72. estetik ameliyattan sonra doktoru çok garip bir şey keşfediyor

Yetişkinliğe adım atmasından bu yana görünüşünde inanılmaz değişiklikler sağlayan neredeyse yüzün üzerinde ameliyat geçirdiği için sınıf arkadaşları Brezilyalı Rodrigo Alves’i artık tanıyamaz haldeler. Rodrigo toplamda neredeyse yarım milyon avrodan

Yıllardır İngiltere’de yaşayan Rodrigo: “Brezilya’da yaşadığım sıralarda görünüşümden nefret ediyordum,” diyor. İlk ameliyatından sonra çorap söküğü gibi gelen diğer operasyonlar sayesinde geçirdiği inanılmaz değişime buradan tanıklık edebilirsiniz…




Küçük yaşlardan itibaren bu Brezilyalı adam vücudundan hoşnut değildi. “Gülmek istiyordum ama burnum çok genişti, bu beni rahatsız ediyordu. Aile üyeleri genelde bu korkunç hatları kimden aldığımı merak ettiklerini söylüyorlardı. İlk olarak o zamanlar görüntüm dikkatimi çekmeye başladı.”

İlk ameliyattan sonra geçirdiği işlemlerin önüne geçemedi, maalesef bundan en çok banka hesabı etkileniyordu. “Bir ameliyattan sonra asla tam olarak görünüşümden tatmin olmadım, hala memnun değilim.”




Rodrigo’nun beden dismorfi nozukluğu denen hastalığı olduğu anlaşılıyor. Bu durumdan mustarip kişiler vücutlarının görünüşlerinden rahatsız oluyorlar. Hayal ettikleri ideal görüntü, insan biçimine ve gerçekliğiyle tutarsız. Bir süre sonra Ken bebeğin insan hali olarak görünmeyi isteyen Rodrigo’nun durumu da buna tamamen uyuyor.

Ken’in kim olduğunu bilmeyenler için kısa bir bilgi: Barbie bebek 1959’da piyasaya sürüldükten iki sene sonra erkek versiyonu Ken çıkarıldı.




Rodrigo mümkün olduğunca “plastik” bir görüntüye sahip olmayı istiyordu, tercihi Barbie’nin erkek versiyonu olan işte bu Ken olma yönündeydi. Neyse ki Brezilyalı bu adamın mali durumu, ideal görüntüsüne kavuşma yolunda attığı aşırı adımları karşılayabilecek durumdaydı.

Takip eden yıllarda, önceden kabin memurluğu yapan bu adam çok sayıda liposuction, implant ve sayısız büyük ameliyat oldu. Sonuçta, tüm bunlar yüklü harcamalar dışında neredeyse hayatına da mal oluyordu




Sayısız burun ameliyat geçiren Rodrigo için işler kötüye gidiyor gibi görünüyordu. Son operasyonundan kısa süre sonra kıkırdak kemiği parçalanmış bunun sonucunda burun deliklerindeki boşluktan etobur bir bakteri vücuduna sızmıştı.

Bu ciddi enfeksiyon yüzünden Rodrigo bir süre hayati tehlikeyle yaşadı ve yırtık burnunun tedavisi için çok sayıda antibiyotik alması gerekti. Neyse ki Alman doktoru verilen zararı iyileştirmeyi başardı.




“Yeni kıkırdağı vücudum kabul etmiyor gibiydi, burnumda büyük bir oyuk vardı ve burun kemiğim gevşemişti. Sonuç olarak nefes almakta ve bakteriyle savaşırken büyük sorunlar yaşıyordum. Ağır antibiyotikler kullandım.” Bunlar enfeksiyonun iyileşmesi için verilmişti. Eğer bunlar işe yaramasaydı bakteri vücudunu yemeye devam edecek ve dokularım ölecekti.”




“Ken” olarak hayatına devam eden Rodrigo, nispeten daha zararsız bir ameliyattan birkaç hafta sonra yeniden burnundan nefes almaya başlamıştı. O sırada tek düşünebildiği mükemmel görüntüsüne bir adım daha yaklaştığıydı.

