kervan
Aktif Üye
| Allah da Size Genişlik Versin | ||
|
“Sizden biri bir kimseyi oturduğu yerden kaldırıp yerine oturmasın! Fakat yer açsın ve genişletsin.” (Buhari, İstizan 31; Müslim, Selam 27.)
Ashâb-ı kiram, Peygamberimiz’e daha yakın olmak arzusu ve söylediklerini daha iyi duyabilmek isteğiyle ona yakın yerde sıkışıp yığılırlardı. Yahut savaş alanlarının merkezinde toplanıp yığılırlar ve
âdeta birbirini sıkıştırırlardı. Onlardan biri gelir, tehlikenin merkezinde olanlara “yer açın” der, onlar da şehid olma hırsıyla gelene yer açmak istemezlerdi. Zikir meclisi veya Cuma
kılmak için toplandıkları mecliste de aynı şeyler olurdu. Oysa meclistekilerden her biri daha önce gelip tuttuğu yerde oturmakta haklı olsa da, sıkıntıdan daralarak yerlerini terk
etmeğe mecbur olmadan, sonradan gelen kardeşine yer vermelidir.
Anlatıldığına göre, yoksullardan biri mescide gelip zenginlerden birinin yanında boş bulduğu yere oturmak istedi. Zengin kişi kendisine yaklaşan fakirin oturmaması için elbisesini
ona karşı gerdi. Peygamberimiz (sav) bu durumu gördü ve zengine hitâben: “Senin zenginliğinin ona, onun fakirliğinin de sana geçmesinden mi korktun?” buyurdu. Burada, tevâzu
sâhibi olmağa, fakirlerle oturmağa, tozlu topraklı ve pejmürde de olsalar onlara geldiklerinde yer açmağa teşvik vardır.
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
el-Müntekım: İntikam alan, suçluları gerektiği gibi cezalandıran, cezayı da adaleti ile veren, haksızlık etmeyen demektir.
Kısa Günün Kârı
Mecliste yer açmak, gelenlere yer vererek kalkmak çeşitli maddî ve manevî faydalar sağlamaktadır. Zira iman ve ilimle tamamlanan ahlâk kaidelerini yaşayanlar dünya ve ahirette yüksek derecelere erişirler
