Ailem evde kaldım diyerek beni evliliğe zorluyor. Ne yapmalıyım? (1 Görüntüleyen)

ailene yük oluyorsan kaç bir kocaya birde bu sorunun cevabını arayan kızlar var malesef

Ben fıravuna takıldım firavunu. Eşi müminlerin annesi sıfatı verilmesi yanlış cevaplayanıda sorgulamak lazım

BaRoN' Alıntı:

Ben fıravuna takıldım firavunu. Eşi müminlerin annesi sıfatı verilmesi yanlış cevaplayanıda sorgulamak lazım

Genişletmek için tıkla ...

BaRoN hocam Ayet ve Rivayetlerin gölgesinde bu sıfatı vermektedir. Zira ayette Allah buyuruyor ki :
"Allah, inkar edenlere, Nuh'un eşini ve Lut'un eşini örnek verdi. İkisi de kullarımızdan iki salih kişinin nikahı altındaydı; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayı , (kocaları) kendilerine Allah'tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: 'Ateşe diğer girenlerle beraber girin' denildi. Allah, iman edenlere de Firavunun karısını örnek verdi. Hani demişti ki : 'Rabbim bana kendi katında, cennette bir ev yap; beni Firavundan ve onun yaptıklarından kurtar ve beni o zalimler topluluğundan da kurtar." (Tahrim 10-11)

Bir zalimin eşi olan Hz . Asiye Kur'an'da müjdelenen ve mümin kadınlara örnek gösterilen iki isimden biridir. Firavunun zorbalıklarının farkında ve çözümsüz iken Musa'yı kucağında büyütmüş, sonra da ona vahyedilene iman etmiştir. Kocası bunu öğrenince, önce onu inancından vazgeçirmeye çalıştı; onu caydırabilmek için her yolu denedi, her hileye başvurdu.

Hz. Asiye ise bütün dünya saltanatını ayakları altına aldı ve yalnızca Allah'ın rızasını istedi. Firavunun küfründen, zulmünden yüz çevirmişti. Allah'a kendisini Firavundan ve ona tabi olanlardan kurtarması için yalvarmıştı.

Ayetlerdeki bu ifadeler, bize kadının şahsiyeti, davranışlarındaki bağımsızlığı ve bu davranışlardan doğacak neticelerin sorumluluğunu taşıma noktasındaki yetkinliği açısından bir telkinde bulunur.

Rivayetlere göre Hz. Asiye imanından dönmediği için işkence görmüş ve neticede şehid olmuştur. Gerçek kurtuluş, küfürden kurtuluştur.

Yani hocam iki peygamberin eşi ihanet ederken, bir zalimin eşide iman edebiliyor.

Nureddin hoca kaliteli bir Müslümandır. Ben şahsen sever sayarım.

@Qasem firavunun eşine bu sıfatı veren bir ayet hadis görmedim buzamana kadar müminnelerin annesi aıfatı verilenler belli firavunun eşine bu sıfatı hangi hadis vermiş

müminlerin annesi sıfatı yok zaten firarunun eşinde .. yanlış telafüz anlaşılma olabilir iman etmesinin karşılıgında müminlerin annesi sıfatını koymuşta öyle birşey yok .. o sıfatı sehabe eşleri ve iman eden peygamber eşleri için kullanırlar.. burda hoca annemiz derken asır öncesi bir kadından anneden bahsetmiş olabilir.. yoksa ingiltere kraliçesinin kocası gavur elzabeth müslüman olsa 100 yıl sonra müminlerin annesimi denecek hayır .. sevenleri elzabeth annemiz vardı diye konuşcak varmış diycek burdaki olay bence öyle birşey

BaRoN' Alıntı:

@Qasem firavunun eşine bu sıfatı veren bir ayet hadis görmedim buzamana kadar müminnelerin annesi aıfatı verilenler belli firavunun eşine bu sıfatı hangi hadis vermiş

Genişletmek için tıkla ...

Hocam sanırım aynı kavramsan farklı şeyler anlıyoruz. Teknik olarak Muhammed a. s. peygamberin karısıda müminlerin annesi değil, Ona bu sıfatı ayet vermiyor. Yada peygamberin böyle bir iddiası yok. Ona o sıfatı yakıştıran biziz. İman etmişlerin annesi, onları gözeten kollayan olarak deriz.

Firavun kıssası ile alakalı olan ayeti yazdım. Bu kıssa ile alakalı diğer ayetlerde aynı minvalde. Biz birine anne derken bunun vahyde yada peygamberin hadis de geçip geçmediğini bakmıyoruz. Müminleri yani Musa peygamber ile beraber iman edenleri koruyup kollayan gözeten olduğu için müminlerin annesi diyoruz.