Ölümle burun buruna gelmiş olmasına rağmen Rodrigo, istediği görüntü için bıçak altına yatmaktan vazgeçmeyecekti. Aslında Rodrigo bu doğal olmayan bebek görüntüsünü elde etmek için operasyon geçirmeye devam etmeyi istiyordu.




Yenilenen görüntüsü, Rodrigo’ya büyük şöhret getirdi. Vücudundaki değişimler hakkında insanların farklı fikirleri vardı ama çoğunluk, kahramanının görüntüsüne kavuşmak için yaptıkları hakkında pek net fikirlere sahip değildi.

Bu konuda şöyle diyordu Rodrigo: “Ben herhangi bir yıldıza benzemek istemiyorum, yalnızca kendimi aşmak istiyorum. Ken’e, Barbie’nin erkek arkadaşına hayranım çünkü bence o tam bir ideal erkek görüntüsüne sahip.”


“Çok sayıda spor salonuna gitti, diyete girdim ama hiçbiri işe yaramadı. İşte bu nedenle başka çözümlere yönelmem gerektiğini fark ettim. Bu arada geçirdiğim çok sayıda estetik ameliyatla amacıma bir adım daha yaklaştım. Başka bir şekilde hareket etmem mümkün değildi.” Neredeyse hayatına mal olan burun ameliyatından sonra ise silikon taktırdı. Amacı, pazularını, kol kaslarını ve omuz kaslarını şişirmekti ancak bu plan kesinlikle geri tepti…




Reklam

İmplantlardaki kimyasal maddeler operasyondan hemen sonra vücuduna sızmaya başladı. Sonuç olarak birkaç gün içinde Rodrigo’nun kolları inanılmaz şişti ve Rodrigo kendi başına ne yemek yiyebilir ne duş alabilir hale geldi. Bu “bebek görünümlü insan” hemen ardından hastaneye kaldırıldı.
Hastaneye vardığında doktorlar, yeniden ölümcül bir durumla karşılaşmamak için vücudundan litrelerce sıvı boşalttı. Kollarını kaybedeceğinden korkan doktorları daha kötüsü bekliyordu. Eğer bu sıvılar kalbine ulaşırsa Rodrigo’yu hayatta tutamazlardı…


Ekli dosyayı görüntüle 5081


Mükemmelliğe ulaşma amacım için günün 24 saati uğraşıyorum. Mesela yılda birkaç kere botoks yaptırıyorum. Daha sıkı bir cilt ve saçlarımın dökülmemesi için her gün ilaç alıyorum. Buna ek olarak, üçüncü ameliyatımda ölümle burun buruna gelmeme rağmen dördüncü bir operasyon geçirmeyi ciddi olarak düşünüyorum,” diyor. Bahsettiğimiz burun ve implant operasyonlarına ek olarak Rodrigo ayrıca çenesine, bacaklarına ve baldırlarına liposuction yaptırdı ayrıca yağ aldırma ve baklava karın estetik operasyonları geçirdi.




Bağımlılığımın sebebini bilmiyorum. Gençliğimde genelde depresif gezerdim, çok ağlar ve dua ederdim. Belki de bu şekilde bir tepki geliştirerek kendimin ‘daha gelişmiş’ bir versiyonuna sahip olmak istedim. Sorun şu ki hep daha fazlasını istiyorum,” diyen Rodrigo’nun, mustarip olan kişilerde vücutlarından memnun olmama gibi belirtilerin yaşandığı beden disformik bozukluğu tedavisi görmesi şaşırtıcı değil.




Bu zihinsel hastalık etkilenen kişiler için tam bir kabus. Mesela beden dismorfisi yaşayanlar genellikle başkalarının göremedi fiziksel kusurların olduğunu düşünüyorlar. Sonuç olarak kendilerini “çirkin” hissediyor ve insan içine karışmaktan imtina ediyorlar veya görünüşlerini değiştirmek için sıkça ameliyat oluyorlar.

