- Katılım
- 3 May 2020
- Mesajlar
- 15,204
- Çözümler
- 12
- Tepkime puanı
- 40,369
- Puanları
- 113
- Konum
- Avrupa
- Web sitesi
- forumkalemi.com
- Burç
- Akrep
- İsim
- Murat
- Cinsiyet
- Takım
Yabancı bir yazarın Türklerin olduğu bir sofrayı ziyareti sırasında çizdiği bir betimleme deki hataları gösterip bunun üzerinden gerçekliği anlama ve yansıtma konusundaki yanılgımızı görelim istedim.
Betimle yapılan resim bu :
Yani burada bir kültüre yabancı olan yazarların betimlemelerine bakarken onların kıstas aldıkları noktaların farklı olabileceğini de kabul etmek, ona göre değerlendirmek gerekli. Örneğin siz bir yabancıysanız, sizin için önemli gördüğünüz ayrıntıları almaya çalışırsınız.
Burada bu anı betimlemeye çalışan kişi elbiselere çok önem vermiş çünkü ilk kez karşılaştığı kılıklar. Elinden geldiğince masaya, oturuşlara vs. dikkat etmek istemiş ama yemekte sadece sağ elin kullanıldığını fark etmemiş.
Bu küçücük örnek bile bizi şunu söylüyor. Gerçek, o kadar da kolay algılanabilen bir şey değil. Her gerçeği kendi gerçekliğimizle yüzleştirerek değerlendiriyoruz. Anında çizilmiş bir şey değil, eskizler yapılmış ve sonradan tamamlanmış bir eserdir büyük ihtimalle.
O dikkat etmesi gereken şeyleri kendi ölçütleriyle değerlendirmiş, mesele şu ki çok özenli bile olsa gerçeği yansıtmıyor. Gerçekliğimizin sınırları her zaman gerçeğin sınırlarını çiziyor. İçindekini görüyoruz, dışındakini fark edemiyoruz
Betimle yapılan resim bu :
Yani burada bir kültüre yabancı olan yazarların betimlemelerine bakarken onların kıstas aldıkları noktaların farklı olabileceğini de kabul etmek, ona göre değerlendirmek gerekli. Örneğin siz bir yabancıysanız, sizin için önemli gördüğünüz ayrıntıları almaya çalışırsınız.
Burada bu anı betimlemeye çalışan kişi elbiselere çok önem vermiş çünkü ilk kez karşılaştığı kılıklar. Elinden geldiğince masaya, oturuşlara vs. dikkat etmek istemiş ama yemekte sadece sağ elin kullanıldığını fark etmemiş.
Bu küçücük örnek bile bizi şunu söylüyor. Gerçek, o kadar da kolay algılanabilen bir şey değil. Her gerçeği kendi gerçekliğimizle yüzleştirerek değerlendiriyoruz. Anında çizilmiş bir şey değil, eskizler yapılmış ve sonradan tamamlanmış bir eserdir büyük ihtimalle.
O dikkat etmesi gereken şeyleri kendi ölçütleriyle değerlendirmiş, mesele şu ki çok özenli bile olsa gerçeği yansıtmıyor. Gerçekliğimizin sınırları her zaman gerçeğin sınırlarını çiziyor. İçindekini görüyoruz, dışındakini fark edemiyoruz