- Katılım
- 31 Ocak 2021
- Mesajlar
- 3,191
- Tepkime puanı
- 14,718
- Puanları
- 113
- Burç
- Aslan
- Memleket
- Trabzon
- Cinsiyet
- Medeni Hal
- Takım
Adım Mehmed, Yemen Alayından.
Yazın yola çıkıp tam dört ayda geldik Erzurum'a. Arabistan'ın kavurucu sıcağı buradaki ayazın yanında nur nimetmiş, onu anladık.
Dört koldan çakalların köklerini kemirdiği bu koca kutlu çınara omuz veren neferlerden bir nefer olmak ne şeref. Hepimiz böyle düşünerek ve düşleyerek aşıp geldik çölleri, dağları.
Yemen yazlıkları var üzerimizde ama olsun Moskof'un kalbine saldığımız korku bizi ısıtıyor. Hem yoldaymış kışlıklarımız, komutan söyledi.
Çadırın takır takır buz tutmuş bez perdesinin ardından seyrediyoruz Sarıkamış Çukuru'ndaki Rus Karargahı'nı, içerisinde yanan ocakların sıcağından bir kor yığını gibiler.
Kahrolsun moskof keferesi! Meğer kışlıkları getiren gemilerimizi de batırmışlar, hiç haberimiz olmadı.
Sonra yürüdük Bardız Yaylası'na, Oltu’ya, Allahuekber Dağları'na ve Sarıkamış'a doğru. Uğuldayan rüzgar, göz açtırmayan tipi ve soğuk kesiyor ellerimizi, üzerimizde Yemen yazlıkları.
Ah Yemen! Ah Hafız Hakkı Bey!..
Ayaza siper olsun diye bir ağaca sırtımı dayadığımı hatırlıyorum. Bacaklarımı hissetmiyorum şimdi ellerimi de.
Makedonya'da Vardar nehrinin kıyısında, Osmanoğullarının koşturduğu atların nal seslerinden yayılan bir huzurun içinde büyüdüm, çocukluğum bilgelik nişanesi gibi duran medreselerin şadırvanların gölgesinde geçti. Ben büyüdükçe, sızısı yarası ağıdı arttı dünyanın.
Er olma yaşına gelince din uğruna, vatan uğruna, sancak uğruna kuşandık 7.92'lik Mauser tüfekleri.
Bu şerefli üniformayı giydiğim ilk günden bu yana, son kurşunu da attığımı, siperden çıkıp süngümle düşmana hücum ettiğimi, şehid olduğumu ve sonra Peygamber-i Zişan'ın başımı okşadığını hayal edip durdum hep.
Şimdi kurşunlarım da dondu, tetiği çekecek parmaklarım da. Bütün vücudum kaskatı kesildi. Dudaklarımı hissetmiyorum. Sanki buzdan bir elbisenin içine sarıp sarmalamışlar beni, bayılmışım.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Yarım yamalak kendime gelir gibi oldum, bir gözümü zorla açtığımda aç bir kurdun baldırımı kemirdiğini gördüm. İrkilemedim bile, hiç birşey hissetmiyordum. Sonra tekrar kapadım gözlerimi bir daha açmamak üzere.
İyi ki kapadım gözlerimi! İyi ki kapadım! Sonra Rus ordusu defnetmiş bedenlerimizi.
Koca Devlet-i Âliyye-i Osmaniyye'yi köklerinden kemiren çakallar gibi benim de ömrümü kemirdi soğuk.
Yine de diyorum ki, keşke bin defa hayata dönsem, bin defa donsam ve bin defa şehid olsam.
Siz şimdi geçmişe bakıp da halimize üzülmeyin, üzerimize düşen ne ise onu yaptık biz. Hak yolunda bir nefer ne yaparsa onu!..
Bu mukaddes din ve aziz vatan uğruna canlarını vermiş bütün şehitlerimize selam olsun.
Ne diyordu Mehmet Akif Ersoy; "Karşımızda vatan namına bir kabristan yatıyor…”
Halil İbrahim