Rodrigo’nun bu hastalığı uçlarda yaşadığı aşikar. “Tedavilerin işe yarayacağını umuyorum, ileride görüntümü değiştirmeye devam etmesem iyi olur,” diyor bir yandan Brezilyalı adam.




Bu takıntısı Rodrigo’nun birkaç sene önce Los Angeles’ta “tüm zamanların en ilham verici plastik ameliyat hastası” ünvanını almasına sebep olmuş. Estetik Akademi Ödülleri jürisine göre Brezilyalı adam, psikolojik sorunlarının üstesinden güzellik operasyonları sayesinde geliyor.

Bu ödülle sayısız kadın ve erkeği geride bırakmış ve tören sırasında “Bence bu ödülü almak inanılmaz bir onur. İstediğim ideal görüntüyü elde etmek için gereken cesaret ve iradeyi gösterdiğime inanıyorum,” demiş.




Rodrigo için bıçak altına yatmanın sayısız sebebi olabilir. Mesela, birkaç kilo vermek istediğine karar verdiği zamanlarda bu yola başvurabiliyor. Sonra, başka bir liposuction operasyonu istiyor. Bunu takiben de aldırdığı karın yağlarını kalçalarına enjekte ettirmek için ameliyat oluyor.

“Bu işlemle dünya üzerinde “Örümcek Ağı Kalça Kaldırma’ işlemini ilk kez gerçekleştiren kişi olacağım,” diyerek özetlemişti durumu. Bir kez daha hayatıyla dalga geçercesine üstelik. Bu operasyonun başarısız olma ve Rodrigo’nun hayatını kaybetme ihtimali 3.000’de 1’di çünkü.




Bu Kalça Kaldırma denen ameliyat estetik dünyasının en fazla ölüm riski taşıyan işlemi ancak bu istatistikler Rodrigo’yu vazgeçirememiş. “Bu operasyonların bu kadar riskli olmasının sebebi, kanülle (sonda) yağ çekilmesi ancak nereden çıkarıldığını tam olarak göremiyor olmanız. Bu nedenle el yordamıyla iş yapıyorsunuz,” diyor ünlü kozmetik cerrahlardan biri.

Aynı durum yağı başka yere aktarırken de geçerli. Yani bu risk katmerli.




Kalçalar hayati öneme sahip organlar olmasa da irili ufaklı kan damarları barındırıyorlar. Yağ, kan damarlarına sızarsa, kana karışabilir ve bir başka damarı tıkayabilir. Yine de Rodrigo’nun motivasyonu yerinde. “Aslında bilim ve teknoloji sayesinde hiç yaşlanmıyorum. Aynaya baktığımda harika göründüğümü düşünüyorum. Bence mükemmelim.” diyen

Rodrigo’nun bu yorumları nedeniyle beden dismorfisi rahatsızlığının iyileşmesi oldukça zor görünüyor.




Reklam

Genç adam, sayısız kere estetik ameliyatı bırakmaya yemin etmiş. Bunu en sonra Dubai Havalimanı’nda üç süre göz altına alındığında düşünmüş. Neden mi gözaltına alınmış? Pasaportundaki fotoğrafla Rodrigo’nun görüntüsü uyuşmuyormuş. Artık kendine hiç benzemediği için fotoğraftaki kişiyle aynı adam olduğunu anlamak oldukça zor olmuş.
Brezilyalı, bu muhafazakar ülkedeki lüks bir otelin açılışına katılmış. Bu sırada estetik kliniklere de birkaç ziyarette bulunmuş. Ancak eve dönüş yolunda gümrükte takılmış.



Bu rahatsız edici deneyim sonunda Rodrigo, acaba biraz fazla mı zorluyorum? Diye düşünmüş. “Geçmişte olduğum ameliyatları geri getiremem ama artık daha fazla operasyon geçirmemeliyim,” demiş kendi kendini yaşadığı Londra’ya indiğinde. Ancak kendi kendine verdiği söz fazla uzun sürmemiş ve kısa süre sonra sıradaki ameliyatını düşünmeye başlamış.

