- Katılım
- 4 Tem 2020
- Mesajlar
- 679
- Çözümler
- 7
- Tepkime puanı
- 2,860
- Puanları
- 93
- Hobim
- Okumak
- İsim
- Murat
- Meslek
- Talebe
- Memleket
- Konya
- Cinsiyet
Abbasi Halifelerinden Abdullah ile dönemin meşhur muttaki âlimlerinden İmam Evzâî arasında geçen konuşma sırasında Halife İmam Evzâî’ye sahip olduğu malların hükmü hakkında sorar: İmam Evzâî şöyle cevap verir: "Allah seni kıyamet gününde hesaba çekecek ve yaptıklarının hesabını Allah’a vereceksin. Helalin hesabını da vereceksin, haramın da… Haram yolla elde ettiğin malların karşılığında Allah seni cezalandıracaktır."
Bu sözler üzerine fazlasıyla öfkelenen Abbasi Halifesi Abdullah elindeki asayla sertçe yere vurmaya başlar; bu sırada İmam Evzâî mütevekkil bir edayla "Allah benim velimdir. O ne güzel vekildir…" zikrini yüksek sesle söylemektedir.
Abdullah, İmam Evzâî’ye odayı terk etmesini emreder. Çıkarken de İmam Evzâî’ye doğru bir kese altın fırlatır. İmam yere düşen kese altına tenezzül etmez ve altını almayı reddeder. Vezirlerden birisi İmam Evzâî’ye altını işaret ederek almasını söyler. Vezirin yanına varıp altın kesesini alan İmam Evzâî, kesenin içerisindeki altınları çıkarıp vezirlerin ve orada bulunanların önlerine doğru serpiştirmeye başlar, boş keseyi de yere atar. İmam Evzâî bir kuruşa dahi tenezzül etmeden odadan çıkar. Tam çıkarken de şöyle söyler: "Allah beni şeref ve onur sahibi kılarak zengin kılmıştır."
İmam Evzâî vefat ettiğinde Halife Abdullah mezarına gider ve şöyle der: “Vallahi sen bana hakkı söylerken senden çekindiğim kadar kimseden çekinmezdim. Seni ne zaman karşımda görsem aslan görmüş gibi korkardım.” [Bidaye ve Nihaye; ibn Kesir]
Allah’ım bizlere dinin şerefini korumak için birkaç dünyalık menfaatlere tenezzül etmeyen takva zırhını kuşanmış âlimler ikram eyle.
Allah’ım bizlere izzeti ve şerefi sadece senin katında arayan âlimler bahşet.
Allah’ım ne pahasına olursa olsun haktan yana saf tutan, batıldan da içtinap eden muttaki âlimlerimizin sayısını arttır.(amin)
Alıntı
Bu sözler üzerine fazlasıyla öfkelenen Abbasi Halifesi Abdullah elindeki asayla sertçe yere vurmaya başlar; bu sırada İmam Evzâî mütevekkil bir edayla "Allah benim velimdir. O ne güzel vekildir…" zikrini yüksek sesle söylemektedir.
Abdullah, İmam Evzâî’ye odayı terk etmesini emreder. Çıkarken de İmam Evzâî’ye doğru bir kese altın fırlatır. İmam yere düşen kese altına tenezzül etmez ve altını almayı reddeder. Vezirlerden birisi İmam Evzâî’ye altını işaret ederek almasını söyler. Vezirin yanına varıp altın kesesini alan İmam Evzâî, kesenin içerisindeki altınları çıkarıp vezirlerin ve orada bulunanların önlerine doğru serpiştirmeye başlar, boş keseyi de yere atar. İmam Evzâî bir kuruşa dahi tenezzül etmeden odadan çıkar. Tam çıkarken de şöyle söyler: "Allah beni şeref ve onur sahibi kılarak zengin kılmıştır."
İmam Evzâî vefat ettiğinde Halife Abdullah mezarına gider ve şöyle der: “Vallahi sen bana hakkı söylerken senden çekindiğim kadar kimseden çekinmezdim. Seni ne zaman karşımda görsem aslan görmüş gibi korkardım.” [Bidaye ve Nihaye; ibn Kesir]
Allah’ım bizlere dinin şerefini korumak için birkaç dünyalık menfaatlere tenezzül etmeyen takva zırhını kuşanmış âlimler ikram eyle.
Allah’ım bizlere izzeti ve şerefi sadece senin katında arayan âlimler bahşet.
Allah’ım ne pahasına olursa olsun haktan yana saf tutan, batıldan da içtinap eden muttaki âlimlerimizin sayısını arttır.(amin)
Alıntı