- Katılım
- 1 May 2020
- Mesajlar
- 16,337
- Çözümler
- 1
- Tepkime puanı
- 44,665
- Puan
- 113
İnsanların bir olaya,
bir duruma ses çıkartmalarını engellemenin en kolay yolu ona güzel bir isim takmaktır.
Çünkü adı güzel olan herşey insana cazip gelir.
Müslüman ülkeleri tarumar etmek için adını güzel gösterdikleri "Arap Baharı" gibi...
Bir de "Sanayi Devrimi" var.
Sanayi alanında büyük atılımlar!
Tarihe bakarsanız yapılan her çalışmaya kulağa hoş gelecek isim verilir.
Bu yöntem insanları algılar ile uyutmak,
yönlendirmek içindir.
Robotlaşmış insanlar üretilmeye ilk sanayi devriminde başlandı.
"Herkesin çalışması lazım.
Çok üretmesi lazım.
Böylelikle daha iyi arabaya binilecek ve daha iyi evlerde oturulacak.
Daha güzel giyinilecek. Çalış... Çok çalış..."
sloganıyla başlanılan sanayi devriminde öne çıkanlar kadınlardı.
Kadınlar çalışmalıydı ama çocuk da doğurmalıydı. Çocuk ve gençler olmaz ise savaşlarda kim asker olacaktı, kim ölecekti?
Üretilen gıdaları kim tüketecekti?
Bakıcılar, kreşler, emzikler, biberonlar türedi ortalıkta.
Sanayi devriminde kurulan ilk fabrikada kadınlar ön planda çalıştı ve üretilen ilk ürün de Emzikti.
Emzik...
Anne çalıştı ama çocuğunu emzikler oyaladı.
"Çocuğunu doğur ama çalışmaya devam et.
Onları sistem büyütür" denildi.
Sistem çocukları büyüttü ama anne ilgisinden, sevgisinden mahrum olan çocuklara
"Ama şimdi o bunalımda, depresyonda" denildi.
Ne olacak canım, sistem ona da bir şey icat ederdi.
Etti de...
Pedagoglar, Psikiyatrisler.
Tabi ilaç sanayide boş durmuyordu.
Anne sevgisi alacak çocuklar pedagogların yazdığı ilaçları alıyordu.
Eee ne de olsa çocuklar, gençler depresyondaydı!
Hiç yadırganmadı bu durum.
Sistem çok çabuk alıştırdı bize bunu.
Hep kulağımıza fısıldandı
"Çalış ve senden sonra da çalışacak çocuklar doğur ama onunla ilgilenme.
Borçlan, taksit öde, aldığın parayı depresyonlu çocuğunun ilacına ve doktoruna ver.
Bakıcıya veya kreşe ver.
Senden alamadığı sevgiyi ona unutturacak pahalı hediyeler al" denildi kibar şekilde...
Oysa çocuklarımız geleceği inşa edecekti ama biz onları sevgisiz, duygusuz, robotlaşmış, mekanik beyin insanlar yaptık.
Anneleri sisteme kurban verdik...
Aileyi böyle kaybettik.
Safiye Çetinkaya

bir duruma ses çıkartmalarını engellemenin en kolay yolu ona güzel bir isim takmaktır.
Çünkü adı güzel olan herşey insana cazip gelir.
Müslüman ülkeleri tarumar etmek için adını güzel gösterdikleri "Arap Baharı" gibi...
Bir de "Sanayi Devrimi" var.
Sanayi alanında büyük atılımlar!
Tarihe bakarsanız yapılan her çalışmaya kulağa hoş gelecek isim verilir.
Bu yöntem insanları algılar ile uyutmak,
yönlendirmek içindir.
Robotlaşmış insanlar üretilmeye ilk sanayi devriminde başlandı.
"Herkesin çalışması lazım.
Çok üretmesi lazım.
Böylelikle daha iyi arabaya binilecek ve daha iyi evlerde oturulacak.
Daha güzel giyinilecek. Çalış... Çok çalış..."
sloganıyla başlanılan sanayi devriminde öne çıkanlar kadınlardı.
Kadınlar çalışmalıydı ama çocuk da doğurmalıydı. Çocuk ve gençler olmaz ise savaşlarda kim asker olacaktı, kim ölecekti?
Üretilen gıdaları kim tüketecekti?
Bakıcılar, kreşler, emzikler, biberonlar türedi ortalıkta.
Sanayi devriminde kurulan ilk fabrikada kadınlar ön planda çalıştı ve üretilen ilk ürün de Emzikti.
Emzik...
Anne çalıştı ama çocuğunu emzikler oyaladı.
"Çocuğunu doğur ama çalışmaya devam et.
Onları sistem büyütür" denildi.
Sistem çocukları büyüttü ama anne ilgisinden, sevgisinden mahrum olan çocuklara
"Ama şimdi o bunalımda, depresyonda" denildi.
Ne olacak canım, sistem ona da bir şey icat ederdi.
Etti de...
Pedagoglar, Psikiyatrisler.
Tabi ilaç sanayide boş durmuyordu.
Anne sevgisi alacak çocuklar pedagogların yazdığı ilaçları alıyordu.
Eee ne de olsa çocuklar, gençler depresyondaydı!
Hiç yadırganmadı bu durum.
Sistem çok çabuk alıştırdı bize bunu.
Hep kulağımıza fısıldandı
"Çalış ve senden sonra da çalışacak çocuklar doğur ama onunla ilgilenme.
Borçlan, taksit öde, aldığın parayı depresyonlu çocuğunun ilacına ve doktoruna ver.
Bakıcıya veya kreşe ver.
Senden alamadığı sevgiyi ona unutturacak pahalı hediyeler al" denildi kibar şekilde...
Oysa çocuklarımız geleceği inşa edecekti ama biz onları sevgisiz, duygusuz, robotlaşmış, mekanik beyin insanlar yaptık.
Anneleri sisteme kurban verdik...
Aileyi böyle kaybettik.
Safiye Çetinkaya