“Her zaman kendime meydan okumayı seviyorum,” diyor Rodrigo. Bu sefer birkaç kaburgasını aldırmanın vakti olduğunu düşünüyormuş..




Bu ameliyattan sonra Rodrigo özel dikim ceketlerinin içinde daha hoş görüneceğine inanıyor. Bunun öncesinde ise kıyafetlerini kendine uydurmak için hep terziye gitmek zorunda kalıyormul. Operasyondan sonra sorun yaşamadan düğmelerimi kapayabilir, dümdüz bir karna sahip olarabilirim,” demiş ameliyattan önce.

Brezilyalı bu genç adama göre dünyada estetik kaygılarla “esnek” kaburgalara sahip tek erkek o. Ancak bu konuda ona yardımcı olmaya gönüllü birini bulmak kolay olmamış.




“Uzun bir araştırmadan sonra nihayet bu opearasyonu gerçekleştirmeye cesaret gösterebilecek üç cerrah buldum. Bunlardan ikisi Avrupa’da biri Amerika’da. Beni baştan aşağıya muayene edip işlemin mümkün olduğunu gösteren sonuçları röntgen taramasından sonra aldılar.” diyor Rodrigo. Operasyon Beverly Hills’teki özel bir klinikte gerçekleşmiş. “Doktor, riski minimumda tutmak için omurgama yakın olan ve amacımıza hizmet etmeyen kaburgaları bıraktı,” diye yorumluyor ameliyatını. Sonrasında, hatıra olarak yanına kaburgalarından dört parçayı almış.




Rodrigo bu ameliyatla ilgili hislerini şöyle anlatıyor: “Yepyeni 20 santimlik kum saati görünüşümden çok memnunum. Başlarda belimi koruması ve iyileştirmesi için korse takmam gerekti ama kısa sürede kendimi inanılmaz fit hissettim!” Eksik kemikleri, bağırsakları için bir tehlike oluşturmuyor.

Tamamıyla iyileştikten sonra Rodrigo tekrar rahat nefes almaya ve 36 bedene girmeye başlamış. “Artık kıyafetlerimi terziye götürmeme gerek kalmadı. Eskiden tüm her şeyimi düzeltmesi için onu götürüyordum, büyük bir gelir kaynağından oldu,” diyerek olayı şakayla anlatıyor.




Kendi ifadesiyle beden dismorfik bozukluk tedavisi iyi gidiyormuş ama çok da fayda sağlayamamış. “Bir psikologla konuşmak iyi geliyor ancak kendi ideal görüntümü oluşturmak için kararlıyım,” diyerek tedavisi hakkındaki fikirlerini beyan ediyor. Giderek daha çok bebeğe benzeyen insan Ken oldukça ünlü bir kişilik haline gelmiş durumda. Hatta dünya çapında her yıl 190 milyon civarında izleyiciye sahip Eurovision Şarkı Yarışması’nda boy göstermeye karar vermiş.




İlgi delisi Rodrigo için bu Avrupa menşeili yarışma mükemmel bir platform olacaktı. “Şarkıcılık kariyerime devam etmek istiyorum, kendi müziğimi yaparak performansımla dünyayı dolaşmayı hayal ediyorum,” dese de yarışmada sunucu olarak görev almak üzereymiş.

Organizasyon komitesinin Rodrigo’yu sunucu olarak değerlendirmesinin sebebi eşcinsel olması, ışıltı ve şatafatı sevmesi, modaya düşkün olması ve anlaşması kolay biri olmasıydı (ayrıca İngilizce, İspanyolca, Portekizce, Fransızca, İtalyanca ve Almanca dillerini akıcı konuşuyordu). Ek olarak şaşırtıcı görüntüsü nedeniyle dünya çapında bilinen bir ünlüydü.




