Yorum/Analiz Aç tavuk kendini darı ambarında sanır!

Aç tavuk kendini darı ambarında sanır!​

Laik kesimin başörtüsü nefreti kendilerine yaranmak isteyenleri dahi kapsıyor!​

Ekli dosyayı görüntüle 10503
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki gerginliğin yansımaları devam ediyor. Boğaziçi’nde cinsi sapkınlara destek açıklaması yapan “başörtülüler” dahi sol-Kemalistlerin nefret linçinden nasibini aldı!

Ekli dosyayı görüntüle 10504

Sosyal medya üzerinden yaşanan tartışmalar da sol gruplarla birlikte cinsi sapkınlara destek açıklaması yapan bazı utanmazlar, başörtülü oldukları için ayrımcılığa uğrayarak nefret mesajlarıyla tehdit edildiler.
Ekli dosyayı görüntüle 10505

Boğaziçi Üniversitesi Atatürk Enstitüsü doktora öğrencisi Ercan Çankaya, İslam düşmanlığını tüm âleme göstermek istercesine başörtüsüne nefret kustu. Başörtülülerin üniversiteye girmemesi gerektiğini söyleyen müptezel ardından ise bilindik ezber cümleleri sıralıyor: “Senin türban üniversiteye girip girmemeni savunmak ‘normal ya da anormal’ sıfatlarıyla tanımlanabilecek bir konu değil. Basit bir yönetmelik meselesi. Bence girmemeniz gerekiyor, giremeyeceksiniz de. Bugünler geçici. Üniversitelerde gericilik yasaklanacak”

Laik kesimin ifsadına angaje olan başörtülülerin dahi tehdit edilmesi sol-Kemalist kesimin ciddi rehabilitasyona ihtiyacı olduğunun kanıtı! Bu kesime yaranmak için kimliksel zafiyet gösterenler ise işledikleri günahın utancıyla baş başa kalacağa benziyorlar. Yazık!

Kaynak : Haksöz Haber

Ve sol islamcılardan oy bekleye dursun...
Bu halinizle çok beklersiniz...
Boykot...

@Masaru seçim öncesi cumaya gider, bi yasin okur yine alırlar istedikleri oyları

@NoktA, Alacakları oylar islami harekete mensup müslümanların değil sıradan hiç bir hassasiyeti olmayan, vahyden bihaber, kültürel islam jargonuyla yetişen insanların oyudur.
Sadece benim değil, kimse kimsenin yaşam biçimine müdahale hakkına sahip değildir. AKP içinde bu geçerli. AKP de karşı mahalle için bunu çok yapıyor. Bu yüzden iki tarafada verecek oyum yok...

Boğaziçi olayının türbanla bir alakası yok ki. Bunu merkeze yerleştirerek yorumlamak manipülasyondur. Kendini bilmez, densiz 3-5 kişinin yorumlarını referans almak da aynı şekilde. Eğer bu tür kişileri referans alacak olursak Twitter’da hatta sokak röportajlarında bile bu tür onlarca zıt yorum bulunabilir, her kesim açısından.

1992’den 2016 yılına kadar üniversite seçimlerinde birinci gelen aday hep rektör olarak atanıyordu. Bu defa öyle olmadı. Siyasi saiklerle atama yapıldı. Bu nedenle “kayyum rektör” olarak anılıyor. 2015 yılında AKP’den aday adayı olmuş, partizan, bilimsel açıdan rektör olması adına hiçbir yeterliliği olmayan birini(yayınladığı makale sayısı vs) öğrencilerin ve akademisyenlerin istememiş olması son derece olağan. Konunun türbana yada cinsel yönelimlere uzanması çok alakasız.