- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 15,896
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 42,558
- Puanları
- 113
- Konum
- Avrupa
- Web sitesi
- forumkalemi.com
- Burç
- Akrep
- İsim
- Murat
- Cinsiyet
- Takım
AK Partili Cemil Yaman, oğlunu 1500 kişinin katıldığı bir organizasyonla evlendirmiş. Sokak ve kır düğünleri yasak olduğu için de bu organizasyonun adını “nikah” koyup, kendince işin içinden sıyrılmaya çalışmış.13
Rasim Bolbol, Yeni Akit gazetesindeki yazısında oğluna 1500 kişilik düğün yaparak koronavirüs önlemlerinin hepsini tarumar eden vekili yazdı:Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle Japonya’ya gidecektir. Seyahat için bütün hazırlıklar tamamlanır ve limanda buluşulur. Çok geçmeden de gemi limandan demir alır. Yolculuk şen şakrak başlamıştır. Fakat bir müddet sonra aniden şiddetli bir fırtına kopar. Kaptan, geminin batacağını anlamıştır. Bu yüzden hemen yolcuların yanına koşup gemiden atlamalarını ister. Ancak yolcuların hiçbirisi kaptanı dikkate almaz. Çaresizlik içindeki kaptan, bunun üzerine tayfasını yanına çağırır. Ona “Bu defa sen git de şunları gemiden atlamaya ikna et” der. Tayfa gider ve kısa bir süre sonra geri döner. Kaptan oldukça meraklanmıştır. Neler olup bittiğini anlamak için de tayfaya sorar:
-Eee, atladılar mı bari? Tayfa, “Hepsi atladı efendim” der.
Olanlara bir hayli şaşıran kaptan,
“Nasıl olur? Daha az önce ben geminin batacağını söyledim, ama hiçbiri kılını kıpırdatmadı. Sen onlara ne dedin ki denize atladılar?” diye heyecanla sorar.
Tayfa “Çok kolay efendim” deyip başlar anlatmaya: “İngilizlere ‘Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar’ dedim.
Amerikalılara ise deniz suyunun insan vücuduna faydalarını anlattım. Türklere de denize girmenin yasak olduğunu söyleyip ‘Sakın ha aşağıya atlamayın’ uyarısında bulundum.
”Evet, ne eksik ne fazla. Durumumuz aynen bu fıkradaki gibi. Maalesef millet olarak yasaklara uymayı pek sevmiyoruz.Eğitimlisi-eğitimsizi, yaşlısı-genci, kadını-erkeği istisnasız hepimiz nerede bir kural görsek, hemen ihlal ediyoruz.Hem de çatır çatır.
Gördüğünüz gibi, milletin uyması gereken kanunları yapan vekiller de aynı telden çalıyor. Onlar da sorumlu makamlarda olmalarına rağmen, yasakları göz göre göre çiğniyor.•
Alın işte, vekilliğini yaptığı millete örnek olması gereken AK Partili Cemil Yaman, oğlunu 1500 kişinin katıldığı bir organizasyonla evlendirmiş. Sokak ve kır düğünleri yasak olduğu için de bu organizasyonun adını “nikah” koyup, kendince işin içinden sıyrılmaya çalışmış.Ne güzel değil mi?Sen kalk, bir yandan “Türkiye’nin en büyük sorunu ana muhalefet partisidir. Korona ile mücadele ediyoruz, ama muhalefet siyasi rant devşirmeye çalışıyor” de, fakat diğer yandan da sanki bu sözlerin sahibi başkasıymış gibi, bütün salgın önlemlerini ayağına paspas et.Mesela, en fazla bir saatte yapılması gereken nikahı uzat, üstüne bir de yemekli nikahlar yasak olmasına karşın konuklara ziyafet çektir.Bakın, takı ve toplu fotoğraf yasağının delinmesinden hiç bahsetmiyoruz bile. Zira bunlar, sayın vekilin tüm bu yaptıklarından pişmanlık duymadığını söylemesi kadar fecaat değil.Neymiş, kalabalık olmasın diye arkadaşlarını bile nikaha davet etmemiş Cemil Bey.
Hem, oğlunun evleneceğini duyup gelenlere ‘gelme’ diyemezmiş ki. Zaten yemek ikramı da uzaktan teşrif eden misafirler için yapılmış. Zat-ı âlileri Ağrılı olduğundan, yemek vermese, mazallah “Bir yemek yedirmeden yolladı” diye tefe konulurmuş. Oh ne âlâ memleket…Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, her fırsatta çıkıp “İçinde bulunduğumuz şu salgın döneminde düğün ve yemekli merasim yapmayın” diye uyarılarda bulunuyor, lakin bizim vekil bey “Bana mısın” demiyor. “Yemek vermesem, eş-dost beni ayıplardı” gibi tuhaf bir bahaneye sarılıp bildiğini okuyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, durmadan koronavirüsün tam anlamıyla savuşturulabilmesi için milletimizin tüm fertlerinin tedbirlere sarılması gerektiğini belirtiyor, ama milletin vekili sanki o “tüm fertler”in içinde değilmişçesine, önlemlere riayet etmiyor. Ne diyelim. Kovid-19 tedbirleri çerçevesinde getirilen yasaklar bu vekili kapsamıyor anlaşılan. Ya da o “yasama dokunulmazlığı”nın yanında “koronavirüs dokunulmazlığı”na da sahip de bizim haberimiz yok.