Sahip olduğu “mükemmel özellikler” paketine rağmen hiç tahmin etmediği bir durumdan dolayı Rodrigo bu görev için seçilemedi. Maalesef, bu dönemde yaşadığı tek zorluk bu olmayacaktı.

Brezilyalı adam, görüntüsünden asla memnun olmayacakmış gibiydi, gözlerinin renginin kahverengiden buz mavisine dönüşmesini istiyordu. Ancak Hindistan’da yapılması planlanan bu işlemin çok riskli olduğu ortaya çıktı. Dolayısıyla bu planını da ertelemesi gerekecekti. Çünkü yapay gözbebeklerinin yerleştirilmesi için Rodrigo’nun gözleri çok ufak olduğundan kör olma riski göze alınamazdı.




Londra’ya dönüş uçağında bu durumla kederlere sürüklenen Rodrigo bir iki kadeh şampanya içmeye karar verdi. Aldığı haberler onu hayal kırıklığına uğratmış ve üzmüştü yine de doktorların sağlığını ön plana almalarını anlayabiliyordu.

Bu durumda, 20 senedir taktığı el yapımı lensleri hep arzu ettiği gri renkli gözlerle değiştiremeyecekti. Lens takmak Rodrigo’nun görünüşünde yaptığı ilk değişikliklerdendir.




Tüm bu uzun süreçte ise asıl önemli soru hala güncelliğini koruyordu: Rodrigo, neden kendinde bu kadar çok şeyi değiştirme arzusu duyuyordu? Sao Paolo doğumlu bu Brezilaylı adam neden farklı görünmek istiyordu? Genel olarak mutlu bir çocukluk geçirmiş, kardeşleri ve ailesiyle beraber huzurlu bir ortamda büyümüştü.

Galiba bu durum büyük oranda henüz küçük bir çocukken Barbie ve Ken bebeklere olan takıntısıyla ilgiliydi. İki bebeğin görüntüleri onu büyülüyordu. Rodrigo, 19 yaşındayken Londra’ya taşındığında Pasifik Okyanusu’nun diğer tarafında kuracağı yeni hayatını birinci estetik ameliyatıyla “kutlamak” istedi.




Hepimiz büyürken ileride gerçekleştirmek istediğimiz bir takım hedefler belirleriz. Mesela çocuklar futbol oyuncusu, pilot ya da astronot olmak isterler. Fakat çok az çocuk bir bebeğe benzemek gibi hayat boyu peşinden koşacağı bir hedef belirler. Rodrigo bunu yaptı üstelik çoğu zaman beraberindeki tehlikeli riskleri göze alarak…

Estetik operasyon geçiren hastalarının %80’den fazlasının ihmal nedeniyle ayda en az bir kere çok ciddi komplikasyonlara maruz kaldığını biliyor muydunuz?




Otuz yaşında benzersiz bir hayat hikayesine sahip olan Rodrigo için işler artık Ken gibi görünmekten memnun olmadığına karar vermesiyle daha garip bir hal aldı. Çocukluğundan bu yana bu kusursuz bebeğe aşıktı ve “kahramanı” gibi görünmek istiyordu. Fakat yanlış bir seçim yaptığını hissediyordu artık…

Rodrigo cinsel yönelimiyle ilgili uzun zamandır “açık olmuştu”, eşcinsel olduğu bir sır değildi ancak son zamanlarda erkek bedeninin ona göre olmadığını hissediyordu. “Barbie olmayı tercih ederim,” demeye başlamıştı.




İşte bu nedenle Rodrigo yeniden bıçak altına yattı çünkü artık hayatına bir kadın olarak devam etme arzusundaydı. “Herkes beni Ken olarak biliyor ama Barbie benim için daha uygun,” diyerek özetliyordu durumu. Böylece Rodrigo artık cinsiyet değiştirip kadın olarak Barbie rolünü üstlenmeyi seçti.

