreten kendisini kurtaramıyor. Demek ki deva ve şifa için doktor ve ilaç birer vasıta.

Benim için ölümü ve hayatı yaratan O. Bedenlere ruh verip canlandırdığı gibi dilediği vakitte ruhları bedenlerden ayırıp ölüm ile beni bu dünyadan kabre, oradan âhirete gönderecek olan da O’dur. O dilediğinde doğarım, O dilediğinde ölürüm. O “ol” deyince olur, “öl” deyince ölürüm. Bu hayatı var ettiği gibi bir gün beni tekrar diriltecek olan O’dur. Yaptığım şeylerden beni hesaba çekecek olan da O’dur.

Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum O’dur. O’dur günahları affeden, O’dur kötülüklerin üzerini örten, bağışlayan. Kul ne kadar günah işlerse işlesin O’nun affından ve rahmetinden asla umut kesilmez. İman varsa ümit vardır. Benim ümidim O’na bağlıdır. Ben bilirim ki O, kulunun zannı üzeredir ve ben tövbe edersem O’nun beni bağışlayacağına inanıyorum. Bana zannımca muamele edeceğini umuyorum.

Evet… Her namazın sonunda Salli-Bârik dualarını okurken andığımız Hz. İbrahim peygamber Rabbimizi bizlere yukarıdaki âyetlerde belirtildiği şekilde tanıtıyor. Ne kadar da güzel tanıtıyor.

Rabbimiz kendisine bu şekilde iman etmeyi bizlere de nasip eylesin.

(Soner Duman/25.Cemâziyelâhir.1443/29.Ocak.2022/Cumartesi)
 

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın yada üye olun!

Forumdan daha fazla yararlanmak için giriş yapın veya kayıt olun!

Kayıt ol

Forumda bir hesap oluşturmak tamamen ücretsizdir.

Şimdi kayıt ol
Giriş yap

Eğer bir hesabınız var ise lütfen giriş yapın

Giriş yap

Tema düzenleyici

Tema özelletirmeleri

Grafik arka planlar

Granit arka planlar