Haksöz
Rasim Bolbol, Yeni Akit gazetesindeki yazısında oğluna 1500 kişilik düğün yaparak koronavirüs önlemlerinin hepsini tarumar eden vekili yazdı:Bir grup İngiliz, Amerikan ve Türk gemiyle Japonya’ya gidecektir. Seyahat için bütün hazırlıklar tamamlanır ve limanda buluşulur. Çok geçmeden de gemi limandan demir alır. Yolculuk şen şakrak başlamıştır. Fakat bir müddet sonra aniden şiddetli bir fırtına kopar. Kaptan, geminin batacağını anlamıştır. Bu yüzden hemen yolcuların yanına koşup gemiden atlamalarını ister. Ancak yolcuların hiçbirisi kaptanı dikkate almaz. Çaresizlik içindeki kaptan, bunun üzerine tayfasını yanına çağırır. Ona “Bu defa sen git de şunları gemiden atlamaya ikna et” der. Tayfa gider ve kısa bir süre sonra geri döner. Kaptan oldukça meraklanmıştır. Neler olup bittiğini anlamak için de tayfaya sorar:
-Eee, atladılar mı bari? Tayfa, “Hepsi atladı efendim” der.
Olanlara bir hayli şaşıran kaptan,
“Nasıl olur? Daha az önce ben geminin batacağını söyledim, ama hiçbiri kılını kıpırdatmadı. Sen onlara ne dedin ki denize atladılar?” diye heyecanla sorar.
Tayfa “Çok kolay efendim” deyip başlar anlatmaya: “İngilizlere ‘Sizin gibi soylu insanlar batmak üzere olan bir gemide olmamalılar’ dedim.
Amerikalılara ise deniz suyunun insan vücuduna faydalarını anlattım. Türklere de denize girmenin yasak olduğunu söyleyip ‘Sakın ha aşağıya atlamayın’ uyarısında bulundum.
”Evet, ne eksik ne fazla. Durumumuz aynen bu fıkradaki gibi. Maalesef millet olarak yasaklara uymayı pek sevmiyoruz.Eğitimlisi-eğitimsizi, yaşlısı-genci, kadını-erkeği istisnasız hepimiz nerede bir kural görsek, hemen ihlal ediyoruz.Hem de çatır çatır.
Gördüğünüz gibi, milletin uyması gereken kanunları yapan vekiller de aynı telden çalıyor. Onlar da sorumlu makamlarda olmalarına rağmen, yasakları göz göre göre çiğniyor.•
Alın işte, vekilliğini yaptığı millete örnek olması gereken AK Partili Cemil Yaman, oğlunu 1500 kişinin katıldığı bir organizasyonla evlendirmiş. Sokak ve kır düğünleri yasak olduğu için de bu organizasyonun adını “nikah” koyup, kendince işin içinden sıyrılmaya çalışmış.Ne güzel değil mi?Sen kalk, bir yandan “Türkiye’nin en büyük sorunu ana muhalefet partisidir. Korona ile mücadele ediyoruz, ama muhalefet siyasi rant devşirmeye çalışıyor” de, fakat diğer yandan da sanki bu sözlerin sahibi başkasıymış gibi, bütün salgın önlemlerini ayağına paspas et.Mesela, en fazla bir saatte yapılması gereken nikahı uzat, üstüne bir de yemekli nikahlar yasak olmasına karşın konuklara ziyafet çektir.Bakın, takı ve toplu fotoğraf yasağının delinmesinden hiç bahsetmiyoruz bile. Zira bunlar, sayın vekilin tüm bu yaptıklarından pişmanlık duymadığını söylemesi kadar fecaat değil.Neymiş, kalabalık olmasın diye arkadaşlarını bile nikaha davet etmemiş Cemil Bey.
Hem, oğlunun evleneceğini duyup gelenlere ‘gelme’ diyemezmiş ki. Zaten yemek ikramı da uzaktan teşrif eden misafirler için yapılmış. Zat-ı âlileri Ağrılı olduğundan, yemek vermese, mazallah “Bir yemek yedirmeden yolladı” diye tefe konulurmuş. Oh ne âlâ memleket…Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, her fırsatta çıkıp “İçinde bulunduğumuz şu salgın döneminde düğün ve yemekli merasim yapmayın” diye uyarılarda bulunuyor, lakin bizim vekil bey “Bana mısın” demiyor. “Yemek vermesem, eş-dost beni ayıplardı” gibi tuhaf bir bahaneye sarılıp bildiğini okuyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, durmadan koronavirüsün tam anlamıyla savuşturulabilmesi için milletimizin tüm fertlerinin tedbirlere sarılması gerektiğini belirtiyor, ama milletin vekili sanki o “tüm fertler”in içinde değilmişçesine, önlemlere riayet etmiyor. Ne diyelim. Kovid-19 tedbirleri çerçevesinde getirilen yasaklar bu vekili kapsamıyor anlaşılan. Ya da o “yasama dokunulmazlığı”nın yanında “koronavirüs dokunulmazlığı”na da sahip de bizim haberimiz yok.
Haksöz