Her şey, iki kaburgasını aldırıp belini inceltmesiyle başladı. O andan itibaren Rodrigo dar ve efemine çizgilerini görüp sahip olduğu Ken’e benzer hatlarından şüphe etti.




Kadın olup istediği vücuda kavuşmak için çok sayıda operasyon geçirdi Rodrigo. Mesela, yüzünü “daha efemine” hale getirdi, adem elmasını aldırdı, çenesini törpületti, göğüslerine silikon taktırdı ve penisini aldırdı.

Ancak iki yıl ve ilave hormon terapisinden sonra gözle görünür değişikler olmaya başladı. Buna rağmen, kendi deyimiyle vücudu tedaviye güzel yanıt verdi.




Reklam

“Cildim daha yumuşak artık, göğüslerim ve kalçalarım daha kadınsı. Vücudumdaki yağ dağılımı da çok farklı, yüzüm daha yuvarlak ve tüm bunlara ek olarak genital organlarım önemli oranda daraldı. Seks güdülerim de hatırı sayılır derecede geriledi. Fakat önemli değil, beni kadın yapan her şeye bayılıyorum. Kuaföre gitmeye, tırnaklarımı yaptırmaya, kıyafet ve iç çamaşırı almaya, yüksek topuklu ayakkabı gitmeye bayılıyorum.”


Ben bir kadınım, bundan önceki dönemlerde hayatımı erkek olarak sürdürmeye çalışsam da derinlerde bir yerde hep mutsuzdum.” Böylece Ken bebeğin insan hali Rodrigo artık geçmişte kaldı. Hayatına artık Roddy olarak devam ediyor.

Roddy: “Ken’den Barbie’ye geçiş sebebim aslında oldukça basit. Yaşlanıp sarkık bir erkek olmak istemiyorum. Erkekliğimi gösteremediğimi hissettiğim andan beri kadın olma düşüncesiyle yaşamaya başladım. Nihayet artık her iki dünyaya ait en iyi deneyimleri yaşayabileceğim,” diyor.


Roddy’nin “Barbie” görüntüsüne sahip olup olmayacağı belli değil. Dünyada çok sayıda kadın tam olarak bu bebek gibi görünüyor. Mesela önceden Ken’in partneri olarak boy göstermiş Ukraynalı Valeria Lukyanova,

Roddy artık onun elinden “Barbie ünvanını” almak için uğraşıyor. Medya üzerinden sürekli birbirlerine saldırıyorlar. Mesela Brezilyalı Roddy, Ukraynalı kadını sosyal medyadaki fotoğraflarını değiştirerek yayınladığı için “tam bir dolandırıcı” olarak suçluyor.




Roddy’nin dediğine göre: “bunu sürekli yapması, yani asla sahip olunamayacak bir vücuda sahipmiş gibi göstermesi hayranlarını hayal kırıklığına uğratıyor.” Özellikle mükemmel görünmek için yüzden fazla ameliyat geçirdiğini hatırlayınca Roddy’nin kadına bu şekilde saldırmaya devam etmesi daha bir önemli hale geliyor.

“Bence çok güzel bir kadınsın ama maalesef fotoğraflarında Photoshop kullandığını kabul ediyorsun. Gerçekten kötü bir örneksin, fotoğraflarında oynama yapmayı bırakmanı ve makyajla yetinmeni tavsiye ederim,” diyor Rodrigo Valeria’ya.




Uzmanlara göre Valeria ideal görüntüye kavuşmak için hali hazırda bir servet harcamış. Yine de %99 oranda “tamamen doğal” olduğunu savunuyor. Birkaç sene önce verdiği röportajda Valeria “Yalnızca göğüslerimi büyüttüm, gerisi sadece makyaj,” demişti.

Her halükârda bedenine çok dikkat ediyor. Mesela, asla çocuk sahibi olmayı istemediğini söylüyor. Şu an Moskova’da kocasıyla birlikte yaşayan, hayatını modellik ve şarkıcılıktan kazanan Valeria çocuk konusunda çok net: “İşkence edilerek öldürülmeyi tercih ederim. Aile hayatı kesinlikle bana uygun değil.”




