- Katılım
- 3 Mar 2021
- Mesajlar
- 7,571
- Tepkime puanı
- 24,359
- Puanları
- 113
- Konum
- Siirt
- Burç
- Akrep
- Memleket
- Siirt
- Cinsiyet
- Takım
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 42 yıl geçti. 'Kara leke' olarak anılan darbe sonrası 650 bin kişi gözaltına alındı, 52 bin kişi de tutuklandı.
Sıkıyönetim döneminde, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde, 171 kişi sorguda ve uğradığı işkencelerde, 49 kişi de idam edilerek hayatını kaybetti.
Tarihler 12 Eylül'ü gösterdiğinde söz konusu plan, aynı isimle sabaha karşı uygulandı ve darbeciler ülke yönetimine el koydu.
Emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen bu darbe, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü kez açık müdahalesi olarak tarihteki yerini aldı.
Anayasayı uygulamadan kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek faaliyetlerine devam etti.
Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetlerini durdurdu.
Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek, siyasi yasaklar getirdi.
darbenin sorumluları yargı önüne çıkarıldı.
İki darbeci, ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek'' ile suçlandı.
Sağlık gerekçesiyle duruşmalara katılmayan Evren ve Şahinkaya, telekonferans aracılığıyla yaptıkları savunmalarında suçlamaları kabul etmedi, kurucu iktidar olduklarını, mevcut mahkemelerin kendilerini yargılayamayacağını öne sürdü.
Devam eden dava, Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi yasayla kapatılınca dosya Ankara 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesine devredildi.
Mahkeme, 18 Haziran 2014'te Evren ve Şahinkaya'yı, 1979'da verdikleri muhtırayla "anayasa ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", 1980'de de cebren "anayasayı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Hükmün ardından sanık avukatları, kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay'dayken Evren, 10 Mayıs 2015'te 98 yaşında, Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015'te 90 yaşında öldü.
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, temyiz incelemesinde, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi.
Bozma kararında, yerel mahkemenin gerekçesinde lehe olan kanunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri olduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında karışıklığa neden olunmasının kanuna aykırı olduğu belirtildi.
Ceza dairesinin bozma kararına uyan mahkeme, Evren ve Şahinkaya hakkındaki kamu davasının ölüm nedeniyle "ortadan kaldırılmasına" karar verdi.
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesinin sanıklar hakkında verilen hükmü usul yönünden bozmasının ardından 12 Mayıs 2019'da yeniden yargılama yapan Ankara 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez Evren ile Şahinkaya hakkında "kamu davasının ortadan kaldırılmasına" karar verdi.
Ayrıca Evren ve Şahinkaya'nın malvarlıklarına el konulması ve sanıkların TSK'den çıkarılması ile rütbelerinin geri alınmasına yer olmadığına hükmedildi.
Kaynak: Euronews, Mepa News
Sıkıyönetim döneminde, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde, 171 kişi sorguda ve uğradığı işkencelerde, 49 kişi de idam edilerek hayatını kaybetti.
Tarihler 12 Eylül'ü gösterdiğinde söz konusu plan, aynı isimle sabaha karşı uygulandı ve darbeciler ülke yönetimine el koydu.
Emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirilen bu darbe, 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü kez açık müdahalesi olarak tarihteki yerini aldı.
Meclis lağvedildi, anayasa kaldırıldı
Darbeciler Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Sedat Celasun'dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, bütün yetkileri ele aldı.Anayasayı uygulamadan kaldıran darbeciler, ardından TBMM'yi lağvederek faaliyetlerine devam etti.
Ülke genelinde sıkıyönetim ilan edildikten sonra sivil toplum kuruluşlarını hedef alan darbeciler, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılay dışındaki derneklerin faaliyetlerini durdurdu.
Siyasi partilerin kapısına kilit vuran darbeciler, Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit'i Hamzakoy'a, Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş'i ise Uzunada'ya sürgüne göndererek, siyasi yasaklar getirdi.
darbenin sorumluları yargı önüne çıkarıldı.
İki darbeci, ''Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek'' ile suçlandı.
Sağlık gerekçesiyle duruşmalara katılmayan Evren ve Şahinkaya, telekonferans aracılığıyla yaptıkları savunmalarında suçlamaları kabul etmedi, kurucu iktidar olduklarını, mevcut mahkemelerin kendilerini yargılayamayacağını öne sürdü.
Devam eden dava, Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi yasayla kapatılınca dosya Ankara 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesine devredildi.
Mahkeme, 18 Haziran 2014'te Evren ve Şahinkaya'yı, 1979'da verdikleri muhtırayla "anayasa ve TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", 1980'de de cebren "anayasayı tağyir, tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül eden TBMM'yi ıskat ve cebren men" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme, takdiri indirimle cezayı müebbet hapse çevirdi
Evren ve Şahinkaya hakkında, Askeri Ceza Kanunu'nun "askeri rütbelerin sökülmesi"ne ilişkin 30'uncu maddesinin de uygulanmasına karar verildi.Hükmün ardından sanık avukatları, kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay'dayken Evren, 10 Mayıs 2015'te 98 yaşında, Şahinkaya ise 9 Temmuz 2015'te 90 yaşında öldü.
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi, temyiz incelemesinde, sanıkların ölümleri nedeniyle davanın düşürülmesine karar verdi.
Yargıtayın ikinci bozma kararı
Dosyayı yeniden görüşen yerel mahkeme, karara uyarak düşme kararı verdi ve dosya tekrar Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesine geldi. Daire, yerel mahkemenin kararını bu kez de usul yönünden bozdu.Bozma kararında, yerel mahkemenin gerekçesinde lehe olan kanunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) hükümleri olduğu belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında 5237 sayılı TCK ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca karar verilmesi suretiyle gerekçe ile hüküm arasında karışıklığa neden olunmasının kanuna aykırı olduğu belirtildi.
Ceza dairesinin bozma kararına uyan mahkeme, Evren ve Şahinkaya hakkındaki kamu davasının ölüm nedeniyle "ortadan kaldırılmasına" karar verdi.
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesinin sanıklar hakkında verilen hükmü usul yönünden bozmasının ardından 12 Mayıs 2019'da yeniden yargılama yapan Ankara 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez Evren ile Şahinkaya hakkında "kamu davasının ortadan kaldırılmasına" karar verdi.
Ayrıca Evren ve Şahinkaya'nın malvarlıklarına el konulması ve sanıkların TSK'den çıkarılması ile rütbelerinin geri alınmasına yer olmadığına hükmedildi.
Kaynak: Euronews, Mepa News