Bunu konuşalım Adalet Bakanı Gül: Sosyal medyadan tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir." şeklinde konuştu.


Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir." şeklinde konuştu.
Ankara Hakimevinde "5. Yılında İstinaf Mahkemeleri Değerlendirme Toplantısı"nda açıklamalarda bulunan Bakan Gül, gündemdeki konulara değindi.
Gül'ün açıklamalarından satır başları şu şekilde:

• Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar, kurallar, usuller işler; hukuk işler. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz.
• Yargının kapısına adalet için gelen herkese ayrımsız hizmet edeceğine inanıyorum. Her vatandaşımız adalete ulaşacağına inanmalı. Yargı fedakarca çalışırken, bizler de vatandaşlarımızın en yüksek standartlarda yararlanması için çalışmalarımızı yürütüyoruz. Aslolan vatandaşın memnuniyetidir. Yargı millet için var olan bir kurumdur. İnsan hakları eylem planı çalışmalarında da çalışmalar da hemen hemen tamamlanmıştır. Geç gelen adalet adalet değildir anlayışı ile makul sürede karar verilmesi için çalışmalar belli bir noktaya gelmiştir.
• (Yargıya yönelik eleştiriler) Toplumun tüm kesimleri için dünya görüşü ayrımı olmadan güven veren adalet tesis etmek boynumuzun borcudur. Vatandaşlarımıza adalet hizmetlerini sunabilmek için mutlak bir doğruluk düşüncesine asla kapılmadık. Kamusal eleştirinin farkındayız. Eleştiri vazgeçilmez bir kaynaktır. Yargı bu tür eleştirilerden elbette nasiplenecektir.

Ancak fikir ve eleştirinin yapıcı katkıya dönüşmesi, samimiyet ve tutarlılığa ve doğru bilgiye dayalıdır. Hakaret suçu da bu yasak kapsamındadır. Konunun yabancısı olan vatandaşımızın tepkisini anlayışla karşılarız. Hatta bu tür tepkiler toplumsal talep olarak da okunabilir. Ancak, bu tür değerlendirmelere bazen teknik uzmanlığını varsaydığımız kişilerin de iştiraki düşündürücüdür. Yargıyı kanunları uyguladığı için suçlamak insaflıca değildir. Yargı kimsenin sıfatına bakmaz, kanun önünde herkes eşittir. Yüce Meclis kişiye, olaya özgü kanun çıkarmıyor. İster yürütmede ister yargıda görev üstlenmiş olsun hepimiz yasa tenfiz memurlarıyız.

• Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Burada kanunlar işler, kurallar işler, usuller işler ve işlemeye de devam eder. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya kimse parmak sallayamaz. Adalet Bakanından da bu işleyişe müdahale etmesini bekleyemez. Adalet Bakanının hakim, savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın asla da giymeyeceğim.
• Cumhurbaşkanımızın liderliğinde reformları her alanda yapmayı sürdüreceğiz. Çünkü insan ve onuru her şeyin başındadır.

Yalanınınıız batsın sayın bakan...
Milleti saf mı sanıyorsunuz.
En basiti bayunvuk davası.
Hekkında tek bir delil bile ol ayan ve serbest bırakılan Ebu hanzalayı sol faşist cçve Kemalistlerin Twitter çığlıkların dan dolayı anında tutuklamadınız mı?
Hala utanmadan yalan söylüyorsunuz.
Toplum ve güç baskısına dayanabilecek kadar omurgalı değilsiniz sayın bakan, ne siz nede hükümetiniz...

Soylu da benim annemle olan fotoğrafın altına küfür ettiler ,serbest bırakıldı demiş ben ne yapabilirim demiş onlar bile adaletsizlikten yakınıyorsa adaleti sağlayan diyorlarsa asıl biz napalım ,adaleti kendimiz mi sağlayalım☺