Tüm bunları insanlara seksi görünmek için yapmadım. Geleceğim için çok net bir hedefim var,” diyerek devam ediyor. Kendini dünyaca ünlü Mattel bebeklere dönüştürme işinde harikalara yaratmış. Sonuç olarak kendini bir ikon ve marka olarak sunmayı bilmiş.

Ona göre vücudunda neredeyse hiç işlem yok. Arada sırada fotoğraflarına işlem yaptığını yakın zamanda itiraf etti. Fakat bunun sebebini de şöyle açıklıyor: “En iyi arkadaşım fotoğrafları cep telefonuyla çekiyor ama görüntü kalitesi çok zayıf oluyor. Bu nedenle renklerle oynayıp görüntü kalitesini arttırmam gerekiyor.”


Barbie modeli ve şarkıcılık kariyerindeki popülerliğinin yanı sıra Valeria DJ’lik kariyerine de devam ediyor. Görünüşüne bakarak tarzının çok özel olduğunu söyleyebiliriz. Uzay temalı disko ve futuristik deep house. Ukraynalı model Dünyaya uzaydan gönderildiğine ikna olmuş durumda.

Bu fikir, o setini çalarken insanların “harika sesler eşliğinde saf ve derin meditasyon”un keyfini çıkarmalarına olanak veriyor. Web sitesinden konserleri ve ilham verici müzikal uzay yolculuğu hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz.




Valerie’nin spiritüel bir tarafı da var. Aslında bu, beden dışı deneyimle bir uzay yolcuğuna çıkmak ve güneş enerjisiyle güçlenmek istemesinden anlaşılıyor. Kendi sözleriyle önceki hayatında bir yıldız kümesi olan Pleiades’te yaşamış. Orada, Valerie’nin görüntüsü tamamen normal olarak kabul görüyormuş.

Küçükken Barbie bebeklerle tanıştığı zaman, kendini sürekli bu bebeklerle kıyaslıyormuş ve sonuçta bu plastik oyuncaklara benzemek istediğini o zamanlardan biliyormuş.




Müthiş vücudunu her gün spor salonuna gitmesi, yediklerine dikkat etmesi ve yalnızca göğüs implantı yaptırmış olmasına bağlıyor. Uyguladığı diyet de tartışmaya açık. Valeria hayatını neredeyse yalnızca meyve suyu tüketerek geçiriyor.

“Yıllardır yalnızca çiğ gıda tüketiyordum ancak daha derin ruhani deneyimler yaşamak için bunu değiştirmeye başladım. Zamanla kilomu zihnimle kontrol edeceğim,” diyor.




Valeria’nın görevi dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek. “Güzellik yalnızca içtedir,” diyor bu nedenle kozmik tarafıyla büyülenmiş durumda. “Çoğu insan başarılı olmak için güzel görünmenin yeterli olduğunu düşünüyor, bu doğru değil. Ruhani çalışmalar gözle görülür sonuçlar veriyor.”





İlişkisi olsa da “Herkesin aseksüel olduğu farklı bir evrenden geliyorum,” diyor Valeria.


Valeria da Roddy de Mattel şirketinin ürettiği plastic kahramanlara benzemek için en aşırı yollara başvurmuşlar ve oldukça iyi sonuçlar almışlar. Bu tür bir hayat tarzını sürdürmek için gereken mali duruma sahip oldukları ve görüntülerinden mutlu oldukları sürece elbette bu onların hakkı ve tercihi. Ancak bu ikisinin oldukça sağlıksız ve garip olduğunu düşünen çok sayıda insan var.

Yine de 1959 yılında Barbie bebeklerin piyasaya çıkmasından bu yana tüm dünyada bu bebeklerin hala var olduğu sonucu da eklemek istiyoruz…

Çok abartılı ya bunlar burun estetıgı yapıcaksan duzgun bırsey yap nıye kendını oyuncaga benzetmek ıstersınki