Foruma hoşgeldin 👋, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür.

  • Konuyu Başlatan Konuyu Başlatan AsyA
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

AsyA

Öylesine...
Forum Kalemi
Katılım
1 May 2020
Mesajlar
15,501
Çözümler
1
Tepkime puanı
41,974
Puanları
113
Az önce, elime geçen bir "Atasözleri ve deyimler sözlüğü"nü karıştırırken bilindik bir atasözü önüme çıktı. Normalde yazı yazma niyetim yoktu ama kafamda bazı düşünceler çağrıştırdığı için bunu yazmayı ertelemek istemedim.

Atasözümüz şu: “Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür.”

Bu atasözümüzde insanın neye dayanmaması gerektiği iki örnek (ağaç ve insan) üzerinden belirtilmiştir. Dikkat ederseniz “kime dayanılmaması gerektiği” açık olarak ifade edildiği halde “kime dayanılması gerektiği” meselesine işaret yoluyla göndermede bulunulmuştur. Buna göre dayanmamız gereken varlık “kurumayan” ve “ölmeyen” bir varlık olmalıdır.

Şu işi biraz kurcalayalım.

Öncelikle “dayanmak” ne demek?

Burada dayanmak kelimesinin “güvenmek”, “sırtını dayamak” anlamında kullanıldığı âşikâr. İşte bu, din dilinde “tevekkül” adını verdiğimiz şeyin ta kendisi. Tevekkül, bir kimseyi vekil edinme, kendi işlerini yürütme konusunda onu kendi yerine geçirme gibi anlamlara geliyor. Ancak bunun olabilmesi için iki şart gerekiyor: Tevekkül eden kimsenin öncelikle kendi elinden gelenleri yapmış olması, ikinci olarak da tevekkül edilenin, o işi yerine getirebilecek durumda olması.

Atasözümüzün dolaylı işaret ettiği hususu bir âyet açıkça şu şekilde ortaya koyar: “Dipdiri olan, asla ölmeyene tevekkül et!” (el-Furkan 25/51)

Bu özelliğe sahip olan yegâne varlık Allah olduğuna göre demek ki dayanmamız, sırtımızı yaslamamız, sığınmamız gereken tek varlık da O’dur.

Bir başka âyet, niçin Allah’a tevekkül etmemiz gerektiğini şu şekilde ortaya koyar:

“De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez. O bizim mevlâmızdır. Onun için müminler yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.” (et-Tevbe 9/51)

Mademki yazgı Allah’ın elindedir, mademki bütün işleri sevk ve idare eden O’dur, O istemedikçe yaprak bile düşmez, öyleyse O’ndan başkasına dayanmak olabilir mi?

Kendisine dayanacağımız varlığın öyle bir hazinesi olmalı ki asla tükenmemeli. Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurur:

“Sizin yanınızdaki (dünya malı) tükenir, Allah katındakiler ise bâkidir.” (en-Nahl 16/96)

Kendisine dayanacağımız varlık, sürekli bizim yanımızda olmalı, bizi korumalı gözetmelidir. Eğer bizim yanımızda bulunmadığı zamanlar oluyorsa, ya da bizi görmediği, bizden habersiz olduğu zamanlar oluyorsa ona nasıl dayanıp güvenebiliriz ki? Rabbimiz bu konuda şöyle buyurur:

“Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.” (el-Hadid 57/4)

“Göklerin ve yerin gaybı (sırrı) yalnız Allah'a aittir. Her iş O'na döndürülür. Öyle ise O'na kulluk et ve O'na dayan! Rabbin yaptıklarınızdan gafil değildir.” (Hûd 11/123)

Kendisine dayanıp güveneceğimiz varlık kuvvet ve kudret sahibi olmalı, zayıf ve âciz olmamalıdır. Eğer bizi koruyabilecek gücü yoksa o zaman ona dayanmamızın da bir anlamı olmaz. Diğer yandan kendisine dayanacağımız varlık bize karşı şefkat ve merhamet sahibi olmalı ki ona dayanmamızın bir anlamı olsun Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurur:

“Azîz ve Rahîm olana dayan!” (eş-Şuarâ 26/217)

Azîz demek izzet ve kudret sahibi olan, her varlığın üzerinde galip konumda olup asla mağlup edilmesi, alt edilmesi, elinden kurtulunması mümkün olmayan demektir. Rahîm ise acıyan, şefkat gösteren demektir.

Kendisine dayanıp güveneceğimiz varlık bize yeterli olmalı. Bizi başka bir varlığa muhtaç etmemelidir. Bu konuda Rabbimiz şöyle buyurur:

“Kim Allah’a dayanırsa Allah ona yeterli olur.” (et-Talak 65/3)

Sözü tekrar başa bağlayalım. Atasözümüzün de dediği gibi kuruyan, ölen varlıklara dayanıp güvenmek olmaz. Paraya-servete, makama-şöhrete, akrabaya-aşirete, güzelliğe-surete tevekkül olmaz. Bütün bunlardan geçip asıl dayanılması gereken varlığa dayanmalı. Hayat işte o zaman rahat, ruhlar işte o zaman huzurlu, kalpler işte o zaman mutmain olur.

Rabbimiz bizi yalnızca kendisine tevekkül edip dayanan, fani ve aciz varlıklara dayanmaktan uzak duran kullarından eylesin.

(Soner Duman/8.Ramazan.1443/9.Nisan.2022/Cumartesi)
 

Tema özelleştirme sistemi

Bu menüden forum temasının bazı alanlarını kendinize özel olarak düzenleye bilirsiniz

  • Geniş / Dar görünüm

    Temanızı geniş yada dar olarak kullanmak için kullanabileceğiniz bir yapıyı kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Izgara görünümlü forum listesi

    Forum listesindeki düzeni ızgara yada sıradan listeleme tarzındaki yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Resimli ızgara modu

    Izgara forum listesinde resimleri açıp/kapatabileceğiniz yapının kontrolünü sağlayabilirsiniz.

    Kenar çubuğunu kapat

    Kenar çubuğunu kapatarak forumdaki kalabalık görünümde kurtulabilirsiniz.

    Sabit kenar çubuğu

    Kenar çubuğunu sabitleyerek daha kullanışlı ve erişiminizi kolaylaştırabilirsiniz.

    Köşe kıvrımlarını kapat

    Blokların köşelerinde bulunan kıvrımları kapatıp/açarak zevkinize göre kullanabilirsiniz.

  • Zevkini yansıtan renk kombinasyonunu seç
    Arkaplan resimleri
    Renk geçişli arkaplanlar
Geri