-
- Katılım
- 1 May 2020
-
- Mesajlar
- 17,432
-
- Çözümler
- 1
-
- Tepkime puanı
- 47,854
-
- Puan
- 113
Son dönemde herkesin sorduğu soru:
“TOKİ’nin 500 Bin Sosyal Konut Projesi İslâm’a göre caiz mi?”
Bu değerlendirme bana aittir. Herhangi birinin görüşünü içermez.
Başlayalım.
Evler henüz yapılmadı, ama vatandaş bugünden peşinat ve taksit ödemeye başlıyor. Bu durum doğal olarak şu soruyu getiriyor:
İslâm hukukuna göre mevcut olmayan bir şeyi satmak normalde caiz değildir. Ancak bunun bir istisnası vardır: İstisnâ akdi. Bu, “sipariş üzerine üretim” anlamına gelir. Yani:
“Şu özellikte bir ev yap, fiyatı belli olsun, ben de taksitle ödeyeyim.”
Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminden beri uygulanan bu yöntem, inşaat, üretim ve yapım işlerinde meşru görülmüştür.
Evet, tamamen istisnâ akdi mantığıyla yürütülüyor. Bakanlık kitapçığındaki bilgilere göre:
Konutların metrekaresi, tipi ve teslim tarihi önceden belli,
%10 peşinat ve 240 ay vade uygulanıyor,
Taksitler sadece memur maaş artışı oranına göre güncelleniyor,
Faizli kredi kullanılmıyor,
Başvurular Ziraat, Halk ve Emlak Katılım Bankası üzerinden yapılıyor,
Devlet kâr amacı gütmüyor, toplum maslahatını yani faydasını hedefliyor.
Bu yönüyle proje, fıkhen istisnâ akdine uygun ve caiz bir modeldir. Burada yapılan şey “olmayan bir evi satmak” değil, “devletin sipariş üzerine ev yaptırmasıdır.”
Şu durumlarda fıkhi risk doğabilir:
Vatandaş, ödemesini faizli krediyle yaparsa,
Teslim tarihi veya sözleşme şartları belirsiz bırakılırsa,
Gecikme durumunda faizli ceza uygulanırsa.
Bunlar olmadığı sürece sorun yoktur.
Üstelik bu tür projeler, barınma hakkı, adalet ve kamu yararı gibi İslâm’ın temel hedefleri olan makâsıdü’ş-şeriâ ile de tam uyumludur.
500 Bin Sosyal Konut Projesi,
hem fıkhen caizdir ve toplumsal açıdan da hayırlıdır.
Değerlendirmede isabet ettiysem Allah’tandır; hata ettiysem bu kendi kusurumdandır. En doğrusunu Allah bilir.
Vesselam.
Muhammet Fatih Canbaz
