kervan
Aktif Üye
- Katılım
- 2 Haz 2020
- Mesajlar
- 916
- Tepkime puanı
- 2,374
- Puanları
- 93
- Cinsiyet
Âile Mahremiyeti
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“…Onlar sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız…” (Bakara, 187)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Şüphesiz ki kıyamet gününde Allah nezdinde mevkii en kötü olacak (başka bir rivayette ise, emanete hıyanetin en büyüğü) insanlardan biri, karısı ile beraber
olduktan sonra, onun sırrını ifşâ edendir.” (Müslim, Nikâh, 123-124; Ebû Dâvûd, Edeb, 32; Ahmed bin Hanbel, III, 69)
Karı-kocanın en mahrem hâlleri esnasında aralarında geçenleri, özel konuşmaları başkalarına anlatması haramdır. Bunlar, karı-kocaya emanet edilen,
gizlenmesi gereken âile sırlarıdır. Bu sırlar, mahremiyeti olan sırlardır ve bunları deşifre etmek, emanete hıyanettir. Bu konu ancak sağlık problemleri, tıbbî
zarûrete binâen sadece ehline ve edep sınırları içinde açıklanabilir.
Rasûlullah (sav) namaz kıldı, selâm verince ashâbına döndü ve şöyle buyurdu:
“-Yerinizde durun! Acaba içinizde şöyle bir erkek var mı? Âilesinin yanına varınca kapısını kapatır, perdesini indirir. (Münasebet kurduktan) sonra da dışarı çıkar
ve: «Ben karımla şöyle şöyle yaptım!» diye anlatır.”
Orada bulunanlar sustular. Sonra kadınlara yöneldi ve:
“-Sizden böyle konuşanlar var mı?” diye sordu.
Bunun üzerine bir genç kız, Rasûlullah (sav)’in kendisini görmesi ve sözünü işitmesi için bir dizi üzerine dikilerek uzandı ve:
“-Evet, vallâhi! Erkekler konuşuyorlar, kadınlar da konuşuyorlar!” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“-Böyle yapanın durumu neye benzer biliyor musunuz? Şüphesiz böyle yapan kimse, herkesin gözü önünde ihtiyaçlarını gideren, işlerini gören erkek şeytan ile
dişi şeytana benzer.” (Ahmed bin Hanbel, II, 541; Ebû Dâvud, Nikâh, 50)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
Zü’l-celâli ve’l-ikrâm: Hem büyüklük, yücelik ve kerem sahibi, hem de sonsuz ikramların sahibi demektir.
Kısa Günün Kârı
Karı-koca karşılıklı zaaf ve kusurlarını asla başkalarına duyurmaz bir elbisenin ayıpları örttüğü gibi örter, ev yaşantılarını kendileriyle Allah arasında sır olarak
korurlar. İnsan elbisesiyle ne kadar yakın ise karı kocada birbirleriyle çok yakındırlar ve öyle de olmalıdır. Onların dışındakiler ise aralarında olup bitenden
haberdar olmamalıdırlar.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillahirrahmanirrahim
“…Onlar sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız…” (Bakara, 187)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Şüphesiz ki kıyamet gününde Allah nezdinde mevkii en kötü olacak (başka bir rivayette ise, emanete hıyanetin en büyüğü) insanlardan biri, karısı ile beraber
olduktan sonra, onun sırrını ifşâ edendir.” (Müslim, Nikâh, 123-124; Ebû Dâvûd, Edeb, 32; Ahmed bin Hanbel, III, 69)
Karı-kocanın en mahrem hâlleri esnasında aralarında geçenleri, özel konuşmaları başkalarına anlatması haramdır. Bunlar, karı-kocaya emanet edilen,
gizlenmesi gereken âile sırlarıdır. Bu sırlar, mahremiyeti olan sırlardır ve bunları deşifre etmek, emanete hıyanettir. Bu konu ancak sağlık problemleri, tıbbî
zarûrete binâen sadece ehline ve edep sınırları içinde açıklanabilir.
Rasûlullah (sav) namaz kıldı, selâm verince ashâbına döndü ve şöyle buyurdu:
“-Yerinizde durun! Acaba içinizde şöyle bir erkek var mı? Âilesinin yanına varınca kapısını kapatır, perdesini indirir. (Münasebet kurduktan) sonra da dışarı çıkar
ve: «Ben karımla şöyle şöyle yaptım!» diye anlatır.”
Orada bulunanlar sustular. Sonra kadınlara yöneldi ve:
“-Sizden böyle konuşanlar var mı?” diye sordu.
Bunun üzerine bir genç kız, Rasûlullah (sav)’in kendisini görmesi ve sözünü işitmesi için bir dizi üzerine dikilerek uzandı ve:
“-Evet, vallâhi! Erkekler konuşuyorlar, kadınlar da konuşuyorlar!” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu:
“-Böyle yapanın durumu neye benzer biliyor musunuz? Şüphesiz böyle yapan kimse, herkesin gözü önünde ihtiyaçlarını gideren, işlerini gören erkek şeytan ile
dişi şeytana benzer.” (Ahmed bin Hanbel, II, 541; Ebû Dâvud, Nikâh, 50)
Her Güne Bir Esma-ül Hüsna (Allah’ın En Güzel İsimleri)
Zü’l-celâli ve’l-ikrâm: Hem büyüklük, yücelik ve kerem sahibi, hem de sonsuz ikramların sahibi demektir.
Kısa Günün Kârı
Karı-koca karşılıklı zaaf ve kusurlarını asla başkalarına duyurmaz bir elbisenin ayıpları örttüğü gibi örter, ev yaşantılarını kendileriyle Allah arasında sır olarak
korurlar. İnsan elbisesiyle ne kadar yakın ise karı kocada birbirleriyle çok yakındırlar ve öyle de olmalıdır. Onların dışındakiler ise aralarında olup bitenden
haberdar olmamalıdırlar.