Müminler sadece Hz Muhammedin getirdiği vahye inananlar değildir. Hz Musanın getirdiği vahye insanlarda Mümindi, yani iman etmişlerdi. Elçi Musa aleyhiselamın İman eden annesine müminlerin yani o dönem Hz musayı yanlız bırakmayan, iman edenlerin annesi demekte bir beis görmüyorum ben. Bunu yasaklayan bir ayette yok.

Bu tamamen içinde yaşadığımız kültürle alakalı. Mesela biz Hz Hatice için müminlerin annesi tabirini kullanırken araplarda böyle bir kullanım yoktur...

Qasem' Alıntı:

Hocam sanırım aynı kavramsan farklı şeyler anlıyoruz. Teknik olarak Muhammed a. s. peygamberin karısıda müminlerin annesi değil, Ona bu sıfatı ayet vermiyor. Yada peygamberin böyle bir iddiası yok. Ona o sıfatı yakıştıran biziz. İman etmişlerin annesi, onları gözeten kollayan olarak deriz.

Firavun kıssası ile alakalı olan ayeti yazdım. Bu kıssa ile alakalı diğer ayetlerde aynı minvalde. Biz birine anne derken bunun vahyde yada peygamberin hadis de geçip geçmediğini bakmıyoruz. Müminleri yani Musa peygamber ile beraber iman edenleri koruyup kollayan gözeten olduğu için müminlerin annesi diyoruz.

Müminler sadece Hz Muhammedin getirdiği vahye inananlar değildir. Hz Musanın getirdiği vahye insanlarda Mümindi, yani iman etmişlerdi. Elçi Musa aleyhiselamın İman eden annesine müminlerin yani o dönem Hz musayı yanlız bırakmayan, iman edenlerin annesi demekte bir beis görmüyorum ben. Bunu yasaklayan bir ayette yok.

Bu tamamen içinde yaşadığımız kültürle alakalı. Mesela biz Hz Hatice için müminlerin annesi tabirini kullanırken araplarda böyle bir kullanım yoktur...

Genişletmek için tıkla ...

Araplarda o kavram hiç olmadı Müslüman denmez peygamberimiz doneminden sonra ı sıfatlar kullanılmıştır firavunun esine kullanılması dikatimi çekti şu ana kadar çok hoca dinledim hatta menzildede bulundum firavunun eşi için müminlerin annesi sıfatını duymadım

BaRoN' Alıntı:

Araplarda o kavram hiç olmadı Müslüman denmez peygamberimiz doneminden sonra ı sıfatlar kullanılmıştır firavunun esine kullanılması dikatimi çekti şu ana kadar çok hoca dinledim hatta menzildede bulundum firavunun eşi için müminlerin annesi sıfatını duymadım

Genişletmek için tıkla ...

Hocam bizim camiada hep kullanılıyordu. Ö dönemki müminlere annelik yapmış onları firavunun zulmünden korumaya çalışmıştır. Tıpkı Hz Haticenin ilk iman edenleri mekkeli müşriklerden korumaya çalıştığı gibi. Bu yüzden genelde kullanılıyor.
Yani ben aşina olduğum için yadırgamadım. Bende ilk kez duysamsaydım belki bende garipserdim hocam.

BaRoN' Alıntı:

Araplarda o kavram hiç olmadı Müslüman denmez peygamberimiz doneminden sonra ı sıfatlar kullanılmıştır firavunun esine kullanılması dikatimi çekti şu ana kadar çok hoca dinledim hatta menzildede bulundum firavunun eşi için müminlerin annesi sıfatını duymadım

Genişletmek için tıkla ...

sende mi menzile gittin abi orda kullanmazlar değil zaten kullandırmıyorlar çorba içtinmi ?
ya burdaki konuda annemiz geçebilirde müminlerin annesi olarak değil o .. ozmanki müminlerin annesi . şu zamanımızda bu kabul görmüş bişey değil zaten . bu yukarıdaki soru cevap şekli bana göre yanlış.. nasılki her hocanın eleştirisel bir yanı var bu hocada öyle .. bu hoca iyidir sapkın sapık hoca değil.. soru cevap şekli yanlış yönetilmiş bence

Qasem' Alıntı:

Hocam bizim camiada hep kullanılıyordu. Ö dönemki müminlere annelik yapmış onları firavunun zulmünden korumaya çalışmıştır. Tıpkı Hz Haticenin ilk iman edenleri mekkeli müşriklerden korumaya çalıştığı gibi. Bu yüzden genelde kullanılıyor.
Yani ben aşina olduğum için yadırgamadım. Bende ilk kez duysamsaydım belki bende garipserdim hocam.

Genişletmek için tıkla ...

aynı dili konuşuyorsunuz aslında :haha:

Sapkınlık muhabeti değil ben okuduğumu ve dinlediklerimle hareket ederim